(bkz: melankolik)
atiyi karanlık görerek azmi bırakmak
şairlerin sultanı, vatan şairimiz mehmet akifin muazzam bir ahenkle yazdığı ve çok şey anlattığı şiiridir.
"oğullarım: gidiniz de yusufla kardeşini araştırınız;
hem sakın allahın inayetinden ümidinizi kesmeyiniz.
zira, kâfirlerden başkası allahın inayetinden ümidini kesmez."
(yusuf, 87)
ayetinden yola çıkılarak yazılmıştır;
âtiyi karanlık görerek azmi bırakmak...
alçak bir ölüm varsa, emînim, budur ancak.
dünyâda inanmam, hani görsem de gözümle.
imânı olan kimse gebermez bu ölümle:
ey dipdiri meyyit, "iki el bir baş içindir."
davransana... eller de senin, baş da senindir!
his yok, hareket yok, acı yok... leş mi kesildin?
hayret veriyorsun bana... sen böyle değildin.
kurtulmaya azmin neye bilmem ki süreksiz?
kendin mi senin, yoksa ümîdin mi yüreksiz?
âtiyi karanlık görüvermekle apıştın?
esbâbı elinden atarak yese yapıştın!
karşında ziyâ yoksa, sağından, ya solundan
tek bir ışık olsun buluver... kalma yolundan.
âlemde ziyâ kalmasa, halk etmelisin, halk!
ey elleri böğründe yatan, şaşkın adam, kalk!
herkes gibi dünyâda henüz hakk-ı hayâtın
varken, hani herkes gibi azminde sebâtın?
yes öyle bataktır ki; düşersen boğulursun.
ümmîde sarıl sımsıkı, seyret ne olursun!
azmiyle, ümidiyle yaşar hep yaşayanlar;
meyûs olanın rûhunu, vicdânını bağlar
lânetleme bir ukde-i hâtır ki: çözülmez...
en korkulu câni gibi yesin yüzü gülmez!
mâdâm ki alçaklığı bir, yes ile şirkin;
mâdâm ki ondan daha melun daha çirkin
bir seyyie yoktur sana; ey unsur- îman,
nevmid olarak rahmet-i mevûd-u hudâdan,
hüsrâna rıza verme... çalış... azmi bırakma;
kendin yanacaksan bile, evlâdını yakma!
evler tünek olmuş, ötüyor bir sürü baykuş...
sesler de: "vatan tehlikedeymiş... batıyormuş!"
lâkin, hani, milyonları örten şu yığından,
tek kol da "yapışsam..." demiyor bir tarafından!
sâhipsiz olan memleketin batması haktır;
sen sâhip olursan bu vatan batmayacaktır.
feryâdı bırak, kendine gel, çünkü zaman dar...
uğraş ki: telâfi edecek bunca zarar var.
feryâd ile kurtulması memûl ise haykır!
yok, yok! hele azmindeki zincirleri bir kır!
"iş bitti... sebâtın sonu yoktur!" deme, yılma.
ey millet-i merhûme, sakın yese kapılma.
"oğullarım: gidiniz de yusufla kardeşini araştırınız;
hem sakın allahın inayetinden ümidinizi kesmeyiniz.
zira, kâfirlerden başkası allahın inayetinden ümidini kesmez."
(yusuf, 87)
ayetinden yola çıkılarak yazılmıştır;
âtiyi karanlık görerek azmi bırakmak...
alçak bir ölüm varsa, emînim, budur ancak.
dünyâda inanmam, hani görsem de gözümle.
imânı olan kimse gebermez bu ölümle:
ey dipdiri meyyit, "iki el bir baş içindir."
davransana... eller de senin, baş da senindir!
his yok, hareket yok, acı yok... leş mi kesildin?
hayret veriyorsun bana... sen böyle değildin.
kurtulmaya azmin neye bilmem ki süreksiz?
kendin mi senin, yoksa ümîdin mi yüreksiz?
âtiyi karanlık görüvermekle apıştın?
esbâbı elinden atarak yese yapıştın!
karşında ziyâ yoksa, sağından, ya solundan
tek bir ışık olsun buluver... kalma yolundan.
âlemde ziyâ kalmasa, halk etmelisin, halk!
ey elleri böğründe yatan, şaşkın adam, kalk!
herkes gibi dünyâda henüz hakk-ı hayâtın
varken, hani herkes gibi azminde sebâtın?
yes öyle bataktır ki; düşersen boğulursun.
ümmîde sarıl sımsıkı, seyret ne olursun!
azmiyle, ümidiyle yaşar hep yaşayanlar;
meyûs olanın rûhunu, vicdânını bağlar
lânetleme bir ukde-i hâtır ki: çözülmez...
en korkulu câni gibi yesin yüzü gülmez!
mâdâm ki alçaklığı bir, yes ile şirkin;
mâdâm ki ondan daha melun daha çirkin
bir seyyie yoktur sana; ey unsur- îman,
nevmid olarak rahmet-i mevûd-u hudâdan,
hüsrâna rıza verme... çalış... azmi bırakma;
kendin yanacaksan bile, evlâdını yakma!
evler tünek olmuş, ötüyor bir sürü baykuş...
sesler de: "vatan tehlikedeymiş... batıyormuş!"
lâkin, hani, milyonları örten şu yığından,
tek kol da "yapışsam..." demiyor bir tarafından!
sâhipsiz olan memleketin batması haktır;
sen sâhip olursan bu vatan batmayacaktır.
feryâdı bırak, kendine gel, çünkü zaman dar...
uğraş ki: telâfi edecek bunca zarar var.
feryâd ile kurtulması memûl ise haykır!
yok, yok! hele azmindeki zincirleri bir kır!
"iş bitti... sebâtın sonu yoktur!" deme, yılma.
ey millet-i merhûme, sakın yese kapılma.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?