atatürkçü düşünce derneği

$oyle ustun bir talebe ev sahipligi yapan dernek;

(bkz: google icin kapatilma talebi)

ne ictiyseniz aynisindan ben de istiyorum agalar.

şu an başkanlığını emekli orgeneral şener eruygur’un yürüttüğü dernektir.

prensipleriyle taban tabana zıt oluşumdur. üstelik bir de türbanlılara burs verdiğine şahit olmuşumdur.

tepki prensibiyle hareket etmelerine rağmen varlığından dolayı mutlu olduğum oluşum.
sanki biraz daha seslerini duyursalar daha iyi olacak.

bu dernekten kimler burs alıyor bilseniz şaşarsınız.

hakkinda bu kadar olumsuz girilen aciklamalari okuyunca acaba bir ihaleye fesatlik mi soktular yada ülkeye hakimlerde kendi adamlarini bir yerlere mi soktular diye düsünmeme sebep olan dernek. kimleri sömürmüsler acaba? haklarinda kanitlanmis bir pisligi cikarsinlarda bilelim olmustur. peh peh pehh
hakkinda atip tutanlara bakinca seriat özlemleriyle yanip tutusanlardan, neyi istediklerini bilmeyenlere, sirf kendi ideolojilerine aykri diyerek bok atimcilardan, kürdistan olsun boktan olsunculara kadarci bir yelpaze göze carpar. bildigimiz devenin hörgüc hikayesine benzetmeye calisılmis iste. baska birsey degil.

yekta güngör özden döneminde büyük yaralar alan ve tamamen laiklik ilkesine tutunarak varolma savaşına itilen sivil toplum örgütü.
sadece atatürke karşı hareketlerde bir gece içinde organize olarak toplanıp , "türkite laiktir , laik kalacak"sloganı atamakla olmayacağını herkes anladı.sadece üyeler anlayamadı

atatürk geri gelse derhal kapatacağı dernek.

maalesef ellerine geçen her fırsatta atatürkü kullanıp ülkedeki dindarlara, başörtülülere, tarikatcilere ve cemaatçilere yüklenen bazı insanların elinde bulunan dernek.

atatürk bu derneğin sadece tabelasında isim olarak vardır.

temelinde kemalist düsüncenin yer aldigi dernek. kemalizmin kendine ne sol ne de sag düsünceyi temel aldigi, ana degerlerinin atilmis oldugu dönemdeki emperyalist güclere karsi bir durus, kati bir laik anlayis, aydinlanmaci ilerleme oldugu düsünülürse hala neden sol ya da sag ile karsilastirilmaktadir anlayamamaktayimdir. grilesmis dünyamizin keskin ayrimlarinin siglastigi su günlerde mottosunu sag ya da sol, inanan ya da inanmayan vb. kriterlere körlesmiscesine düz mantikla pekistirmis bünyelerin pragmatist, aydinlanmaci kemalizmi bu sekilde ayristiramacagi bellidir.

add’nin dayandigi bu temeller günümüz o kadar cok yipratilmistir ki ülkenin kurumsal fikirlerine dayanamayanlar icin acik bir hedef olusturmaktadir.

güncel sorunlar karsisinda kendi aralarinda teoride ve pratikte bahadir boysalimsi izler tasiyan tartismalarin ötesine gidemeyen, 12 eylül’de üzerinden buldozerle gecilmis sol kitlenin, yine 12 eylül’ün yükselen degerleri etnik milliyetcilik ve dinci tükürükkafalarinin karsisinda kemalist devlet anlayisini demokratik bir bicimde uyarlamaya calisan ve bunlari savunan add’nin acimasizca elestirilmesi nasil bir genclik yetistiginin belgesidir.

türk milliyetçiliği yapan klasik derneklerden biridir.bir ara kemalizmin bir sol yorumu olarak da gözükmüşler, ancak sonunda milliyetçi sağ siyasetin merkezinde kendilerine en doğru yeri edinmişlerdir.

kuruculari arasinda ögrencisinin ögrencisi oldugu icin gurur duydugum büyük hukuk ord. prof. dr. hıfzı veldet velidedeoğlu’nun, ümmetci tükürükkafalarin öldürttügü ilahiyatci doç. dr. bahriye üçok’un ve ünlü anayasa profösörü prof. dr . muammer aksoy’nun bulundugu dernek. bu dernegin kurucularina bakin hazzetmemenizin sebeplerini kendinize yöneltin. muhafazakarliktan öte dinci(!) insanlarin atatürk kelimesini duyduklarinda tüylerinin ürperdigi düsünülürse, bu dernek icin hangi iftiralarda bulunabilecekleri tahmin edilebilir.

edit: asagidaki linkte ise samsun - ankara dernegi’nin destekcilerinden birisi oldugu görülebilir:

http://www.geocities.com/ulusalgenclik/arsiv/yurucag.htm

2000 yılında, türkiye çapından toplam 1000 kişilik bir öğrenci grubu ile yaklaşık 36 üniversitenin katılıdığı ve benim de içlerinde bulunduğum "samsun-ankara yürüyüşü"ne hiçbir şekilde destek vermeyen kurum/kuruluş/dernek.

gelinen noktada son yıllardaki durumuna bakacak olursak bu dernekten bu ülkeye hayır gelmez.

ataturkcu dusunce dernegi, 16.04.1993 gunlu,21554 sayili resmî gazete’de yayimlanan bakanlar kurulu’nun 28.03.1993 gunlu, 93/4239 sayili karariyla "kamu yararina calisan dernekler" arasina alinmistir.



"kurulus nedeni


ataturk’un bedensel varliginin artik aramizda bulunmamasindan cesaret alan icteki ve distaki kimi olumsuz gucler,
o’nun yeni turk devletini yaratma dogrultusunda ilk adimi attigi 19 mayis 1919’un uzerinden tam 70 yilin gectigi
bu gunlerde, ataturk devrim ve ilkelerine karsi, acik ya da kapali saldirilarini doruga ulastirmis bulunmaktadir.
bundan daha kotusu, plânli ve sinsi bir calisma ile, o devrim ve ilkeleri gelecekte yok etmek cabasi icindeler.



oysa ataturk;



sadece "bagimsizligi tumuyle tehlikeye dusmus turk ulusunu ve yurdunu emperyalist guclerin isgalinden kurtaran
bir buyuk asker "degildir.



o, bunun cok daha otesinde, ornegin siyasal, kulturel ve ekonomik alanlar basta olmak uzere, her alanda bagimsizligimizi yok edici ya da kisitlayici olumsuz baglari koparan;



ulusal egemenligi gerceklestirerek turkiye cumhuriyeti’ni kuran ;



kisisel inanclara dokunmayarak, toplumumuzu ortacag zihniyetinden ve seriattan kaynaklanan "nakil"e dayali kurum ve kurallardan kurtarip, surekli bicimde cagdas ve uygar bir ulus olmanin ve boyle kalmanin yollarini gosteren , "akil"a dayali lâik dusunce, lâik hukuk ve lâik ogretim sistemlerini toplum yasaminda egemen kilan;



tum ozgurluklerin ve insan haklarinin sosyal hukuk devletinin ve cogulcu demokrasinin yolunu acan;



yuzyillarca ikinci sinif insan durumuna dusurulmus turk kadinini gercek yerine yukseltip, esit haklara ve esit onura sahip insan ve yurttas yaparak ,yapay esitsizlikleri kaldiran;



icten ve distan kaynaklanan her tur somuruye karsi cikarak, halkin yalniz siyasal degil, ekonomik ve sosyal alanda da gercek efendi durumuna gelmesini ve tum yurttaslarin gonencini devletin varlik nedeni ve amaci sayan;



ulusal ekonominin girisimcilerin keyfine, yalniz kâr ve rekabet mekanizmasina gore basibos bicimde islemesine degil, toplumun ve tum yurttaslarin gereksinimlerini karsilayacak bicimde devlet tarafindan yonlendirilmesini ilke olarak benimsemis ve benimsetmis olan;



yurdumuzun yeralti ve yerustu zenginliklerinden, turkiye halkinin yararlanmasini benimseyen ve kabul ettiren;

misak-i millî sinirlari icinde "turk’um" diyen herkesin turk oldugu olcutunu getirerek, irkciligi reddedip;
yapici, olumlu ve cagdas turk ulusalciligini yaratarak, onu devletimizin temel ilkelerinden biri yapan;



her yurttasin egitimden, bilimden ve sanattan payini almasini, "fikri hur, irfani hur, vicdani hur kusaklar"in yetistirilmesini devletin basta gelen gorevi yapan;



kultur emperyalizminden kurtulabilmemiz ve egitimin yayginlastirilabilmesi icin yeni turk harflerini kabul etmenin yaninda turk dilinin arindirilmasi ve zenginlestirilmesini buyuk bir toplumsal gorev sayan;



turk ulusunun tarihini, cagdas insan kokenine baglayan;



"yurtta baris, dunyada baris" ilkesi ile devlet yasaminda ve uluslararasi iliskilerde kaba kuvveti, irkciligi, saldiri savasini mahkûm eden;



dis politikada "dunya uluslar ailesinin esit haklara sahip onurlu bir uyesi olma" olcutunu ve "karsiliklilik kuralini" vazgecilmez ilke yapan;



butun uluslarin insanlik ailesinin bir parcasi oldugunu vurgulayarak, insanligin butunlesmesi dusuncesinin tohumlarini atan cagdas devlet kurucusudur.



bu durum karsisinda ataturk devrim ve ilkelerinin, toplumsal sorunlarimizin cozumlenmesinde isik tutucu nitelige ve yaratici guce sahip olduguna inananlar, "ataturkcu dusunce dernegi"ni kurarak, o’nun devrim ve ilkelerinin gelecekte de egemen olmasina katkida bulunma ve onlara bekcilik yapma zorunlulugunu duymuslardir.



kurucular kurulu-19 mayis 1989 "


http://www.add.org.tr/