bülent ortaçgil abimizin belirttiği gibi;
(bkz: aşk bir dengesizlik işi)
(bkz: sensiz olmaz)
aşık olunan kişiye tutarsız davranışlar sergilemek
reddedilmekten korkan
öz guvenını yitirmemek ıcın herseyı saklında saklayan kisinin yaptıgı davranıslar olsa gerek
öz guvenını yitirmemek ıcın herseyı saklında saklayan kisinin yaptıgı davranıslar olsa gerek
aşık olunan kişiye fazlaca taviz verildiğinden bir an durup düşünülür. "ben ne yapıyorum,aciz misin sen, kendine gel" gibi telkinlere baslanılır. bu telkinlerin neticesinde, kişi kendince zayıflıgını ve zaafını örtbas etmek için tutarsız, dengesiz davranmaya başlar. karsı taraf yer mi orası tartısılır.
ya tutarsizsindir ya degilsindir; ask sadece devinimi arttirir.
tarafınızdan sevilen kişiyi aşırı önemseme sonucu dünya onun çevresinde döner zannedersiniz.hayatın orta yerine konduğunda ve başka bir şey düşünülemediği durumlarda beyin fonksiyonu yavaşlar.bu yavaşlık sonucu kişinin her yaptığı davranışa savunmasız durumdaki kalbiniz aşırı tepki verir.kişinin herzamanki tavrı kırıcı gelmeye başlar, normal davranışları beyin fonksiyonları yavaşlamış kişide önemsenmiyormuş hissi yaratır.ve tüm bu durumlar sonucunda aşık olan kişi aşık olduğu yavrucak sevdiceğe dünyayı dar etmeye başlar.sıkar, bunaltır.bu noktada sevilen tarafa iyice itici gelmeye başlar sevenin tutarsız halleri.uzaklaşır aşık olunan kişi.
önceleri aşık olduğu kişiyi suçlar beyin fonksiyonları yavaşlamış,durmak üzere olan kişi.daha sonrasında farklı meşgaleler sonucu beyin fonksiyonları normale dönmeye başlayınca düşünmeye başlar ,objektif olur,yaptığı hataları görür.kendine gelir ,silkinir.
ders çıkarır kendince, güçlenir, hatta geleceğe umutla bakar.sonra en ufak bi hoşlantı durumunda yine aynı moda girer farkında olmadan.ama bu sefer çabuk ayılır, kendine gelir.daha sonra bir diğeri bir diğeri gelir..
sonunda önemsememeye başlar kimseyi, unutur sevmeyi.işte o zaman , tam o anda etraftakilerin aşık olduğunu ama kendisinin hiçbir şey hissedemediğini ,önemseme duyusunu yitirdiğini görür acı bir şekilde.bu noktada durup düşünmek gerekir.artık tutarsız olmayacak ,olamayacak olması, olması gereken midir?
önceleri aşık olduğu kişiyi suçlar beyin fonksiyonları yavaşlamış,durmak üzere olan kişi.daha sonrasında farklı meşgaleler sonucu beyin fonksiyonları normale dönmeye başlayınca düşünmeye başlar ,objektif olur,yaptığı hataları görür.kendine gelir ,silkinir.
ders çıkarır kendince, güçlenir, hatta geleceğe umutla bakar.sonra en ufak bi hoşlantı durumunda yine aynı moda girer farkında olmadan.ama bu sefer çabuk ayılır, kendine gelir.daha sonra bir diğeri bir diğeri gelir..
sonunda önemsememeye başlar kimseyi, unutur sevmeyi.işte o zaman , tam o anda etraftakilerin aşık olduğunu ama kendisinin hiçbir şey hissedemediğini ,önemseme duyusunu yitirdiğini görür acı bir şekilde.bu noktada durup düşünmek gerekir.artık tutarsız olmayacak ,olamayacak olması, olması gereken midir?
aşkin en belirgin yan etkisidir.
"plotoniğim ve böyle devam etmeliyim. kimse anlamamalı" kaygısının neticesinde baş gösteren durumdur.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?