her insanın basına gelebilecek ve hatta gelen bir hastalıktır.sinir bozuklugu,uykusuzluk,depresyon en onemli bulgularıdır.boyle bir hastalıgın tedavisi icin iki yol vardır:
birinci yol: asık olunan arkadasa itiraf edilir.(%10)
ikinci yol: makul bir karar olarak arkadaslıgın bozulmaması icin hicbirsey olmamıs gibi hayata devam edilir.(%90)
...
birinci yolda ilan ı ask vardır.en derin en guzel duygularınızı ona soylersiniz ve ne olacaksa olsun dersiniz,ardından onu dinlemeye baslarsınız.asık olunan kisinin durumu kavraması biraz zaman alsa da kararını size acıklar,yaa aslında anlamıstım ben de ama soyleyemedim sana... ben de ...diye bir karar cıktıgında ayaklarınız yerden kesilir,kalbiniz duracakmıs gibi olur,nefes alamazsınız birkac saniye,sonra da derin bir ohh cekerek rahatlar,ehe ehe bu is bu kadardersiniz.olumsuz bir karar anında asık olunan arkadas,yaa canım ben de seni seviyorum ama arkadas olarak..!!,yaa ben aslında bortucan ı seviyorum..,canım tesekkur ederim ama ben..?hmm bilmiyorum yaa simdi bisi soyleyemicem..,peki o zaman arkadaslıgımız buraya kadarmıs.. gibi cevaplarla karsılasırsınız.o an mutsuzlugunuzun ve kaybetme hissinizi benliginizde algıladıgınızın portresidir.oncesinde yasadıgınız hastalı tekrar ve daha beter olarak geri doner,tedaviniz yarım kalır.o zaman ikinci yolu secersiniz,unutmak..ilk zamanlar acı verir,yorgun dustugunuzu kalbinizin kırıldıgını hissedersiniz ama aslında kaybeden siz degil karsınızda duran nbldir.(bkz: deneyim)bu surecten kurtulmanız tamamen size baglı olsa da yapılan deneyler sonucunda bir dahaki asık oldugunuz zaman bu etkilerden tamamen kurtulursunuz.zaten baska denizlere yelken acmaktam baska careniz de yoktur,en iyi arkadasınızı kaybetmisinizdir..
...
ikinci yolu tercih etmenizde ise biraz acı cekersiniz,kara bulutlar altında yolculuk ettiginiz zannedersiniz ama unutmayın,her fırtınanın arkasından guzel bir gunes cıkar.bunun bir sonucu olarak artık o eski kanka tadında arkadasınızdan sogumaya baslarsınız hatta biraz daha ileri giderek(daha az gorusmeler,soguma tripleri) arkadaslıgınızı noktalandırırsınız.aynı zamanda bunu becermez iseniz,buyuk bir olasılıkla arkadaslıgınız devam eder ve siz de eskiden asık oldugunuz en iyi arkadasınızın dugununde kendinize normal bir ask ararsınız,ankara misket havasında ve ya halay cekerken..
arkadasa asık olma hastalıgında bence en ilgi ceken yani her halikarda kazanmıs olmanızdır.dusunsenize, eski arkadasınız yeni sevgiliniz,bircok ortak noktanız var ve birbirinizi en az kendinizi tanıdıgınız kadar tanıyorsunuz..mukemmel bir iliski ve hatta omur boyu surecek sevgi...zaten birini tanımadan ona asık olamazsınız,o yuzden en iyi yol arkadasınıza asık olmanızdır en azından bir deneyin.en mukemmel ask da karsılıklı olanıdır,kaybetme riskiniz minimuma iner cunku siz onu tanıyorsunuzdur,o da sizi..o zaman neymis?sevginin en saglıklısı onu tanıdıktan sonra baslayanıdır.
ayrıca bakınız lutfen...
(bkz: iki ucu boklu deynek)
(bkz: arkadas ayagi got ayagi)
(bkz: kanka modu)
...
thanks to exfriends...
arkadaşa aşık olmak
arkadaşa aşık olup konuştuktan sonra atılan mesajdır. kişiseldir ama edebidir. laf sokmalıdır. isyankardır ve aşk doludur.
her insan ömrü boyunca yanında istediği kişiyi hayal eder. bunun adı birlikte yaşamak olur, ömür boyu bağlılık olur, aşk olur, evlilik olur, ömür boyu birlikte yaşanabilecek ilişkilerin adı neyse o olur. ama ne yalan söyleyeyim bunların hiç birini senin için düşünemedim. tarifi nasıl olur bilmiyorum ama yine bunun üzerinden örnek vereceğim. bir kişi bir kişi için ya arkadaştır ya da sevgili. biri varsa bir diğeri yoktur. biz seninle arkadaş olduk.
yalnız seninle sadece arkadaş olabileceğimiz fikrini edinmeden önce, yine sana karşı aşkla ilgili hislerimi söyledim. tabiki senin hoşuna gitmedi bunlar. ben de bir söz verdim. sana söz verip vermediğimi hatırlamıyorum ama kendi kendime verdiğim sözü hatırlıyorum. sana bu hislerden bahsetmeyecektim. sana seninle benim aramızdaki ilişkinin sevgililiğe dönüşmesini istediğim ya da ima ettiğim hiç bir konuşma yapmamaya söz vermiştim. ama kendime verdiğim sözün içinde seni ne kadar sevdiğim ve nasıl sevdiğimi söylemeyeceğim sözü yoktu. çünkü bir insanın bir insanı sevememe gibi bir kuralı olamaz. sevmeye devam etmesi gibi bir kural da olamaz.
birlikte zaman geçiren insanların birbirleriyle aralarındaki bağın ismi ne olursa olsun fikirleri haricinde bağlılıkları yaşadıkları şeylere göre gelişir. biz seninle hiç sevgili olurmuş gibi olmadık, yakın arkadaşları tarafından bunlar sevgili olabilir gözüyle bakılmadık, tanıştığımız anda kendi adıma konuşuyorum, bu kız bana sevgili olabilir diye düşünmedim. eminim sen de öyle düşünmemişsindir. yani bizim ilişkimiz başından beri arkadaşlık, paylaştığımız şeylere göre kimi zaman kardeşlik olmuştur. sana olan hislerim bütün bunları hiçe sayabilecek kadar basit değil.
yani canım arkadaşım, ben sana aşığım ama sandığın gibi değil. eğer konuşmama fırsat verseydin ya da aramızdaki ilişki bana şu mesajı attığın zamanki gibi olsaydı;
"xxxxx xxxxxxxxx 02 ocak 2009, 01:29 şikayet et
sen benım ıcın cok dgeerlısın ve ben sen benı hayatndan cıkarmak ıstesende zaten hep senın hayatında olucam.. sesını duymam belkı belkı yuzunu gormem olsun onemlı degıl ama sen benım arkadsımsın.. bız 4 yıldır bırbırımızın hayatndayız bu benım ıcın uzun bı zman we ben senı kaybetmeyı goze alamam artık..
bugun gorusmek ısteme 1 yıl snra gorusmek ısteme ama bıgun ıhtıyacın olursa lutfen gulsah de tamam mıı...
herseyın en ıısını hakedıyosn ben senı gercekten çok sewıyorm canım arkadsım canım kardesım..
yenı yıl senı uzen herseyı senden uzaklara gotursun yenı yenı yıllar boyunca sen hep mutlu ol...
hoscakalllll"
biraz daha anlayışlı olabilirdin. yani bu mesajı attığın zamanla şu anki zaman arasında bana karşı değişiklik göstermiş olabileceğinden bahsetmiyorum. insanlar elbet değişebilir. demek istediğim hisleri konusunda değişemeyecek insanların da olabileceği, ama yine de değer verdiği şeylere karşı dikkatli davranacağıdır.
herkes için aşkın tarifi başkadır. benim içinse aşkın tarifi çok sade ve basit. aşkla sevdiğin insanın illa sevgilin olması gerekmez.
sen bir çok kez farkettin. senin sevgiline ve ilişkilerine karşı tamamen yumuşak değildim. mesela en yakın zamanda ayçanın sevgilisinden ayrıldığına üzüldüğümü söylediğimde benim ayrıldığıma neden üzülmedin soruna yanıt verememem...
ya da tüm bunları boş ver. benim için aşk ne demek onu anlatayım.
aşk bir çok insan için birini sevmek ve onunla birlikte yaşamak istemektir. benim içinse tamamen öyle değil.
onların düşündükleri mi benim düşündüğüm mü doğru bilemiyorum ama bu fikirden bir türlü vazgeçemedim. herkes aşık olduğu insanı kendisi dışında bir insanın yanında hayal edemez. kaldıramaz. o sadece benimdir diye düşünür. ben biraz daha gerçekçiyim. hiç öyle düşünmedim. sadece itiraf ediyorum insanın doğasıyla ilgili bir kural olarak bunları hissettim. senin başka birinin sevgilisi olmana içten içe kabullenemediğim oldu. ama bu ne günlük yaşamıma ne de sana karşı hareketlerime yansıdı. ben seni seviyorum diye sen benim sevgilim olmak zorunda değilsinki. zaten birbirini karşılıklı seven çiftler pek azdır. benim seni sevdiğim gibi sen de bir başkasını seviyor olabilirsin. bu durumda senin sevdiğin insanın günahı ne?
bu düşündüklerimi tam olarak açıklayabildiğime inanmasamda fazla uzatmak istemiyorum.
işin birazda arabesk türden anlatımına gelirsek, eğer ben sana olan aşkımı, sana olan arkadaşlığımın üzerinde tutsaydım, her allahın günü aşkı anlatırdım. arkadaşlığı hiçe sayar bir gün bile susmazdım. oysa ben 5 yıl sustum. aslında tam olarak sustum denemez. bazen sana ilginç gelebilecek mesajlar atmışımdır. içinde aşkımı anlatmışımdır ama sen arkadaşlığı anlamışsındır. çünkü amacım öyle anlamanı sağlayıp kendimi rahatlatmamdır.
acındırma kısmına gelirsek, aşk öyle bir şeydir ki, eğer fırsatın var ve söylemiyorsan günlerce pişmanlık yaşarsın. (ki eğer söyleseydim arkadaşlığımıza ihanet etmiş olmanın pişmanlığını yaşayacaktım) bazen öyle duruma gelirsin ki, haykırmak istersin. duysun istersin. onun için asıl düşündüğün şeylerin ne olduğunu bilsin istersin. ben de öyle bir noktaya geldim. ha daha fazla sabredemez miydim, hatta hiç söylemeden yaşayamaz mıydım, evet ikisine de katlanabilirdim çünkü alışmıştım. düşünsene sana aşık olan bir insanın aklına senin başka biriyle sevgili olman gelmiyor. sevgilinin olduğunu bildiği halde. hatta ara sıra konuşmalarınızda sana sevgilinden ne haber diye soruyor. çünkü düşünüyor kötü giden bir şeyin seni olumsuz etkileyip mutsuz edeceğini.
doğruluk kısmıysa şöyle canım benim
ben aramızdaki arkadaşlığın sana söylemem gerek şeyler var dediğimde internette kızgın bir şekilde ısrar etmeyecek kadar, hatta şimdi söylemiyorsan mesaj atmayacaktın gibi bir cümle kurmayacak kadar sıcak olduğunu sanırdım. aynı durumu sen yapmış olsan hiç ısrar etmezdim gerçekten. hatta kendi haline bırakır randevu da vermezdim. eğer onun için ciddi bir konuysa gelir beni bulur ve anlatır zaten diye düşünürdüm.
ki önceden söylemem gereken şeyler var diye mesaj atmış olamamın hata olduğunu tamamen kabul ederek.
birini seviyor olmak, sevdiğin kişi bunu istemeyip yanlış olduğunu düşünse bile seviyor olmak "çok yazik" bir durum değildir.
belki kendince önemli ve üzücü ama benim için mantıklı bir şekilde oturup düşündüğünde geçici bir karar verdin. bir daha yüzyüze görüşmeme kararın.
biri birisiyle neden görüşmek istemez diye düşündüm. çoook büyük hata yaparsa öyle düşünebilir dedim. ama sevmek hata değil ki. tamaman dinleseydin belki anlaşabilirdik. belki de sen bana yarenlik ederdin arkadaşım olarak. tamam ben mal gibi saçma sapan bir zamanda saçma sapan bir şekilde konuya girmiş olabilirim. ama nerde benim arkadaşım? nerde ihtiyacım olunca gülşah dediğimde yanımda olacak olan arkadaşım?
yine de ben en başa dönüyorum. bütün bu yazdıklarım senin ben sana aşığım desem bile, arkadaşlığımızın şekline ihanet etmiyorsam arkadaşlığa devam edebileceğin fikrini taşıyor olduğunu düşünmemdir. ama bizim arkadaşlığımız sana aşığım dediğim güne kadardı diye düşünüyorduysan sonuna kadar haklısın.
ben sana aşığım ama, hiç bir gün elini tutabilmeyi hayal edemedim çünkü düşündüğümde napıyosun lan gülşah seni kardeşi gibi görüyo diye kendime kızdım. gibi bir sürü şey.
eğer konuşabilseydik, izin verseydin bunları söyleyecektim sana. ben sevgili olamayacağımızı zaten biliyorum. sevgili olabilir miyiz acaba diye de düşünemiyorum. çünkü vicdanım buna engel oluyor. yani gayet masumum. ben arkadaş olarak kalmayı senden daha fazla da istiyor olabilirim. söylediğim gibi aşka bakış açım herkesinki gibi değil.
o mesajı bana attığın zamanlar, seninle bir süre görüşmemiştim. aradığında açmamıştım, mesajlarına cevap vermemiştim. sen canan yüzünden öyle davrandığımı düşünmüştüm. bu benim içinde hoş bir bahaneydi aslında. çünkü ben seni sevgilim olarak düşünemediğimden senin de öyle düşünmeni engelleyecek her türlü şeyi yapabilirdim. mesela canana hiç aşık olmadım. ama cananla birlikte olduğumu bilmeni istedim veya başka kızların. çünkü o zaman seni sevdiğimi anlamayacaktın ve seninle sadece arkadaş olduğumuzu düşünecektin. çünkü ben de başka türlüsünü düşünemiyordumki.
daha nasıl açıklasam bilmiyorum ama bunlardan başka yazabilecek bir şey bulamıyorum.
ben arkadaşlığımıza değer veriyorum. çok görüşmesekte, çok fazla şey paylaşmasakta, ömür boyu bitmeyecek bir dostluğumuz var diye düşünürdüm. hala da öyle düşünüyorum. aşık olmama rağmen, sevgilim olmanı istemeyip, sevgilin olmasına aldırmayacağım kadar arkadaşımsın dostumsun.
derdim sana seni seviyorum demekti. bunu defalarca söylemiştim. ama bir kez daha öyle söylemek istedim. öyle ya da böyle seni seviyorum. hayatımın vazgeçilmezlerindensin.
böyle bir durum işte. canım arkadaşım. sevdiğim.
ki kızlar erkeklerin bakışlarından hislerini anlarlar. sen bu güne kadar arkadaşlığımızı ben susuyorum diye devam ettirmişte olabilirsin. ben sana olan hislerimi zaten biliyor olduğun için katlanırsın diye söylemek istedim. yok bilmiyordum beni hayal kırıklığına uğrattın diyorsan hala, özür dilerim.
ama "çok yazık" gibi bir değerlendirme yapman beni çok kırdı.
hep yanımda ol, arkadaşım ol.
her insan ömrü boyunca yanında istediği kişiyi hayal eder. bunun adı birlikte yaşamak olur, ömür boyu bağlılık olur, aşk olur, evlilik olur, ömür boyu birlikte yaşanabilecek ilişkilerin adı neyse o olur. ama ne yalan söyleyeyim bunların hiç birini senin için düşünemedim. tarifi nasıl olur bilmiyorum ama yine bunun üzerinden örnek vereceğim. bir kişi bir kişi için ya arkadaştır ya da sevgili. biri varsa bir diğeri yoktur. biz seninle arkadaş olduk.
yalnız seninle sadece arkadaş olabileceğimiz fikrini edinmeden önce, yine sana karşı aşkla ilgili hislerimi söyledim. tabiki senin hoşuna gitmedi bunlar. ben de bir söz verdim. sana söz verip vermediğimi hatırlamıyorum ama kendi kendime verdiğim sözü hatırlıyorum. sana bu hislerden bahsetmeyecektim. sana seninle benim aramızdaki ilişkinin sevgililiğe dönüşmesini istediğim ya da ima ettiğim hiç bir konuşma yapmamaya söz vermiştim. ama kendime verdiğim sözün içinde seni ne kadar sevdiğim ve nasıl sevdiğimi söylemeyeceğim sözü yoktu. çünkü bir insanın bir insanı sevememe gibi bir kuralı olamaz. sevmeye devam etmesi gibi bir kural da olamaz.
birlikte zaman geçiren insanların birbirleriyle aralarındaki bağın ismi ne olursa olsun fikirleri haricinde bağlılıkları yaşadıkları şeylere göre gelişir. biz seninle hiç sevgili olurmuş gibi olmadık, yakın arkadaşları tarafından bunlar sevgili olabilir gözüyle bakılmadık, tanıştığımız anda kendi adıma konuşuyorum, bu kız bana sevgili olabilir diye düşünmedim. eminim sen de öyle düşünmemişsindir. yani bizim ilişkimiz başından beri arkadaşlık, paylaştığımız şeylere göre kimi zaman kardeşlik olmuştur. sana olan hislerim bütün bunları hiçe sayabilecek kadar basit değil.
yani canım arkadaşım, ben sana aşığım ama sandığın gibi değil. eğer konuşmama fırsat verseydin ya da aramızdaki ilişki bana şu mesajı attığın zamanki gibi olsaydı;
"xxxxx xxxxxxxxx 02 ocak 2009, 01:29 şikayet et
sen benım ıcın cok dgeerlısın ve ben sen benı hayatndan cıkarmak ıstesende zaten hep senın hayatında olucam.. sesını duymam belkı belkı yuzunu gormem olsun onemlı degıl ama sen benım arkadsımsın.. bız 4 yıldır bırbırımızın hayatndayız bu benım ıcın uzun bı zman we ben senı kaybetmeyı goze alamam artık..
bugun gorusmek ısteme 1 yıl snra gorusmek ısteme ama bıgun ıhtıyacın olursa lutfen gulsah de tamam mıı...
herseyın en ıısını hakedıyosn ben senı gercekten çok sewıyorm canım arkadsım canım kardesım..
yenı yıl senı uzen herseyı senden uzaklara gotursun yenı yenı yıllar boyunca sen hep mutlu ol...
hoscakalllll"
biraz daha anlayışlı olabilirdin. yani bu mesajı attığın zamanla şu anki zaman arasında bana karşı değişiklik göstermiş olabileceğinden bahsetmiyorum. insanlar elbet değişebilir. demek istediğim hisleri konusunda değişemeyecek insanların da olabileceği, ama yine de değer verdiği şeylere karşı dikkatli davranacağıdır.
herkes için aşkın tarifi başkadır. benim içinse aşkın tarifi çok sade ve basit. aşkla sevdiğin insanın illa sevgilin olması gerekmez.
sen bir çok kez farkettin. senin sevgiline ve ilişkilerine karşı tamamen yumuşak değildim. mesela en yakın zamanda ayçanın sevgilisinden ayrıldığına üzüldüğümü söylediğimde benim ayrıldığıma neden üzülmedin soruna yanıt verememem...
ya da tüm bunları boş ver. benim için aşk ne demek onu anlatayım.
aşk bir çok insan için birini sevmek ve onunla birlikte yaşamak istemektir. benim içinse tamamen öyle değil.
onların düşündükleri mi benim düşündüğüm mü doğru bilemiyorum ama bu fikirden bir türlü vazgeçemedim. herkes aşık olduğu insanı kendisi dışında bir insanın yanında hayal edemez. kaldıramaz. o sadece benimdir diye düşünür. ben biraz daha gerçekçiyim. hiç öyle düşünmedim. sadece itiraf ediyorum insanın doğasıyla ilgili bir kural olarak bunları hissettim. senin başka birinin sevgilisi olmana içten içe kabullenemediğim oldu. ama bu ne günlük yaşamıma ne de sana karşı hareketlerime yansıdı. ben seni seviyorum diye sen benim sevgilim olmak zorunda değilsinki. zaten birbirini karşılıklı seven çiftler pek azdır. benim seni sevdiğim gibi sen de bir başkasını seviyor olabilirsin. bu durumda senin sevdiğin insanın günahı ne?
bu düşündüklerimi tam olarak açıklayabildiğime inanmasamda fazla uzatmak istemiyorum.
işin birazda arabesk türden anlatımına gelirsek, eğer ben sana olan aşkımı, sana olan arkadaşlığımın üzerinde tutsaydım, her allahın günü aşkı anlatırdım. arkadaşlığı hiçe sayar bir gün bile susmazdım. oysa ben 5 yıl sustum. aslında tam olarak sustum denemez. bazen sana ilginç gelebilecek mesajlar atmışımdır. içinde aşkımı anlatmışımdır ama sen arkadaşlığı anlamışsındır. çünkü amacım öyle anlamanı sağlayıp kendimi rahatlatmamdır.
acındırma kısmına gelirsek, aşk öyle bir şeydir ki, eğer fırsatın var ve söylemiyorsan günlerce pişmanlık yaşarsın. (ki eğer söyleseydim arkadaşlığımıza ihanet etmiş olmanın pişmanlığını yaşayacaktım) bazen öyle duruma gelirsin ki, haykırmak istersin. duysun istersin. onun için asıl düşündüğün şeylerin ne olduğunu bilsin istersin. ben de öyle bir noktaya geldim. ha daha fazla sabredemez miydim, hatta hiç söylemeden yaşayamaz mıydım, evet ikisine de katlanabilirdim çünkü alışmıştım. düşünsene sana aşık olan bir insanın aklına senin başka biriyle sevgili olman gelmiyor. sevgilinin olduğunu bildiği halde. hatta ara sıra konuşmalarınızda sana sevgilinden ne haber diye soruyor. çünkü düşünüyor kötü giden bir şeyin seni olumsuz etkileyip mutsuz edeceğini.
doğruluk kısmıysa şöyle canım benim
ben aramızdaki arkadaşlığın sana söylemem gerek şeyler var dediğimde internette kızgın bir şekilde ısrar etmeyecek kadar, hatta şimdi söylemiyorsan mesaj atmayacaktın gibi bir cümle kurmayacak kadar sıcak olduğunu sanırdım. aynı durumu sen yapmış olsan hiç ısrar etmezdim gerçekten. hatta kendi haline bırakır randevu da vermezdim. eğer onun için ciddi bir konuysa gelir beni bulur ve anlatır zaten diye düşünürdüm.
ki önceden söylemem gereken şeyler var diye mesaj atmış olamamın hata olduğunu tamamen kabul ederek.
birini seviyor olmak, sevdiğin kişi bunu istemeyip yanlış olduğunu düşünse bile seviyor olmak "çok yazik" bir durum değildir.
belki kendince önemli ve üzücü ama benim için mantıklı bir şekilde oturup düşündüğünde geçici bir karar verdin. bir daha yüzyüze görüşmeme kararın.
biri birisiyle neden görüşmek istemez diye düşündüm. çoook büyük hata yaparsa öyle düşünebilir dedim. ama sevmek hata değil ki. tamaman dinleseydin belki anlaşabilirdik. belki de sen bana yarenlik ederdin arkadaşım olarak. tamam ben mal gibi saçma sapan bir zamanda saçma sapan bir şekilde konuya girmiş olabilirim. ama nerde benim arkadaşım? nerde ihtiyacım olunca gülşah dediğimde yanımda olacak olan arkadaşım?
yine de ben en başa dönüyorum. bütün bu yazdıklarım senin ben sana aşığım desem bile, arkadaşlığımızın şekline ihanet etmiyorsam arkadaşlığa devam edebileceğin fikrini taşıyor olduğunu düşünmemdir. ama bizim arkadaşlığımız sana aşığım dediğim güne kadardı diye düşünüyorduysan sonuna kadar haklısın.
ben sana aşığım ama, hiç bir gün elini tutabilmeyi hayal edemedim çünkü düşündüğümde napıyosun lan gülşah seni kardeşi gibi görüyo diye kendime kızdım. gibi bir sürü şey.
eğer konuşabilseydik, izin verseydin bunları söyleyecektim sana. ben sevgili olamayacağımızı zaten biliyorum. sevgili olabilir miyiz acaba diye de düşünemiyorum. çünkü vicdanım buna engel oluyor. yani gayet masumum. ben arkadaş olarak kalmayı senden daha fazla da istiyor olabilirim. söylediğim gibi aşka bakış açım herkesinki gibi değil.
o mesajı bana attığın zamanlar, seninle bir süre görüşmemiştim. aradığında açmamıştım, mesajlarına cevap vermemiştim. sen canan yüzünden öyle davrandığımı düşünmüştüm. bu benim içinde hoş bir bahaneydi aslında. çünkü ben seni sevgilim olarak düşünemediğimden senin de öyle düşünmeni engelleyecek her türlü şeyi yapabilirdim. mesela canana hiç aşık olmadım. ama cananla birlikte olduğumu bilmeni istedim veya başka kızların. çünkü o zaman seni sevdiğimi anlamayacaktın ve seninle sadece arkadaş olduğumuzu düşünecektin. çünkü ben de başka türlüsünü düşünemiyordumki.
daha nasıl açıklasam bilmiyorum ama bunlardan başka yazabilecek bir şey bulamıyorum.
ben arkadaşlığımıza değer veriyorum. çok görüşmesekte, çok fazla şey paylaşmasakta, ömür boyu bitmeyecek bir dostluğumuz var diye düşünürdüm. hala da öyle düşünüyorum. aşık olmama rağmen, sevgilim olmanı istemeyip, sevgilin olmasına aldırmayacağım kadar arkadaşımsın dostumsun.
derdim sana seni seviyorum demekti. bunu defalarca söylemiştim. ama bir kez daha öyle söylemek istedim. öyle ya da böyle seni seviyorum. hayatımın vazgeçilmezlerindensin.
böyle bir durum işte. canım arkadaşım. sevdiğim.
ki kızlar erkeklerin bakışlarından hislerini anlarlar. sen bu güne kadar arkadaşlığımızı ben susuyorum diye devam ettirmişte olabilirsin. ben sana olan hislerimi zaten biliyor olduğun için katlanırsın diye söylemek istedim. yok bilmiyordum beni hayal kırıklığına uğrattın diyorsan hala, özür dilerim.
ama "çok yazık" gibi bir değerlendirme yapman beni çok kırdı.
hep yanımda ol, arkadaşım ol.
- rıfat, sana bişey söylemem lazım..
+ söyle mahmut ayıp ediyon olm !
- kız olsan bana verir miydin?
+ senden mi sakınacaz olm, verirdim tabi !
- peki, arkadan verir miydin abi ?
+ ehe, öee, şey.. nolcak lan verirdim tabi..
- bunun için kız olmana gerek yok abi..
+ laannn !+^+&%+/
+ söyle mahmut ayıp ediyon olm !
- kız olsan bana verir miydin?
+ senden mi sakınacaz olm, verirdim tabi !
- peki, arkadan verir miydin abi ?
+ ehe, öee, şey.. nolcak lan verirdim tabi..
- bunun için kız olmana gerek yok abi..
+ laannn !+^+&%+/
arkada$ta size a$ık ise sevgili konumuna terfi etmektir lakin hic bir $ey arkada$ken olduğunuz gibi olmayacak zamanla arkada$ken yanında çok eğlendiğiniz insanın sevgili iken aynı ki$i olmadığını farkedersiniz.sonunda hem iki tarafta üzülür hem de arkada$ dediğiniz ki$i artık hayatınızda arkada$ olarak bulunmaz..
(bkz: sprite acımasız gerçekler)
(bkz: aşık olmak)
bugun bacim yarin ihtiyacim demektir kanımca.bu kanıya nereden vardım hemen açıklıyayım.
birzamanlar mitili benim arkadaşımdı,sonra sevgili olduk sonra seviştik,ihtiyaçlarımızı giderdik sonra ayrı düştük.
birzamanlar mitili benim arkadaşımdı,sonra sevgili olduk sonra seviştik,ihtiyaçlarımızı giderdik sonra ayrı düştük.
"arkadas" degildir o "tanidik"tir. "arkadasa asik olan"i elestirene kadar once sanirim arkadas kavramini acmak lazim zira "biz" her tanistigimiz iki-kelam konustugumuz, "msn"ini aldigimiz, "msn"imizi verdigimiz, hatir sordugumuz kimselere "arkadas" yakistirmasini yapistiriverme egiliminde insanlariz ki "sicak kanli" olmamizdan kaynakli her halde. "arkadas"in icerigini boyle yuzeysel tutarsak eger asik olmak mantik ve ahlak cercevesi icinde bir tepki niteligine burunen normallik olarak yorumlanabilecektir. haa ama "arkadas" dendiginde benim anladigimi anliyorsaniz siz de; yani cok sey paylastigin, cokca vakit gecirdigin, "guven"digin, tanidigin-gercekten tanidigin- hayat arkadasi ise yaptiginiz cikarim, ee tabii o zaman sorgulamaya ve elestirmeye baslamak gerek "ask" gelistiginde karsida. diye dusunmekteyim.
sevgiliyi kaybetmek çok acıdır. ama en iyi arkadaşını kaybetmek kadar değil.hele o en iyi arkadaş sevgiliyse aynı zamanda, kayıp sonrası tadından yenmez bir yalnızlık hali sarar insanı. demiş ebru vatansever ne kadar da dogru söylemiş.
en kötüsü arkadaşlardan birinin aşık olması ve diğerinin bunu hissememesi yada
öyle davranması.frekansları tutan insanlar bazı ortamlarda bu duyguları bazen kendiliğinden icrata geçmiş halde bulabilirler.
öyle davranması.frekansları tutan insanlar bazı ortamlarda bu duyguları bazen kendiliğinden icrata geçmiş halde bulabilirler.
vücut kimyasallarının farklı şekilde çalışmaya başlaması.
(bkz: she s mine but i m not hers)
bir teori, erkek ile kadin’ın arkadas olamayacagini iki tarafdan birinin mutlaka karsi tarafa karsi birseyler hissedecegini ve bu hisler sayesinde arkadaslik iliskisi icin gerekli guvenin saglandigini lakin sonunda iliskinin hezimetle sonuclandigini iddia eder.
zamanla unutulan giden bir arkadaşlık olmaya mahkum olan arkadaslıktır. unutulacaktır arada yaşananlar başkasıyla mutlu olacak aşklarını size danışacaktır, ızdırabınıza ızdırap katacaktır, iyilik ila kötülük yapma arasında bırakacaktır...olmayacaktır..
birgün ansızın olması gerektiği üzere unutulacaktır...
birgün ansızın olması gerektiği üzere unutulacaktır...
bastan beri asiksinizdir,tam sekillenmedigi sirada arkadasliginiz ilerlemis ve bu derinde kalmis ask en iyi arkadasiniz mertebesine yuceltmistir onu.parasal konularda yapacaginiz girisimlerde kendinize guveninizin odulunu alacaksiniz,saglik konusuna biraz daha dikkat.
gayet doğal bi durum..
her zaman ben seni arkada$ olarak goruyorum ile sonuclanmaz olay. icten ice ikiside a$iktir belki birbirine. sonra biri soyler, oteki de rahatlar acilir. ayrilana kadar mutlu mesut ya$arlar.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?