kurt acilimi isimli buyuk plan(?) in akabinde hemen gundeme gelecegini du$undugum konu.
hukumet bu konu ile alakali gizliden cali$malara ba$lami$ olmali, hic $a$irtmaz beni bu durum. akabinde apoya af cikar, ardindan kendisine siyasi bir kimlik verilerek akpye katilmasi saglanir, sonra gelsin tum kurtlerin oylari. sirf oy ugruna memleket cikmazlara goturuluyor alo uyansana artik?
pkk ile masaya oturmak
bir siyasi iradenin en son yapması mümkünse yapmaması gereken bir hamledir
eğer bu yola girdiyse çözüm için yapılması gereken şeydir.yapamayacaksan niye girdin o zman ?!
(bkz: baş ağrısı)
pkk ile masaya oturmanin bir cozum yolu oldugunu du$unenleri, bu fikirlerini bir de $ehit aileleri ile payla$malarini oneriyorum. allaha$kina gidin bir $ehit annesine bu fikrinizi soyleyin, son gelip burada yeniden bu fikri savunabiliyorsaniz savunun. ne eglenceli olurdu.
kürt açılımından sonra pkk ile masaya oturulacağı aşikar ve bu eylem tamamen türkiyeyi bölme girişimidir.
pkk’nın yönetimi, pkk yöneticilerinin değil; zaman zaman ab zaman zaman da abd’nin elindedir. bölgedeki çatışmalar da türkiye ile pkk arasındaki anlaşmazlıklardan değil; ab ile abd’nin bölge üzerindeki farklı menfaatlerinden kaynaklanmaktadır. şimdi diyelim ki abd bölgede çatışma çıksın istemiyor ve bunun için elinden geleni yapıyor... ab’nin eli armut mu toplayacak? tabi ki hayır... ab bölgedeki memurlarına (bunlar başkan diye anılan pkk yöneticileridir ve bunların aralarında hiçbir zaman söz birliği yoktur)(yani bir taraf ateşkes ilan ederse diğer taraf her an saldırabilir.) emir verir ve ortalığı karıştırmalarını ister. yani pkk ile teorik olarak masaya oturulabilir; fakat pratikte bu imkansızdır. kısaca bu pkk sorunu ancak ve ancak dış ilişkilerle çözülebilir.
şimdi bu yazdıklarım neticesinde akla şöyle bir soru takılabilir: "türkiye’nin kendi toprakları üzerinde hiçbir hâkimiyeti yok mu yani?"
evet... kısa bir zamana kadar malesef ki yoktu... türkiye’nin dış ilişkilerde yürüttüğü politikalar sayesinde bu, bizim lehimize dönmüş durumda ve lehimizde olmaya da son hızıyla devam edecektir.
ve en son şunu söyleyeyim:
ben tüm kalbimle inanıyorum ki türkiye, en erken bir 8-10 yıl sonra kendi topraklarına son derece hâkim, bulunduğu bölgedeki olaylarda nihai kararları veren ultra güçlü bir devlet haline gelecektir. bunu çoğunuz bir ütopya, bir hayal, veya beyhude bir heves olarak görüyorsunuz ve bunu böyle görmeye devam edeceksiniz; türkiye dünyanın en güçlü devleti olsa dahi... çünkü kalbinizde ve aklınızda zerre miskal devleti ileri götürme duygusu ve fikri yok. bunu söylemeyeyim dedim ama söyleyeceğim: dilinizden atatürk düşmez; ama muasır medeniyetler seviyesine çıkmak için kılınızı kıpırdatmazsınız.
not: son paragraftaki genellemeler, çok az elemana sahip; ama çok fazla sesi çıkan bir güruh için söylenmiştir.
şimdi bu yazdıklarım neticesinde akla şöyle bir soru takılabilir: "türkiye’nin kendi toprakları üzerinde hiçbir hâkimiyeti yok mu yani?"
evet... kısa bir zamana kadar malesef ki yoktu... türkiye’nin dış ilişkilerde yürüttüğü politikalar sayesinde bu, bizim lehimize dönmüş durumda ve lehimizde olmaya da son hızıyla devam edecektir.
ve en son şunu söyleyeyim:
ben tüm kalbimle inanıyorum ki türkiye, en erken bir 8-10 yıl sonra kendi topraklarına son derece hâkim, bulunduğu bölgedeki olaylarda nihai kararları veren ultra güçlü bir devlet haline gelecektir. bunu çoğunuz bir ütopya, bir hayal, veya beyhude bir heves olarak görüyorsunuz ve bunu böyle görmeye devam edeceksiniz; türkiye dünyanın en güçlü devleti olsa dahi... çünkü kalbinizde ve aklınızda zerre miskal devleti ileri götürme duygusu ve fikri yok. bunu söylemeyeyim dedim ama söyleyeceğim: dilinizden atatürk düşmez; ama muasır medeniyetler seviyesine çıkmak için kılınızı kıpırdatmazsınız.
not: son paragraftaki genellemeler, çok az elemana sahip; ama çok fazla sesi çıkan bir güruh için söylenmiştir.
(bkz: pkk ile bir iki kadeh bir şeyler içmek)
(bkz: üstüne rahat bir şeyler giymek)
(bkz: pkk ile yatak odasına girmek)
(bkz: üstüne rahat bir şeyler giymek)
(bkz: pkk ile yatak odasına girmek)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?