(bkz: topragı öpmek)
toprağı koklayıp,okşamaktır...
iki damla gözyaşını toprağa bırakmaktır.
mezar taşına dokunmak, onu var bilmek,ölümsüzleştirmektir.
anneler gününü mezarlıkta geçirmek
evden dışarı çıkmak istememek,televizyon izlememek evde bütün gün o acıyla düşünmektir,kızmaktır,yaşasaydı sadece bir günle sınırlı kalmazdı ve bu kapitalist oyunlar yapılıp duygular sömürülmezdi diye hayıflanıp mezarlıga gidip topragı dagıtmaktır.
eski anneler günü gelir aklınıza yada aklınıza getirmeye çalışırsınız çünkü aklınızdan silinmiş gitmiştir hatıralar çok küçükken yaşadığınız.
tek tük kareler canlanır, canlanmaz belki de ; hediye paketi, annenizin melek yüzü, parıl parıl gözleri, çocuk gülüşünüz-annenizi mutlu ettiniz ya , hani annenizle daha ne güzel günler kutlayacaktırsınız, hani daha çok mutlu etmek istersiniz ya ondan...
aklınıza gelmez birgün onunla apayrı dünyalarda ama tek bir kalpte bu günü kutluyacağınız, aklınıza gelmez aldığınız hediyeyi annenizin gözünü kapatıp eline vermek yerine onun gözlerine tekrar bakamayacağınız şekilde toprağa vermek.
ama içinizde teselli vardır mutlaka ne de olsa bugün onun günü ne de olsa şuan o sizi izliyor ve ne de olsa o şimdi bembeyaz bir melek ne de olsa akşam eve gittiğinizde rüyanızda göreceksinizdir.
sıra hediyelerini vermeye gelmiştir, önce testiyle su taşırsınız, temizlersiniz mezar taşını, üstündeki çiçekleri sularsınız sonrada en sevdiği çiçekleri toprağa koyarsınız ama ucundan tutabilsin diye uçlarını gömerek.aynı eskisi gibi bir kere daha öpersiniz mezar taşındaki resminden ve anneler gününü kutlarsınız.
o sizi duyar,siz onu hissedersiniz.
yavaş yavaş ilerlerken aslında hala ordasınızdır aklınız orda kalır ordan ayrılmak istemeden uzaklaşırsınız.içinizden sayıklayarak
anneler günün kutlu olsun anne...anneler günün kutlu olsun
tek tük kareler canlanır, canlanmaz belki de ; hediye paketi, annenizin melek yüzü, parıl parıl gözleri, çocuk gülüşünüz-annenizi mutlu ettiniz ya , hani annenizle daha ne güzel günler kutlayacaktırsınız, hani daha çok mutlu etmek istersiniz ya ondan...
aklınıza gelmez birgün onunla apayrı dünyalarda ama tek bir kalpte bu günü kutluyacağınız, aklınıza gelmez aldığınız hediyeyi annenizin gözünü kapatıp eline vermek yerine onun gözlerine tekrar bakamayacağınız şekilde toprağa vermek.
ama içinizde teselli vardır mutlaka ne de olsa bugün onun günü ne de olsa şuan o sizi izliyor ve ne de olsa o şimdi bembeyaz bir melek ne de olsa akşam eve gittiğinizde rüyanızda göreceksinizdir.
sıra hediyelerini vermeye gelmiştir, önce testiyle su taşırsınız, temizlersiniz mezar taşını, üstündeki çiçekleri sularsınız sonrada en sevdiği çiçekleri toprağa koyarsınız ama ucundan tutabilsin diye uçlarını gömerek.aynı eskisi gibi bir kere daha öpersiniz mezar taşındaki resminden ve anneler gününü kutlarsınız.
o sizi duyar,siz onu hissedersiniz.
yavaş yavaş ilerlerken aslında hala ordasınızdır aklınız orda kalır ordan ayrılmak istemeden uzaklaşırsınız.içinizden sayıklayarak
anneler günün kutlu olsun anne...anneler günün kutlu olsun
uyanmak istememektir o sabaha.."5 dakika daha uyuyayım lütfen" diyebileceğiniz bir insan bile yoktur ki..
herkes ko$u$turmaca içerisinde annesine en güzel hediyeyi alma yarı$ındayken bakmaktır uzaktan onlara gizlice, ama boyun eğmemektir..
eski anneler günleri gelir aklınıza, gunler öncesinden alınmı$ paketlenip özenle saklanmı$ anneye alınmı$ hediyeler..
onun hediyeyi açarken gözlerindeki çocuksu parıltı,
sanki her seferinde aldığınız hediyeler benzerleri değilmi$ gibi açar açmaz mutluluktan uçarcasına sevinci aklınıza gelir..
halbuki $imdi alabileceğiniz 2 dal çiçekten ba$ka bir $ey değildir..
hem aldığınız çiçekleri gördüğünde gözlerindeki çocuksu parıltı da yoktur..
gene bayrammı$casına sabah erkenden kalkarsınız.."kahvaltı hazır" diyen ses yoktur evin içinde..
kendi kendinize kalkar kahvaltı hazırlar bo$ masada oturursunuz..
"kahvaltı hazır"
gene en güzel kıyafetlerinizi giyersiniz,ayakkabılarınıza çamur bula$acağını bilseniz de en güzel ayakkabılarınızı giyersiniz hatta..
kö$edeki çingeneden en güzel çiçekleri alırsınız halinizi sorar..
"aynı i$te, bildiğin gibi..anneme bunlar.."
bir demet çiçek de onun gönlünden kopar
"bunlar da benden ona.."
mezarlığın yolu uzadıkça uzar..
kalbinize batar..
sokakta insanlar görürsünüz,her tarafta yazılar..
"anneler günü kutlu olsun.."
evet dersiniz içinizden..
"anneler günün kutlu olsun.."
özenle açarsınız çiçek demetlerinin lastiklerini..saçarsınız mezarın üstüne, rengarenk..
toprağa karı$sın kökleri değsin tenine istersiniz..
ah o gözlerindeki çocuksu parıltı..
ellerinde $a$al $i$eleriyle mezarlıkta ko$u$an çocuklar ü$ü$ür ba$ınıza "abla sulayalım mı"
sonradan nasıl olsa gelip çiçekleri çalacaklarını bilseniz de birer tane de onlara verirsiniz rengarenk çiçeklerden..annelerine götürsünler diye..
içten bir dua edersiniz..duadan çok duymasını istediğiniz sözcükler sıralarsınız, mezarta$ına bakarsınız..buz gibidir..gülü$ü gelir aklınıza, gözlerindeki çocuksu parıltı..yakı$tıramazsınız o buz gibi ta$ı ona.."çok erkendi" diye dü$ünürsünüz içinizden..bencillik ettiğiniz aklına gelir, susarsınız..
vedala$ma zamanıdır artık,son bir kez dokunursunuz toprağa..
ayaklarınızda çamurlar yüreğinizde dikenlerle bir anneler günü daha sona erer..
sözcükler boğazınızda düğümlenir,o gun hep kısa olur cümleler..
eve dönü$ yolu uzadıkça uzar..
kalbinize batar..
sokakta insanlar görürsünüz,her tarafta yazılar..
"anneler günü kutlu olsun.."
evet dersiniz içinizden..
"anneler günün kutlu olsun.."
herkes ko$u$turmaca içerisinde annesine en güzel hediyeyi alma yarı$ındayken bakmaktır uzaktan onlara gizlice, ama boyun eğmemektir..
eski anneler günleri gelir aklınıza, gunler öncesinden alınmı$ paketlenip özenle saklanmı$ anneye alınmı$ hediyeler..
onun hediyeyi açarken gözlerindeki çocuksu parıltı,
sanki her seferinde aldığınız hediyeler benzerleri değilmi$ gibi açar açmaz mutluluktan uçarcasına sevinci aklınıza gelir..
halbuki $imdi alabileceğiniz 2 dal çiçekten ba$ka bir $ey değildir..
hem aldığınız çiçekleri gördüğünde gözlerindeki çocuksu parıltı da yoktur..
gene bayrammı$casına sabah erkenden kalkarsınız.."kahvaltı hazır" diyen ses yoktur evin içinde..
kendi kendinize kalkar kahvaltı hazırlar bo$ masada oturursunuz..
"kahvaltı hazır"
gene en güzel kıyafetlerinizi giyersiniz,ayakkabılarınıza çamur bula$acağını bilseniz de en güzel ayakkabılarınızı giyersiniz hatta..
kö$edeki çingeneden en güzel çiçekleri alırsınız halinizi sorar..
"aynı i$te, bildiğin gibi..anneme bunlar.."
bir demet çiçek de onun gönlünden kopar
"bunlar da benden ona.."
mezarlığın yolu uzadıkça uzar..
kalbinize batar..
sokakta insanlar görürsünüz,her tarafta yazılar..
"anneler günü kutlu olsun.."
evet dersiniz içinizden..
"anneler günün kutlu olsun.."
özenle açarsınız çiçek demetlerinin lastiklerini..saçarsınız mezarın üstüne, rengarenk..
toprağa karı$sın kökleri değsin tenine istersiniz..
ah o gözlerindeki çocuksu parıltı..
ellerinde $a$al $i$eleriyle mezarlıkta ko$u$an çocuklar ü$ü$ür ba$ınıza "abla sulayalım mı"
sonradan nasıl olsa gelip çiçekleri çalacaklarını bilseniz de birer tane de onlara verirsiniz rengarenk çiçeklerden..annelerine götürsünler diye..
içten bir dua edersiniz..duadan çok duymasını istediğiniz sözcükler sıralarsınız, mezarta$ına bakarsınız..buz gibidir..gülü$ü gelir aklınıza, gözlerindeki çocuksu parıltı..yakı$tıramazsınız o buz gibi ta$ı ona.."çok erkendi" diye dü$ünürsünüz içinizden..bencillik ettiğiniz aklına gelir, susarsınız..
vedala$ma zamanıdır artık,son bir kez dokunursunuz toprağa..
ayaklarınızda çamurlar yüreğinizde dikenlerle bir anneler günü daha sona erer..
sözcükler boğazınızda düğümlenir,o gun hep kısa olur cümleler..
eve dönü$ yolu uzadıkça uzar..
kalbinize batar..
sokakta insanlar görürsünüz,her tarafta yazılar..
"anneler günü kutlu olsun.."
evet dersiniz içinizden..
"anneler günün kutlu olsun.."
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?