anarşi

saf ozgurluk.

anarşi sözcüğü yunanca an ("-sız", olumsuzluk eki) ile archos ("yönetici") kelimelerinin birleşmesiyle meydana gelmiştir.

başlangıç noktasında tüm insanlar eşit şartlara sahip olarak dünyaya geliyor ve eşit şartlarda yaşıyorlardı. fakat zamanla bu insanların bazıları diğerlerinden daha fazla mal, giyecek, toprak, yiyecek ve kadın sahibi olmak istedi ve başardı. ihtiyacından fazlasını diğerleriyle paylaşabilirdi ama yapmadı. daha çok, daha çok edindi hep kaynakları o kullandı. bu kadar malı ve kadını artık diğerlerinden koruması gerekliydi. bunun için önce tanrıyı yarattı bununla diğer insanları korkuttu, benim karılara mallara dokunmayın tanrı sizi cezalandırır dedi, ne hikmetse tanrı hep onu tuttu. zaman geldi tanrı korkusu yetmedi yetmeyince tanrının elçileri geldi. bunlarda yemeyince devletler kuruldu yasalar yapıldı. anarşi işte burda bahsettiğim başlangıç noktasından, insanlığın zavallı moduna geçiş arasındaki zaman diliminin adıydı.

her turlu duzenin kanunun ya da kuralin gereksiz ve sacma oldugunu savunan duzensizlik duzeni.

kanun veya kurallar; güçlü olanların, nispeten daha güçsüz olanlara dayatmasıdır ve zorlamasıdır.


Bu duruma karşı çıkma durumudur.

neden baskalarinin koydugu yasalara göre yasayalim...anarsi özgürlüktür ayni zamanda düzensizligide getirir yaninda.

ursula leguin isimli yazar mülksüzler adlı kitabında böyle bir toplum nasıl olur güzelce tasvir etmiştir. son derece tutarlı, kendi içinde sistematik barındıran hoş bir durum diye hayal etmiş ya da ben öyle anladım. fakat ve fakat anarşiye sağlam bir bakış açısı olduğu su götürmez.

dünyanın en güzel sistemden sisteme geçiş evresi

(sözlük anlamı):başsızcılık

bir kaos veya sonucu bilinmeyen karmaşa.