altay tokat

ya basta viva zapatista
hakkında soruşturma açılmış eski bir nev’i kontr-gerilladır.habere göre:

sesonline net:diyarbakır cumhuriyet başsavcılığı, güneydoğu anadolu bölgesi’nde bazı kamu görevlilerinin evlerinin yakınına ’eğitim amaçlı’(’) bomba attırdığını söyleyen emekli korgeneral altay tokat hakkında inceleme başlattı.

cumhuriyet başsavcılığı, tokat’ın önce haftalık bir dergide yayımlanan, ardından bazı basın yayın organlarında da yer verilen açıklamalarını incelemeye aldı. inceleme sonucu dava açılıp açılmamasına karar verilecek.
savcılık, inceleme sonucunda dava açarsa, tokat, tck’nın 257 ve 170’inci maddelerini içeren ’görevi kötüye kullanma’ ve ’genel güvenliği kasten tehlikeye sokma’ suçlarından 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanacak.
tokat, güneydoğu anadolu bölgesi’nde görev yaptığı sırada, bazı kamu görevlilerini teröre karşı daha duyarlı kılmak için evlerinin yakınlarına bomba attırdığını belirtmişti.
aktüel dergisine açıklama yapan tokat, hakim - savcı gibi memurların gelişigüzel gezmelerine engel olmak için böyle bir yöntem kullandığını söylemiş ve "onları eğittim, hizaya gelsinler diye yaptım" demişti.
genelkurmay başkanlığı da bir süre önce emekli korgeneral tokat hakkında soruşturma başlatıldığını duyurmuştu.
ya basta viva zapatista
emekli korgenerallerimizden olan zat imiş.şemdinli olaylarında adı geçen zat ile ilgili şu haber geçmiştir ajanslara.

sesonline net:emekli korgeneral altay tokat, güneydoğu’da görev yaparken bölgeye yeni gelen hakim ve memurlar ’işlerini ciddiye alıp, hizaya girsinler’ diye bomba attırdığını söyledi. tokat, "mesaj vermek istemiştim" dedi.

emekli korgeneral altay tokat 1999 yılında orgeneral olmasına kesin gözüyle bakılırken emekli edilen bir asker. 2002’de orgeneral hüseyin kıvrıkoğlu’nun görev süresinin uzatılması iktidar ortaklarından mhp genel başkanı devlet bahçeli’nin önüne geldiğinde, o sırada bahçeli’nin başdanışmanı olan tokat buna engel olmuş ve hilmi özkök genelkurmay başkanlığı’na atanmıştı. korgeneral altay tokat aktüel dergisi’nde semin gümüşel’in sorularını yanıtlarken taşkesen olayından şemdinli’ye, büyükanıt’ın atanmasından yaş’a kadar çok tartışılacak açıklamalar da yaptı.

askeri piramit

görevi aksatacak bir gruplaşma değil de, yukarıya doğru bir piramit var. bu piramitte yukarıya doğru çıktıkça daralmadan kaynaklanan çatışmalar meydana geliyor: yükselme çatışması! şûra kararları yargı denetiminde olmadığı ve şahsi tercihler öne çıktığı için gruplaşmalar oluyor. denetimin olmaması ilişkilerde gerginlik yaratıyor. küçük fraksiyonlar oluşabiliyor. büyükanıt’ı istemeyen bir grup var. siyasi bir grup! bu, şemdinli’de de belli oldu.

dinleme yapan bellidir

mit, asker, jandarma ve emniyet. boş verin! beni bile dinliyorlar. türkiye’de dinlenmeyen yok. dinleyerek ceza alan birini gördünüz mü? hep dinlenenler ceza aldı. bu da geri kalmışlığın bir parçası.

şemdinli’de hatalilar

bunların milisleri olan o kitapçının bir grubu vardır. bizimkiler de 1998’den sonra baskıyı kaldırınca meydanı boş buldular. bu milislerin hareketlerini tesbit etmek için bir grup görevlendirilmiştir. silahlı kuvvetler’in veya devletin istihbarat unsurları delil bulmak için onları gözetim altında tutacak şekilde hareket ediyor. fakat başarılı bir hareket yapmamış, hata yapmışlar. şemdinli’de o istihbaratçıların dışarıdan kontrol etmeleri gereken hedefi izlerken yaptıkları, hatayı bir suikasta çevirip yargıya götürmek... astsubayların dört avukatı varken, öbürlerinin 300 avukatı varken 55’e düşürdüler. bu bile yeter! sonra da 39 yıl ceza geliyor. hiçbir hukukçu uzman bunun doğru olduğunu söyledi mi? bu kadar süratli bir yargı türkiye’de oldu mu? oraya atılan bomba "arkadaş, dikkat et, onu yapma" demek için, vazgeçirmek, ikaz için de atılmış olabilir. ama bunu beceriksizce yaptılar.

üstler bilmez

genel emirler verilir. harekatın konsepti içerisinde icraatlar vardır. bölgedeki kişi durumdan görev çıkarır. ama üst kademe bilmez. üst kademe sadece "bölgede milis kuvvetleri kontrol altına alın" diye emir vermiştir.

ben de attirdim

benim zamanımda ben de bomba attırdım. bir, iki kritik noktaya. boş yerlerdi! meselem mesaj vermek. batıdan gelen memurlar, hakimler işin ciddiyetini anlamıyor. çok koordineli ve iyi çalıştık. baktım, sonradan işler sakinleşince işi basite almaya çalıştılar. rast gele dolaşıyorlar, şunu bunu yapıyorlar. onun üzerine şunlar bir hizaya gelsin diye evlerine yakın iki yere attırdım. ondan sonra anladılar ki çok dikkatli olmalılar. bir musibet bin nasihatten iyidir. öylece onları eğittim ben. ( sabah gazetesi / aktüel dergisi )

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol