alin verin ekonomiye can verin

nickten yana sansim yok
dünya ekonomisinde birinci sıraya yerleşmeyi amaçlayan bir kampanya değil; krizin kalan son etkilerinden kurtulmayı amaçlayan bir kampanyadır. bunu uydurmuyorum efendim reklamın tamamını izledim. o söylüyor bizzat: "bu sayede krizin son etkileri de ortadan kalkar."

şimdi bazılarının aklına şöyle can alıcı bir soru takılıyor: "la millette para mı var simit alsın?" çok doğru bir soru; herkeste para yok; ama parası olanlar da yok değil. sadece parası olanlar benimsese bu kampanyayı parası olmayanın evine en azından bir ekmek girer. en azından bir para akışı olur; canlılık gelir.

dışarıdan "ahkâm kesmek" o kadar tatlı geliyor ki insana hiç icraat yapası gelmiyor; yau şunu şöyle yapın, bunu böyle, onu şunun gibi... ee sen ne bok yiyorsun afedersin?.. "böyle olmaz" diyorsan nasıl olacağını söyle de ihya olalım milletçe...
superkahraman
ülkenin zamane ekonomi bakanlarından birinin kafkaesk karısı, "kocamın ameliyatını nerede yapayım ey tanrım" diyerek yattığı istihareden "cleveland" cevabını alarak kalmıştı gel zaman git zaman önce.

bak ekonomi bakanı diyorum, türkiyede hastane yokmuş gibi cleveland usa diyorum, ekonomiyi kalkındırmak için ise halka simit alın diyenlerden bahsediyorum.

bunlar yüzünüzden batan ekonominin halka simit, çiçek aldırarak mı düzeliceği düşünülüyor acaba. ekonomide hareketlilik yaratmaksa amaç önce siz adam olunda ameliyatınızı türkiye de yaptırın, çocuklarınızı türkiye de okutturun, mısırlarınızı türk çiftçisinden alın, tarım arazilerini israile, suriyeye peşkeş çekmeyin, bilime destek verin, abuk subuk sansürlemeyin, su kaynaklarını verimli kullanın, proje üretin, proje satın almayın, işsizliği ortadan kaldırın, eğitim seviyesi düşük ailelere daha az çocuk yapmalarını salık verin, üçten aşşağısı kurtarmaz gibi deli saçması şeylerle gündeme gelmeyin, sanata ve sanatçıya destek çıkın, eser üretimini teşvik edin, sağda solda heykelleri toplamayın...

daha ne diyem, mahmut mu diyem?
esrakesh
başarıya ulaşması halinde "aldık verdik biz krizi yendik" diye reklamların da donmesine sebebiyet vermesi muhtemel kampanya.
bitterend
eksik reklam/ kampanyadır. çünkü biz oyuncak aldık mı "toyzaraz" a gideriz, toyzaraz demeyi severiz. kahvemizi de starbaksdan içeriz zaten, hiç bilmeyiz iki adım ötedeki nefis kafeleri... bu kampanya işe yarasa, milleti az da olsa elden para çıkarmaya teşvik etse dahi; o para sadece verilir, alan olmaz.
superkahraman
ülke ekonomisinin simit çiçek ve oyuncak satarak kurtarılmaya çalışıldığı saçma sapan reklam.

sakın ha yerli sanayi, teknoloji, sağlık, tarım ...vs yatırımları yapmayın, yapacaksanız gemi falan alın, mısır ithal edin yada ne bileyim s.ktirin gidin.
angelus
üç simit + üç tane de peynir alarak (üçgen peynir) katıldığım bir projedir. simitlerin bi’ tanesi yedim ama diğer ikisi kaldı malesef. sabah yerim artık.
independence
oyuncak falan diyorlardi, oyuncak alin ekonomi buyusun dediler, hemen sarildim telefona $i$me kadin sipari$i verdim, ekonomiye katkim olsun. ramazandan sonra gelecek ama, siki siki tembit ettim oncesinde getirmeyin diye. oyuncakla oynayip ekonomiye kaykida bulunacagiz diye orucu delmeyelim.
blackrons
televizyonlarda sıkça yayınlanan reklamdır efendim, siz alın ki biz de size verelim teması uygulanmaktadır, geçen buradan gördüm, hadi gidip alayım çok ısrar ediyorlar diyerek ufak şirin bir simit aldım, simitçi o kadar sevindi ki oracıkta verecekti, sonra kaçtım direk, alın verin ama bana vermeyin diyerek, kötüymüş lan.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol