(bkz: albatross)
albatros
göç yolculuklarında, uçuş esnasında uyuyabilen kuş.
geniş omuzlu, yakışıklı ve uzun boylu erkek.
bulduğunu yiyebilen bir canlıdır.
http://tinyurl.com/yowoaj
http://tinyurl.com/yowoaj
henüz orta ikiye giderken, fransızca edebiyat dersinde, gözümüze sokulmaya çalışılan charles baudelaire şiiridir. o zamanlar anlayamıyorduk haliyle.
o kadar buyuk kanatları vardır ki ucması için fırtına ya ihtiyac duyar.bir cok kus fırtına da pinekler iken o fırtınalar da onlarca yukseklige tek basına cıkar.
70-80 yıl kadar yaşayan maraton uçan ve en enteresan özelliğide tek eşli olan deniz kuşududr..
charles baudelaire şiiri;
lalbatros
souvent, pour samuser, les hommes déquipage
prennent des albatros, vastes oiseaux des mers,
qui suivent, indolents compagnons de voyage,
le navire glissant sur les gouffres amers .
a peine les ont-ils déposés sur les planches,
que ces rois de lazur, maladroits et honteux,
laissent piteusement leurs grandes ailes blanches
comme des avirons traîner à côté deux.
ce voyageur ailé, comme il est gauche et veule !
lui, naguère si beau, quil est comique et laid !
lun agace son bec avec un brûle-gueule,
l autre mime, en boitant, linfirme qui volait !
le poète est semblable au prince des nuées
qui hante la tempête et se rit de larcher ;
exilé sur le sol au milieu des huées,
ses ailes de géant lempêchent de marcher.
*** *** ***
çok zaman gemiciler durup eglenmek için
tutar albatroslari, deniz kuslarini,
tuzlu uçurumlardan kayan gemilerin
ardindaki yol arkadaslarini.
bir dösemelere birakilmaya görsün,
mavilikler krali utangaç, acemi,
açarlar bembeyaz kanatlarini üzgün
yanlarinda sürüklenen kürekler gibi.
öyle utangaç, üsengeç bu kanatli yolcu!
o alimli güzel, simdi ne denli çirkin.
erinç vermez durmadan birinin piposu,
biri öykünür , kanina girer kimsesizin.
ozan da benzer o bulutlar kralina
oklar, firtinalarla sarmas dolas olan.
düsmüs yeryüzüne yuhalar ortasinda,
çekecegi var onun dev kanatlarindan.
lalbatros
souvent, pour samuser, les hommes déquipage
prennent des albatros, vastes oiseaux des mers,
qui suivent, indolents compagnons de voyage,
le navire glissant sur les gouffres amers .
a peine les ont-ils déposés sur les planches,
que ces rois de lazur, maladroits et honteux,
laissent piteusement leurs grandes ailes blanches
comme des avirons traîner à côté deux.
ce voyageur ailé, comme il est gauche et veule !
lui, naguère si beau, quil est comique et laid !
lun agace son bec avec un brûle-gueule,
l autre mime, en boitant, linfirme qui volait !
le poète est semblable au prince des nuées
qui hante la tempête et se rit de larcher ;
exilé sur le sol au milieu des huées,
ses ailes de géant lempêchent de marcher.
*** *** ***
çok zaman gemiciler durup eglenmek için
tutar albatroslari, deniz kuslarini,
tuzlu uçurumlardan kayan gemilerin
ardindaki yol arkadaslarini.
bir dösemelere birakilmaya görsün,
mavilikler krali utangaç, acemi,
açarlar bembeyaz kanatlarini üzgün
yanlarinda sürüklenen kürekler gibi.
öyle utangaç, üsengeç bu kanatli yolcu!
o alimli güzel, simdi ne denli çirkin.
erinç vermez durmadan birinin piposu,
biri öykünür , kanina girer kimsesizin.
ozan da benzer o bulutlar kralina
oklar, firtinalarla sarmas dolas olan.
düsmüs yeryüzüne yuhalar ortasinda,
çekecegi var onun dev kanatlarindan.
fırtınakuşları takımından bir kuş.
martiya benzeyen 2 metreyi geckin kanat uzunlugu olan kus.
su kuslarinin en buyugu.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?