soyadi dranas olan sair. (bkz: ahmet muhip dranas)
ahmet muhip diranas
(bkz: olvido)
ben büyük şarkıları severim; büyük olsun.
deniz gibi, gökyüzü gibi herşey ve mahzun.
seviyorsam seni aşk ölümsüzdür gönlümce,
aşıksam kadınım değil tanrıçasın, ece.
denizler yolculuğa çağırır durur da beni
gitmem düşünerek geri döneceğim günü.
ben büyük rüzgarları severim; büyük olsun
aşkım da, özlemim de hepsi, herşey ve mahzun.
insan bir yanınca kerem misali yanmalı.
uykudan bile mahşer gününde uyanmalı" (bkz: büyük olsun)
ya herro ya merro tarzında, tam da kalıbının adamıdır. haddini bilmeyecek, haddini aşacak insan, büyük laflar edecek, büyük konuşacak, korkmayacak kaybetmekten, yuvarlak laflar etmeyecek. içinden o an, ulan bir daha bu kızla çıkarsam cümle alem koysun bana demek geçiyorsa diyecek, sonra utanmadan sıkılmadan gidip tekrar sevgili olacak,tükürdüğünü yalayacak icabında, nasılsa kendi tükürüğü, bütun bunları yaptırabilecek kadar "büyük" biriyse o, kendi küçülecek.
deniz gibi, gökyüzü gibi herşey ve mahzun.
seviyorsam seni aşk ölümsüzdür gönlümce,
aşıksam kadınım değil tanrıçasın, ece.
denizler yolculuğa çağırır durur da beni
gitmem düşünerek geri döneceğim günü.
ben büyük rüzgarları severim; büyük olsun
aşkım da, özlemim de hepsi, herşey ve mahzun.
insan bir yanınca kerem misali yanmalı.
uykudan bile mahşer gününde uyanmalı" (bkz: büyük olsun)
ya herro ya merro tarzında, tam da kalıbının adamıdır. haddini bilmeyecek, haddini aşacak insan, büyük laflar edecek, büyük konuşacak, korkmayacak kaybetmekten, yuvarlak laflar etmeyecek. içinden o an, ulan bir daha bu kızla çıkarsam cümle alem koysun bana demek geçiyorsa diyecek, sonra utanmadan sıkılmadan gidip tekrar sevgili olacak,tükürdüğünü yalayacak icabında, nasılsa kendi tükürüğü, bütun bunları yaptırabilecek kadar "büyük" biriyse o, kendi küçülecek.
doğa sevgisini dile getirdiği şiirleri pek bir güzel olur bu şairimizin lakin kendisi serenad adlı şiiriyle ün salmıştır.sözleri şöyledir:
yeşil pencerenden bir gül at bana
işıklarla dolsun kalbimin içi.
geldim işte mevsim gibi kapına,
gözlerimde bulut, saçlarımda çiğ.
açılan bir gülsün sen yaprak yaprak
ben aşkımla bahar getirdim sana.
tozlu yollardan geçtiğim uzak
iklimden şarkılar getirdim sana.
şeffaf damlalarla titreyen ağır
goncanın altında bükülmüş her sak;
seninçin dallardan süzülen ıtır,
seninçin yasemin, karanfil, zambak...
bir kuş sesi gelir dudaklarından
gözlerin gönlümde açar nergisler,
düşen bin öpüştür yanaklarından
mor akasyalarla ürperen seher.
pencerenden bir gül attığın zaman
ışıklarla dolacak kalbimin içi..
geçiyorum mevsim gibi kapından,
gözlerimde bulut, saçlarımda çiğ.
yeşil pencerenden bir gül at bana
işıklarla dolsun kalbimin içi.
geldim işte mevsim gibi kapına,
gözlerimde bulut, saçlarımda çiğ.
açılan bir gülsün sen yaprak yaprak
ben aşkımla bahar getirdim sana.
tozlu yollardan geçtiğim uzak
iklimden şarkılar getirdim sana.
şeffaf damlalarla titreyen ağır
goncanın altında bükülmüş her sak;
seninçin dallardan süzülen ıtır,
seninçin yasemin, karanfil, zambak...
bir kuş sesi gelir dudaklarından
gözlerin gönlümde açar nergisler,
düşen bin öpüştür yanaklarından
mor akasyalarla ürperen seher.
pencerenden bir gül attığın zaman
ışıklarla dolacak kalbimin içi..
geçiyorum mevsim gibi kapından,
gözlerimde bulut, saçlarımda çiğ.
eserleri
şiir:
şiirler (1974)
kırık saz (bugünkü dille tevfik fikret’in şiirleri) 1975
şiirler (yaşam öyküsünü de içeren bir incelemeyle birlikte 1982)
oyun:
gölgeler (1947)
çıkmaz (o böyle istemezdi’nin ilk yazımı)
o böyle istemezdi (1948)
oyunlar (gölgeler ve çıkmaz birarada) (1977)
şiir:
şiirler (1974)
kırık saz (bugünkü dille tevfik fikret’in şiirleri) 1975
şiirler (yaşam öyküsünü de içeren bir incelemeyle birlikte 1982)
oyun:
gölgeler (1947)
çıkmaz (o böyle istemezdi’nin ilk yazımı)
o böyle istemezdi (1948)
oyunlar (gölgeler ve çıkmaz birarada) (1977)
(bkz: her sey uzaktadir)
(bkz: fahriye abla)
cumhuriyet donemi sairlerinden diranas, 1909 yilinda sinopun sali koyunde dunyaya geldi. ortaogrenimini ankara erkek lisesinde tamamladi. lisedeki edebiyat ogretmenleri faruk nafiz camlibel ve ahmet hamdi tanpinar, siir sevgisinin gelismesinde etkili oldular. ankara erkek lisesini bitirdikten sonra hâkimiyet-i milliye gazetesinde calisti (1930-1935). ankara hukuk fakultesine iki yil devam ettikten sonra istanbula gitti, edebiyat fakultesi felsefe bolumune girdi ve burayi bitirdi. bu arada guzel sanatlar akademisinde kutuphane memurlugu yapti. dolmabahce resim ve heykel muzesi resim yardimciliginda bulundu.
1938de ankaraya dondu ve chp genel merkezinde halkevleri kultur ve sanat yayinlarini yonetti. agri dolaylarinda askerlik gorevini yaptiktan sonra, ankarada cocuk esirgeme kurumu yayin muduru, kurum baskani (1957-1960), daha sonra is bankasi yonetim kurulu uyesi oldu. devlet tiyatrosu edebî kurul baskanligi, anadolu ajansi yonetim kurulu uyeligi yapti. politikaya atilarak zafer gazetesinde yazilar yazdi. birkac kez dpden milletvekili adayi olduysa da secilemedi. yayimlanan ilk siiri, "ankara lisesi’nden muhip atalay" imzasiyla milli mecmuada cikan "bir kadina" adli siirdir (15 eylul 1926).
hece siirinin son kusagi denilebilecek sairler arasinda ahmet muhip diranas, cagcil bati siirine (baudelaire, verlaine) en yakin, kendinden bir iki kusak sonrasi sairler uzerinde, az sayida siirle bile olsa, uzun sure etkili olan bir sairdir. o da hocasi tanpinar gibi az yazmis, seyrek yayimlamis, siirlerini siire basladiktan nerdeyse elli yil sonra (1974) kitaplastirmistir. gerek fransiz siiri, gerekse kendinden onceki kusaktan ustalari ahmet hasim ve ahmet hamdi tanpinardan aldigi etkileri sanatina yedirerek ozgun bir siire ulasmistir. hece olcusu sinirlarinda kalarak ama durak ve vurgu yerlerini degistirerek gelenekselde cagdasligi yakalayan, cagrisim gucu yuksek, yurdu, insani ve dogasi ile barisik, alisilmadik deyis orgusuyle unutulmaz siirler yazdi. siirlerinde ask, tabiat, olum, hatiralar, sig olmayan bir anlatimla ve dusundurucu boyutlar icinde verilmistir.
ahmet muhip diranas, 21 haziran 1980 yilinda ankara’da oldu.
1938de ankaraya dondu ve chp genel merkezinde halkevleri kultur ve sanat yayinlarini yonetti. agri dolaylarinda askerlik gorevini yaptiktan sonra, ankarada cocuk esirgeme kurumu yayin muduru, kurum baskani (1957-1960), daha sonra is bankasi yonetim kurulu uyesi oldu. devlet tiyatrosu edebî kurul baskanligi, anadolu ajansi yonetim kurulu uyeligi yapti. politikaya atilarak zafer gazetesinde yazilar yazdi. birkac kez dpden milletvekili adayi olduysa da secilemedi. yayimlanan ilk siiri, "ankara lisesi’nden muhip atalay" imzasiyla milli mecmuada cikan "bir kadina" adli siirdir (15 eylul 1926).
hece siirinin son kusagi denilebilecek sairler arasinda ahmet muhip diranas, cagcil bati siirine (baudelaire, verlaine) en yakin, kendinden bir iki kusak sonrasi sairler uzerinde, az sayida siirle bile olsa, uzun sure etkili olan bir sairdir. o da hocasi tanpinar gibi az yazmis, seyrek yayimlamis, siirlerini siire basladiktan nerdeyse elli yil sonra (1974) kitaplastirmistir. gerek fransiz siiri, gerekse kendinden onceki kusaktan ustalari ahmet hasim ve ahmet hamdi tanpinardan aldigi etkileri sanatina yedirerek ozgun bir siire ulasmistir. hece olcusu sinirlarinda kalarak ama durak ve vurgu yerlerini degistirerek gelenekselde cagdasligi yakalayan, cagrisim gucu yuksek, yurdu, insani ve dogasi ile barisik, alisilmadik deyis orgusuyle unutulmaz siirler yazdi. siirlerinde ask, tabiat, olum, hatiralar, sig olmayan bir anlatimla ve dusundurucu boyutlar icinde verilmistir.
ahmet muhip diranas, 21 haziran 1980 yilinda ankara’da oldu.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?