oynamayı çok sevdiğim ama uygarlık geliştikçe çıkan savaşlarda fazla gerildiğim için küfredip "başlarım lan" diyerek düzenli olarak sildiğim ve bir süre sonra dayanamayıp tekrar başladığım oyun. stres sahibi oluyorum resmen.
o değil de bak yine oynayasım geldi.
age of empires 2
microsoft tarafından geliştirilmiş bir dönemin efsane strateji oyunu. aklıma geldikçe hala oynarım. favori bölümüm "the holly empire" dir.
persler türk'ler ve britonların olağanüstü güçlü yapıldığı oyundur. zaten filler ölümsüz gibi bişey arkasına briton okçuları bir koyuyorsunuz onun arkasına türk topçuları çatır çatır eziyor rakipleri hele o briton okçuları utanmasa kendi köyünden öbür köye ok atacaklar öyle bir menzile sahip ama onları tek başına bırakırsanız paladinler haşamat ederler önüne illaki fil koymak lazım. arkadaşlarınıza beraber oynuyorsanız hun alın ev derdi yok 5 dakika içinde 50 asker gönderip saldırın rakibe sadece köylü ve nüfus veren evleri indirin ve oyundan düşürün bitmiştir olay
bir de ikiye iki kapışmak vardır ki çok ayrı bir heyecan yaşatır. sadece kendinizin değil takım arkadaşınızın da gelişiminin çok önemli olduğu, koordinasyonun çok iyi olması gerektiği, kordinasyon sağlanamadığı zaman kafayı yedirtebilen birşeydir.
mesela rakipleriniz teutonlar ve koreliler olsun, siz pers takım arkadaşınız bizans diyelim. haritanın ortasında ordular ve aralarında topçu kuleler, savaşı bekliyorlar. biraz daha acemi olan kişilerin kore ve bizans olduğunu da ekleyelim. teutonlar topçularla gelip vurup vurup gidiyorlar, persler de file çok abanmışlar önceki savaştan sonra deve ve paladin çok az kalmış, bizanslılar paladinlerini hatta cataphractlarını sürmesi gereken yerde mancınıkları yolluyorlar, topçular kaçıyor tabi. bu seferde koreliler paladinleri yolluyor mancınıklara. o sırada perslerde develer çoğalıp savaş alanına naklediliyor. teutonlar topçuları yolladıkları an hemen develerle hucum ediliyor fakat teutonlar bu sefer topçuları geri çekerken spearmanleri salıyor, spearmanler gelirken develer geri çekiliyor paladınler yollanırken bu sefer spearmanler çekilip teutonic knightlar geliyor. teutonic knightlar gelirken bizanslılardan yardım bekleniyor fakat bizanstan gereken yardım gelmiyor. teutonic knightlara fazlasıyla güvenen rakibe bu sefer tüfekli atlılar ile saldırılıyor, her ne kadar yenilmez gibi gözükseler de piercing armor’u düşük olan teutonic knightlar dökülmeye başlıyor fakat tüfekli askerlerde sayıca çok az, o sırada her iki, üç hatta dört kişi de iyice birbirine giriyor, persler son koz olarak fillerini yolluyorlar. herkez topçu kulelerin önünde birbirine giriyor, teutonların yapmak istedikleri oluyor, persi üstüne çekip topçu kulelerle haşamat etmek istiyorlar fakat bu sefer devreye bizansın mancınıkları giriyor, teutonların topçularına ise o kargaşada bulunan develer yollanıyor. ardından fillerin bir kısmı kulelere ve yakındaki kaleye gönderiliyor imha için. savaş burada cereyan ederken perslerin yapım aşamasındaki topçuları bitiyor. aklına bir hinlik geliyor ve haritayı arka taraftan dolandırıp ikinci oyuncunun bütün ordusu savaşta iken sehrine giriyor ve şehir yokediliyor. uyanık koreliler uzaklarda, teutonların yanında olan bir kaç işçisine yeni bir town center kurdurup teutonlar ile aynı ülkede yaşamaya başlıyor. bu sırada savaş bitiyor. kimsenin elinde asker kalmadığı için her iki taraftan da ordu yapımı yeniden başlıyor. savaş alanındaki kuleleri yıkılan teutonların şehrinin surlarında geçiyor ikinci savaş...
mesela rakipleriniz teutonlar ve koreliler olsun, siz pers takım arkadaşınız bizans diyelim. haritanın ortasında ordular ve aralarında topçu kuleler, savaşı bekliyorlar. biraz daha acemi olan kişilerin kore ve bizans olduğunu da ekleyelim. teutonlar topçularla gelip vurup vurup gidiyorlar, persler de file çok abanmışlar önceki savaştan sonra deve ve paladin çok az kalmış, bizanslılar paladinlerini hatta cataphractlarını sürmesi gereken yerde mancınıkları yolluyorlar, topçular kaçıyor tabi. bu seferde koreliler paladinleri yolluyor mancınıklara. o sırada perslerde develer çoğalıp savaş alanına naklediliyor. teutonlar topçuları yolladıkları an hemen develerle hucum ediliyor fakat teutonlar bu sefer topçuları geri çekerken spearmanleri salıyor, spearmanler gelirken develer geri çekiliyor paladınler yollanırken bu sefer spearmanler çekilip teutonic knightlar geliyor. teutonic knightlar gelirken bizanslılardan yardım bekleniyor fakat bizanstan gereken yardım gelmiyor. teutonic knightlara fazlasıyla güvenen rakibe bu sefer tüfekli atlılar ile saldırılıyor, her ne kadar yenilmez gibi gözükseler de piercing armor’u düşük olan teutonic knightlar dökülmeye başlıyor fakat tüfekli askerlerde sayıca çok az, o sırada her iki, üç hatta dört kişi de iyice birbirine giriyor, persler son koz olarak fillerini yolluyorlar. herkez topçu kulelerin önünde birbirine giriyor, teutonların yapmak istedikleri oluyor, persi üstüne çekip topçu kulelerle haşamat etmek istiyorlar fakat bu sefer devreye bizansın mancınıkları giriyor, teutonların topçularına ise o kargaşada bulunan develer yollanıyor. ardından fillerin bir kısmı kulelere ve yakındaki kaleye gönderiliyor imha için. savaş burada cereyan ederken perslerin yapım aşamasındaki topçuları bitiyor. aklına bir hinlik geliyor ve haritayı arka taraftan dolandırıp ikinci oyuncunun bütün ordusu savaşta iken sehrine giriyor ve şehir yokediliyor. uyanık koreliler uzaklarda, teutonların yanında olan bir kaç işçisine yeni bir town center kurdurup teutonlar ile aynı ülkede yaşamaya başlıyor. bu sırada savaş bitiyor. kimsenin elinde asker kalmadığı için her iki taraftan da ordu yapımı yeniden başlıyor. savaş alanındaki kuleleri yıkılan teutonların şehrinin surlarında geçiyor ikinci savaş...
multiplayer’ı acayip zevkli olan oyunların başında gelir.
saatler süren çarpışmalarda en güçlü birliklere sahip olmak değil orduyu iyi yönetebilmek, hangi askerin hangisine karşı iyi ya da kötü olduğunu bilmek daha da önemlisi olayında iyi olmak gerek. yoksa rakibin ordusunu dağıttıktan sonra sizin de elinizde ordu kalmadıysa, üretimde askerleriniz yoksa, en kötüsü de savaş ile uğraşırken kaynaklarınızı bitirmişseniz herşey sıfırdan yapmanız, rakibinizin yeniden güçlenmesi ile eğer oyuncular arası güçler de dengedeyse tek bir maçı 4-5 saati bulup geçirebilirsiniz.
saatler süren çarpışmalarda en güçlü birliklere sahip olmak değil orduyu iyi yönetebilmek, hangi askerin hangisine karşı iyi ya da kötü olduğunu bilmek daha da önemlisi olayında iyi olmak gerek. yoksa rakibin ordusunu dağıttıktan sonra sizin de elinizde ordu kalmadıysa, üretimde askerleriniz yoksa, en kötüsü de savaş ile uğraşırken kaynaklarınızı bitirmişseniz herşey sıfırdan yapmanız, rakibinizin yeniden güçlenmesi ile eğer oyuncular arası güçler de dengedeyse tek bir maçı 4-5 saati bulup geçirebilirsiniz.
en iyi atlinin (bkz: cataphract) oldugu muhtesem oyun.
kesinlikle dünyanın gelmiş geçmiş en baba multiplayer oyunu... bazı arkadaşlarımızın her gün deli gibi oynadığımızdan öss’yi kazanamama nedeni.
multiplayer olursa tadından yenmez.mühim en olan en güçlü ırkların en güçlü askerleri,savaş araçlarını kullanmak değil,neyi neyle indirebileceğinizi bilmektir. 25 odun 25 ete ürettiğiniz en ucuz askerlerden halberdiarlar ile hayvan gibi pahalı filleri çatır çatır indirebilirsiniz örneğin. kale kule yıkmak için tüm handikaplarına rağmen ramler çok iyidir. içine de 5 er adam attım mı sur kale dinlemez.arkadan okçuların koruyacağı bombard cannonlardan on kadar, ve biraz da trebuchet işinizi görücektir.
bi de şahin kafalı eagle warriorlar var ki it gibi koşuyolar ve çatır çatır dalıoyolar onların hastasıyım.
bi de şahin kafalı eagle warriorlar var ki it gibi koşuyolar ve çatır çatır dalıoyolar onların hastasıyım.
capt_it_all un oyun sırasında sinirlenip pc ye reset atmasına neden olan
şu anki coğu dostumla ilk samimiyeti kuran
oyundan sonra en az 1 saat kritiği yapılan
oyun sırasında büyük bir zevk veren ama cafeyi terk ettiğin sırada cüzdanına bakıp aldığın zevkin nedenini anladığın
uğrunda bir internet cafe acabilecek kadar para tüketelebileceğin oyun.
şu anki coğu dostumla ilk samimiyeti kuran
oyundan sonra en az 1 saat kritiği yapılan
oyun sırasında büyük bir zevk veren ama cafeyi terk ettiğin sırada cüzdanına bakıp aldığın zevkin nedenini anladığın
uğrunda bir internet cafe acabilecek kadar para tüketelebileceğin oyun.
yıllar boyu aşağıdaki replikleri söylememe neden olmuş ve "bunu yapan insan olamaz" dediğim, ensemble studios tarafından geliştirilen ve altında microsoft imzası olan bilgisayar oyunu.
işte replikler:
olm adam çıkarma yapmış memlük sokmuş şerefsiz
olum hadi dalın ordan ben daha fazla dayanamıyorum
dostum getir gemileri hadi çöküyoz
bak ben önden paladinle dalacam sen arkadan topçuyla attır
ben frank seçiyim sen türk seç sen de bizans seç
’kesin yeneriz olum’
çabuk olum köşeleri kapın
olum bu frank süper
ben içlerine köylü kaçırdım hi hi hi
şerefsiz askerleri içeri kaçırdı köylülere dalıyo
ek paketi cıkmadan önce tarlaların canımızı cıkarttıgı , ek paketiyle birlikte beni 3 yıl bilgisayar basına baglayan , lan dan delice sine oynadıgımız , internetten ise oynadıgımızda delirdiğimiz oyun.....
filleri getirin ....arkasina da briton okcularini koyun tamamdir :)
filleri getirin ....arkasina da briton okcularini koyun tamamdir :)
gelmiş geçmiş en çok tutulan strateji oyunu.
15 ay askerlikte yaptıgım tek düzenli şey age of oynamak
bitirdikce yeniden oynadigim muhte$em oyun.yeni ba$layanlara tavsiyem once bol bol tarla kurup yiyecek i$ini halledin.asker yapmadan once i$ci yapin ve e$ek gibi cali$tirin bunlari.bedavaya cali$iyorlar nasil olsa.sonra bir ordu yapin ve cag atlayin durmadan.cag atladikca ordunuzu modernize edin.bol bol mancinik yapin.en sonunda da du$man bolgesinin yakinlarina top ate$i yapabilen kuleler dikin birbirine yakin mesafeli.manciniklari da bu kulelerin onlerine bir yere konu$landirin.bu $ekilde du$man surlarini yokedin.ardindan manciniklari du$man kalesinden iceri yollarken piyadelerde manciniklara e$lik etsin.bitti gitti i$te.
(bkz: age of empires 3)
age of kings,age of conquerors gibi ek paketleri cikartilan oyun.
son zamanlarda multiplayer ozelligi sayesinde sava$ci olup ciktik bu oyun yuzunden..saatlerimiz sirf bu oyunun ba$inda gecer oldu..oyle muhte$em bir oyun i$te.
age of empires ile yanyana geldiginde bisikletin yanindaki uzay mekigi gibi duruyor..cilgin guzellikte bir oyun.oyle ki ak$am saat 21 00 civari ba$lami$tim sanirim oynamaya, saat 14 30 ve ben hala oynamaktayim.arada sadece veritabanindaki nicklerin id numaralarini duzenledim ki o da 15 dakika surer azami, geri kalan zamanin alayini age of empires 2 denen zikkima harcami$im..ama deger.gercekten muhte$em bir oyun.oynamayan varsa tavsiye ederim.konusunu da kisaca ozetleyelim.
ilk caglardan ba$liyorsunuz ve koyler, kasabalar, $ehirler kurup teknolojinizi ilerletiyorsunuz..teknolojinizle beraber ekonomik gucunuzu ve askeri gucunuzu de dogru orantili olarak ilerletmek zorundasiniz.bu $ekilde caglar degi$iyor, oklarin yerini toplar aliyor ve gittikce ilerliyorsunuz..amac kendinizi geli$tirirken rakibiniz olan halklari ve ulkeleri yok etmek.tipki $u anda dunya uzerinde surulen ya$am gibi..dunyayi monutore koymu$lar alin oynayin demi$ler..hepsi bu i$te.
ilk caglardan ba$liyorsunuz ve koyler, kasabalar, $ehirler kurup teknolojinizi ilerletiyorsunuz..teknolojinizle beraber ekonomik gucunuzu ve askeri gucunuzu de dogru orantili olarak ilerletmek zorundasiniz.bu $ekilde caglar degi$iyor, oklarin yerini toplar aliyor ve gittikce ilerliyorsunuz..amac kendinizi geli$tirirken rakibiniz olan halklari ve ulkeleri yok etmek.tipki $u anda dunya uzerinde surulen ya$am gibi..dunyayi monutore koymu$lar alin oynayin demi$ler..hepsi bu i$te.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?