esasen hikayesi şöyledir.
eskiden afyonkeşler çok dinine bağlı da olsa afyon çekmeden duramazlarmış. afyonu çekip üstüne cila niyetine şekerli kahve içip keyfe gelirlermiş. tabi ramazan ayı için bir hile bulmaları gerekiyormuş. oruca niyetlendikten sonra çekilen afyon tabi ki orucu bozacaktır. bu yüzden sahur yemeğinden sonra, oruca niyetlenmeden önce tiryakiliğin derecesine göre 2 ya da 3 kat kağıtla sarılmış afyon yutarlarmış. gün içinde eriyen kağıttan çıkan afyon etkisini gösterir, tiryaki kafasını bulurmuş. daha sonra daha çok kağıtla sarılmış afyon patlarmış. bu şekilde idare eden tiryakinin tek sıkıntısı cila imiş. zira şekerli bir kahve için iftarı beklemekten başka çareleri yokmuş.
afyonu patlamak
cok ofkelenmek,sinirlenmek.
yeni uyanan kisilere soylenir ustelik sahsiyet uyanip da ters ters davraniyosa afyonu patlayana kadar ona pek yanasilmaz yani afyonu patlamaya normale donene kadar da diyebiliriz
gece kuslarinda aksama dogru beliren ve o ana kadarki yasananlarin ruya gibi gelmesine sebep olan olay, uyanma..
afyon kullanan insanlar arasındaki bir deyim. sonradan zeki insanlarımız kendi normal çekirdek aile yapılarına yakıştırıp anlamlar katmışlardır bu söz için...
nikotin krizi tuttuğunda da söylenir.çünkü o esnada da insan sinirden patlayacak gibi olur.yaklaşmamalı ya da en yakın istasyondan sigara alınıp içirilmeli.
(bkz: ayılmak)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?