ab-ı hayat

bengi su.

icildiginde sonsuzluga, olumsuzluge kavusturacagina inanilan hayat suyu. bulsam dahi icmezdim, dunya o kadar uzun yasamaya deger degil henuz, bu gidisle olacaga da benzemiyor. olum kimine gore korkakligin, kimine gore cesaretin simgesi, benim icinse olmasi gereken bir sondan otesi degil, dogum kadar sancili, ama fazlasi degil.

mercan dedenin trans sarkilarindan bir tanesi.

ölümsuzlük suyu,bengisu.efsaneye göre iskender-i zülkarneyn ordusuyla sefere çıkar.yanına veziri hızır’ı da alır.önlerindeki büyük denizi geçerek karanlıklar ülkesine (zulümat) varırlar. iskender-i zülkarneyn’in karanlığı aydınlatan iki cevheri (ya da bayrak) vardır.bunlardan birini hızır ile ilyas’a verir.hızır ve ilyas beraber yola çıkarlar.bir zaman sonra acıkırlar.bir pınar başında dinlenirler.hızır yanında getirdiği pişirilmiş balıkları torbasından çıkarıp elleririni yıkar. bu sırada bir damla su balığa sıçrar.balık birden canlanıp suya karışır. hızır, bunun âb-ı hayat olduğunu anlar,kana kana sudan içer.aynı suyu ilyas’a da içirir.böylece ölümsüzlüğe ermiş olurlar.yukarıdan kendilerine bir emr-i ilahî gelir.içtikleri bu sudan iskender’e bahsetmemeleri bildirilir. o günden sonra hızır denizde, ilyas karada sıkıntıya,dara düşen iyi insanların yardımına koşarlar.
divan edebiyatı’nda,klasik şiirimizde sevgilinin dudağı da âb-ı hayat olarak bilinir.ki sevgilinin dudağı âşık’a can verir.sevgilinin ağzından âşık için çıkacak lütuf dolu sözler de âşık için âb-ı hayattır.

(bkz: aci hayat)

(bkz: abıhayat)

edit: hassiktir 3000. entrymmiş lan bu.ne zamandır bu anı bekliodum boşa gitti üühhühühühü.

ölümsüzlük suyu,sevgilinin içtiği su gibi anlamlara gelir.kelime anlamı ile hayat suyu yani can suyudur.üniversite boyunca en kıl oldugum hocamın bana taktıgı lakaptır.

-abi hayat böyle işte...
+yine osurdun di’ mi lan!
-ihi.

eski insanlar tarafından zehirin diyalektik zıttı olarak düşünülüp, ortaya atılan ve inanılan efsanevi içecek.
büyü çağında öykülendirilip, masallandırılan ab-ı hayat ya da bengisu dediğimiz nesne, maddi hayatında sürekli olarak diyalektik zıtlıkların(gece-gündüz, kötü hava-iyi hava, bol yiyecek-kıtlık, hastalık-sağlık gibi) kaos ve girdabında varolma savaşımı veren ilkel insanlarca yok edici bir nesne olan ve nerede ne zaman karşısına çıkacağını bilmediği zehire alternatif olarak kurgulayıp tasarladığı diyalektik sanal nesne-kurtuluşa verdiği addır.
gerçek değil hayalidir, fiziksel değil metafizikseldir, varolan değil olması istenendir.