26 haziran 2007 mini sözlük zirvesi

- sıcak rekorlarının kırıldığı şu günlerde öğlen sıcağında zirve düzenlemek tam bilgi sözlük ailesine has bir durum olsa gerek.. etrafta bizim dışımızda aslanlar, bedeviler ve çöl develerinden başka kimse yoktu.

- saat 16:00 da "abi ben bi icetea şeftali içip kaçacam" dedikten sonra gece 1’e kadar bira içtim..

- instrument’in gitar senfonisi için crab barın gitarını gaspettik lakin şarkıları düşük oktavda söylemesi ve çaldığı sekiz şarkının yedisinin aynı şarkı olması jedinin cinnet geçirmesine ve albüm sözleşmesini yıtmasına sebep oldu..

- armour gayet sevimli bir arkadaşımız fakat kendisi konuşmuyor mırıldıyor.bir dahaki sefere kendisine mikrofon tahsis etmeyi düşünüyorum..ayrıca çektiği fotografları bir an önce yayınlasın.

- sosyete kızı suzan bize katıldığında alkol duvarının tam üstünden atlıyorduk ki jedi kendisine sosyetik suzan diye hitap etti ve ben içtiğim biraların yarısını gülerken burnumdan doğal ortama saldım.

- etom la ilk telefon konuşmamızı gerçekleştirdik.kendisi sesimi çok karizmatik buldu.sanırım zevk sahibi bir insan..

- gece dönüşte taksim meydanında iki hatun aniden koluma girdi ve ben tam oley çekiyordum ki birinin bıyıkları ışığın ve terin etkisiyle parladı..taksiye camdan girdim..

-kısaca her şey süperdi..

yapmacık bir sevimlilikle "daha nice mini zirvelere.." diyor ve paylaşımları için teşekkür ediyorum. merakımı giderdiniz sağolun.

her $ey benim taksim’de bir i$imin cikmasi ile ba$ladi.ilk once instrument msn den taciz edildi, "gelmem mi ayol a$kolsun aaaa" cevabi alindi.artindan armour gene msn vasitasi ile taciz edildi, "kacta nerede?" cevabi alindi.yetmedi redcrow telefonla arandi uyandirildi ve davete icazet etmesi saglandi.saat 15:00 sulari bulu$uldu alkole bismillah denildi ve ilk perde nevizade’de akdeniz isimli barin teras katinda acildi.biralar biralari kovaladi, armour’a "ahaha sacmalama bu portakal suyu bildigin" dendi ve bir iki yudum da olsa archers icmesi saglanarak alkol icerek gunaha girenler cemiyetine yepyeni bir birey kazandirildi.etom’^da zirveye telefonla katildi. gecenin ilerleyen saatlerinde crab’a gidilerek telefonla sosyete kizi suzan arandi ve mekana te$rifleri rica edildi, kirmadi geldi.boylelikle gece alkol duvarinin a$imi ile sona erdi.

zirvenin en cok telefonla aranilan ki$isi bağyan artemisia olmu$ ve o anda dinledigi muzik kapattirilarak $ahsina bizler tarafindan seslendirilen nadide eserler dinletilmi$tir.bağyan artemisia’nin "tüü allah belanizi versin bunun icin mi dinledigim $arkiyi kapattirdiniz bana?" $eklindeki sevgi sozcuklerinin ardindan suratima telefonu kapatmasi ile birlikte zirve olanca hizi ile devam etmi$ ve bağyan artemisia periyodik araliklarla aranarak taciz edilmi$tir.

sona doğru katılsam da oldukca eğlenmiş olduğum zirve. cazcı kılıklı tombul solistin yanık sesine kayıtsız kalmak mümkünatsız imiş

yine bi mini olsa da gitsek.

independence kişisi beni çağırmadan önce msn den ben de zaten 9 a kadar kalamam. erken döneriz dedi. e iyi madem dedik biz kalktık. adam 1 e kadar oturmuş.

ayrıca ilk limıonlu bira deneyimimi indy sayesinde gerçekleştirdim. gerçi son anda dayanamayıp dedim ulan barmen bana bardağa bile koyma şişesiyle getir. erkek gibi içelim birayı dedim. geldi ve bitti bira. indy sürekli bardak tokuşturmak için bardağıma geldiğinde eli havada kaldı.

şu 19 adet bilete değinmeden bitiremeyeceğim. indynin sözlük ailesince bilinen bir esya kaybetme sorunu var. adam kaybediyor mütemadiyen. dün gece o 19 bileti nasıl kaybetmedi nasıl gözü gibi baktı anlatsam inanmazsınız.


bir ara passive kişisini de aradık ama uzakta olduğu için gelemedi.

bana buldukları gitarda zaten 150 ytl lik gitardı. ulan benim gitarım 850 avro.

pek misafirperver independence kişisinin daveti üzerine yola çıktığım, yaklaştığımı hissederken aynı zamanda sınırsız alkol tüketimine tanık olacağımı da hissettiğim ve hislerimde de yanılmadığım mini zirvedir. zor zahmet de olsa üstü açık klimalı teras şeklindeki mekana vardığımda indy bey, instrument kişisini de karşısına alıp çoktan içmeye ve içirmeye başlamıştı. portakal suyumdan rahatsız olan bu şahsiyet, bir anlık boşluğumdan faydalanarak, anlamayacagımı düşünerek portakal suyuma alkol katıp archers karışımını bana portakal suyu diye kakalamaya çalışsa da bu karışımı sonra kendi ve diger arkadaşlarım içmiştir. minnet duyulan redcrow kişisinin teşrifi ile arkadaşımızın sadece redcrow = konser bileti olmadığı, oturulası, muhabbet edilesi iyi bir şahsiyet olduğu anlaşılmıştır. fakat indy’nin atmaca gibi biletleri kapıp, tuvalete bile biletlerle gitmesi tarafımızdan yadırganmıştır. erken ayrıldığım bu zirvenin benden sonraki kısımlarında, bir garibandan gitar araklanarak instrument sanatçısına verilip canlı canlı şarkılar dinleyen bu sarfoş kişilikler, beni telefon kullanımının yasak olduğu otobüsteyken arayıp mini konserlerinden seçmeler sunarak nisbet yaptıktan sonra otobüsten atılıp evime yayan dönmeme sebebiyet vermişlerdir. güzel vakit geçirilmiş tekrarı beklenen şirin zirvedir.

independence kişisinin eline 19 adet konser bileti geçene kadar herşey mükemmeldi. süperdi. redcrow biletleri getirdi ve herşey mahfoldu. adam biletlerle sevişti gözümüzün önünde. her birini ayrı ayrı öptü. üstelik sesimi de beğenmedi. gitar çalışımı hiç beğenmedi. bu da sözlüğe şikayet olsun. ama misafirperverliğine söyleyecek birşeyim yok tabiki. o konuda süper adam. yedirir içirir eve gönderir. kendi eliyle. gerçi elleri doluydu biletler vardı. neyse. kısa bir gündü ama yine de güzeldi.

gecenin bir vaktinde redcrow’un "nevizade’de alt katta bir yerlere gidelim hem daha serin hem daha sessiz" olur onerine tam sicak yakla$mi$tim ki redcrow’u halayba$i olarak gormeme az kaldigini anlayip bu fikirden hemen caydik.5 dakika once "ay gurultu of sicak pof pi$tim" diyen adam 7. dakikanin sonunda sahnedeki iri yari adamdan da gur bir sesle $arkilara e$lik ediyordu.alkol duvarinin mimarisini bize ozal daha yuksek yapmi$ olacaklar ki bir turlu duvardan atlamak nasip olmadi, icildikce icildi.hesabi odedikten sonra crab bardan $ahsimiza ozel bira ikramlari da ayri bir keyifti.