18inci sone

pinhan
shakespeare’in en cok bilinen sonesidir. ingiliz edebiyati, karsilastirmali edebiyat gibi bolumlerin metin analizi gibi en temel derslerinde okutulan hatta bu ogrenciler mezun olurken artik ezbere biliyor olduklari, hatta lise duzeyindeki ingiliz edebiyati derslerinde de okutulan metinlerdendir. hem okumasi kolaydir, hem de anlatmak istediklerini aktarabilmek rahattir. talat sait halman cevirisiyle beraber:

seni bir yaz gününe benzetmek mi, ne gezer?
çok daha güzelsin sen, çok daha cana yakın:
taze tomurcukları sert rüzgârlar örseler,
kısacıktır süresi yeryüzünde bir yazın:
işıldar göğün gözü, yakacak kadar sıcak,
ve sık sık kararı da yaldız düşer yüzünden;
her güzel, güzellikten er geç yoksun kalacak
kader ya da varlığın bozulması yüzünden;
ama hiç solmayacak sendeki ölümsüz yaz,
güzelliğin yitmez ki asla olmaz ki hurda;
gölgesindesin diye ecel caka satamaz
sen çağları aşarken bu ölmez satırlarda:
insanlar nefes alsın, gözler görsün elverir,
yaşadıkça şiirim, sana da hayat verir.

shall i compare thee to a summer’s day?
thou art more lovely and more temperate:
rough winds do shake the darling buds of may,
and summer’s lease hath all too short a date:
sometime too hot the eye of heaven shines,
and often is his gold complexion dimm’d;
and every fair from fair sometime declines,
by chance or nature’s changing course untrimm’d;
but thy eternal summer shall not fade
nor lose possession of that fair thou owest;
nor shall death brag thou wander’st in his shade,
when in eternal lines to time thou growest:
so long as men can breathe or eyes can see,
so long lives this and this gives life to thee.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol