hazin bir sonbaharda göçüp giden, müziğin paşası.. nasıl güzel rakı içilir o söyleyeyince, çocukluğumun trtsinde rengarenk bir insan o, hiç unutmam o güzel şarkıları söylediği kareleri, çocukken zeki müren dinleyen kaç kişi vardır ki ?
seviyorum içindeki renkliliğini, şarkılarını, hüznünü
24 eylül 96da göçüp gittiğinden beri daha da çok seviyorum.
çok sevdiğim masal
--- spoiler ---
ben de küçükken herkes gibi masal dinler,masal masal dolanırdım.
her masal dinlediğimde,masal olacağım sanırdım.
günün birinde kimse bana masal anlatmayacak zanneder,üzülür, kahrolurdum
heyhat, gel gör ki her önüme çıkan hala masal anlatıyor bana
artık masal dinlemek istemiyorum kimseden
bir varmış, bir yokmuş diye
kendimi, aşkımı anlatmak istiyorum sana masal yerine
evvel zaman içinde gönlüm duman içinde
hem sevip hem sevilmek eski masal içinde
kederle neşenin dostluk kurduğu
siyahla beyazın pembe olduğu
dertlerin bittiği aşkın dolduğu
bir masal getirdim bu gece sana
ister ellerimi tutarak dinle
ister gözlerini yumarak dinle
bırak dertler mazide kalsın
getir mutluluğu kendi elinle
perdenin ardına saklanma artık
mutluluk dersem çık, dert dersem çıkma
ne az git, ne uz git, bekletmeden gel
kurduğum sarayı görmeden yıkma
sensizlik saçlarıma düşürdü hatıralar kışını
hayat sahnesinde tek başıma bekliyorum alkışımı
biz görmeden sevdik birbirimizi
biri bize aynı masalı, yalanı anlatmış
bizi bizden ayrı tutmuş yıllarca
kader bu aşka biraz neşe, biraz keder, gözyaşı katmış
hasretim dağlarken
ümidim çağlarken
ağlarım yıllarca, gel
hislerim yoruldu
umudum kırıldı
gözyaşım duruldu, gel,
dertsiz girdim dertli çıktım
dost sandığım meyhaneden
yarınlara ümitlerle
ben bakmaya korkuyorum
ne çektimse senden çektim yakacağım şu kalbimi
içimde sen varsın diye ben yakmaya korkuyorum
ne hoş rüyam ne boş hülyam bana tek dost kendi dünyam
içimde sen varsın diye ben çıkmaya korkuyorum
bıktım sana gidip bana gelmekten
ben de dünya gibi dönüyor muyum?
bir gözümde neşe, bir gözümde yaş,
ben ağlıyor muyum gülüyor muyum?
ağlıyor muyum, gülüyor muyum?
ne güzel giderken kendi yoluma
dost diye diye takıldım senin koluna
sağına soluna bak deme bana
sanki ben önümü görüyor muyum?
bütün yıllarımı dizdim önüme
bir yol arıyorum garip gönlüme
kırarsam kalbini ne oldu deme
ben ne yaptığımı biliyor muyum?
ben ağlıyor muyum gülüyor muyum?
uykusuz gönlüme masal anlatma ruhumu karartan sen değil misin?
bana kaderimde günah aratma günahı yaratan sen değil misin?
bir yıldız kayınca karanlıklara
bir yaprak düşünce boş sokaklara
yaşlarım akınca yanaklarına
kapıyı kapatan sen değil misin?
beni akşamlarla yollara atan
beni rüzgarların önüne katan
beni kadehlere bir köle yapan
her gece ağlatan sen değil misin?
ne umdum ne buldum ben bu sevgiden artık bu sayfayı kapıyorum ben
utanmamak için dosttan düşmandan, yaşıyormuş gibi yapıyorum ben
dertlerim dertleri söker diyerek
seni kadehlerden her an içerek
şarkı söyleyerek, gülümseyerek yaşıyormuş gibi yapıyorum ben
beklerken aşkının sıcak yelini
tuttum yalnızlığın soğuk elini
şarkılar içinde her gece seni anıyor, ağlıyorum ben
masalım acıysa, tadını sen koy
sana olan tutkumun adını sen koy
bir garip duygu var bugün içimde
aşk mıdır, dert midir, adını sen koy
ömrüm yarım kaldı bir masal gibi gel tamamla bu masalı sevgilim
onlar ermiş muradına desinler bu dünyada biraz da biz gülelim
her şeyimsin benim son şansımsın benim
kaderimi çizen tek aşkımsın benim
bir varmışı bırak
bir yokmuş gitsin,
hadi gel, bu masal seninle bitsin
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?