çırpınıyorlar ardında senin olası geçmişlerinin
bazıları parlak gözlü ve çılgın, bazıları ürkek ve şaşkın
ibret olsun hala yönetimde olanlara
olası geleceklerine göz kulak olmaları için
terk edilmiş yan hatları gelincikler sarmış
sığır vagonları pusuya yatmışbekliyorlar bir sonraki seferi
anımsıyor musun beni? eskiden nasıl olduğumuzu?
sence daha yakın mı olmalıydık?
kapı ağzında durdu kadın, bir gülümsemenin hayaleti
gezinirken yüzünde ucuz bir otel simgesi gibi
soğuk bakışları yalvarıyor yağmurluklu adamlara
kaselerindeki altın ya da sırtlarında ki bıçak için
biri cesurca yaklaşarak uzattı elini
dedi ki, "yalnızca bir çocuktum o zaman, şimdi ise sadece bir erkek"
anımsıyor musun beni? eskiden nasıl olduğumuzu?
sence daha yakın mı olmalıydık?
katı ve dindar olan tarafından ele geçirildik
öğretildi bize kendimizi nasıl iyi hissedeceğimiz
ve emredildi kendimizi kötü hissetmemiz
dillerimiz tutulmuş ve dehşete kapılmış halde öğrendik dua etmeyi
şimdi duygularımız heyecansız ve ölü toprağı kadar soğuk
ve aramızda sıralanmış bayrakları ve flamaları
olası geçmişlerimizin, uzanıyorlar çaput ve paçavralar halinde
anımsıyor musun beni? eskiden nasıl olduğumuzu?
sence daha yakın mı olmalıydık?
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?