nutuktan...
işte bu maksatla oluşturabildiğimiz millî müfrezelerin en önemlisi ve kuvvetlisi, yahya kaptan diye tanınmış olan fedakâr bir vatanseverin müfrezesi idi. merhum yahya ile ilk ilişkimiz şöyle oldu:
bir gün telgrafçılar, sivas telgraf merkezine şu bilgiyi veriyorlardı: «çok acele bir telgrafı durdurdular, yani istanbulda durdurulmuştur. telgraf metni aşağı yukarı şöyledir :
sivasta mustafa kemal paşa hazretlerine
dün izmitten tavsiye edilen yahya benim. yarın akşam kuşçalı telgrafhanesinde emrinizi bekliyorum.
kuşçalı, üsküdar ile gebze arasında bir köydür. gerçekten de yahya kaptan, bana izmitte teşkilâtımız tarafından tavsiye edilmişti.
4 ekim 1919 tarihinde kuşçalı merkezinden şu telgrafı aldım :
sivasta mustafa kemal paşa hazretlerine
önemli ve çok ivedi
bendeniz, size iki gün önce izmitten tavsiye edilen yahyayım. emriniz üzere, telgraf başında emirlerinizi almaya geldim. en geç yarın akşama kadar kuşçalı telgrafhanesindeyim.
yahya
anlaşıldığına göre, yahya kaptan, istanbuldan telgrafının çekilmediğini anlayınca, kendisi daha kuşçalıya gelmeden, bu telgrafı kuşçalı merkezine göndererek çektirmiş (belge: 199).
ben de şu emri verdim (belge: 200).
4.10.1919
izmit merkezi vasıtasıyla kuşçalı telgrafhanesinde yahya efendiye
bulunduğunuz bölgede güçlü bir teşkilât kurunuz. adapazarı kaymakamı tahir bey vasıtasıyla, bizimle bağlantı sağlayınız. şimdilik hazır bulununuz.
anadolu ve rumeli
müdafaa-i hukuk
cemiyeti reisi
mustafa kemal
efendiler, yahya kaptan, aldığı bu emir üzerine, teşkilât kurdu ve aylarca istanbul ile ilişkisi bulunan çevrelerde hain çetelerin faaliyetlerine engel oldu.
sonunda, istanbul hükûmeti tarafından öldürtüldü. gerçi, yahya kaptanın faaliyeti ve feci bir şekilde şehit edilmesi, bundan sonraki ayları ilgilendirir bir olay ise de, burada, olaydan söz edilmişken, konuya bir daha dönmemek için şimdi açıklanması yerinde olur sanırım.
24 kasım 1919 tarihinde kartal merkezinden şu telgrafı aldım:
köy içinde suçsuz adam öldürme, nahiye müdürünü herkesin önünde dövme ve köylerdeki yağma olaylarından dolayı yahya kaptanı hükûmete teslim mecburiyeti doğmuştur. dahiliye nezareti bu konuyu titizlikle takip ediyor. hükûmetin güç durumda kalmaması, yahya kaptanın teslimini gerektiriyor. zâtıdevletlerinin emirlerini makine başında bekliyorum, efendim. (belge 201).
imza
kartal anadolu ve rumeli
müdafaa-i hukuk heyet-i
temsiliye başkanı binbaşı
ahmet necati
askerlerin ve devlet memurlarının, açıktan açığa bizim millî teşkilât şubelerimizin başkanlıklarını almaları usulden değildi. bir de bizim teşkilât tüzüğümüzü bilmesi gereken şube başkanlarının, heyet-i temsiliyenin yalnız bir tek heyet olduğunu, her yerde birer heyet-i temsiliye bulunamayacağını bilmesi gerekirdi. bu telgraf üzerine, izmitteki tümen komutanına şu telgrafı yazdım.
şifre sivas, 25.11.1919
ivedi
izmitte 1 inci tümen komutanı rüştü beyefendiye
kartal müdafaa-i hukuk cemiyeti başkanı ünvanı ile ahmet necati bey tarafından gönderilen bir telgrafta: öldürme, bucak müdürünü dövme ve köylerdeki yağma olayından dolayı yahya kaptanın hükûmete teslimi mecburiyetinin doğduğu ve dahiliye nâzırının da bu konuyu titizlikle takip ettiği bildirilmektedir.
başından beri millî mücadelede büyük yararlıklar göstermiş olan bu zatın, memleketimizin bu bunalımlı günlerinde hükûmete teslimi asla uygun görülmemekte olduğundan, işin, hükûmetin otoritesini de dikkate almak suretiyle, yahya kaptanın şu aralık kanunî kovuşturmadan kurtarılması şeklinde çözüme bağlanması, kartalda necati beye gereken direktifin verilmesi ve sonucun bildirilmesi önemle rica olunur.
heyet-i temsiliye adına
mustafa kemal
26 kasım 1919 tarihinde hereke merkezinde de şu telgrafı aldım:
millet adına istirham ediyorum; bugünlerde binbaşı necati beyin yolsuzlukları, kuva-yı milliyeyi lekelemektedir. hemen soruşturma açılmasına emir buyurulmasını rica ederim.
gebze ilçesi milis komutanı
yahya
izmitteki tümen komutanından aldığım cevap aynen şudur:
izmit, 29.11.1919
sivasta 3üncü kolordu komutanlığına
ilgi: 25.11.1919
heyet-i temsiliye başkanlığına: şimdiye kadar yaptığım soruşturmaya göre yahya kaptanın adam öldürme, bucak müdürünü dövme gibi suçlar işlemediği, yalnız binbaşı necati denilen zatın kendi şahsî çıkarlarını yürütebilmek için yahya kaptanın vücudunu ortadan kaldırma gayesini güttüğü ve bu konuda zâtıâlînize telgrafla müracaatta bulundukları zaman yahyayı da aldatarak yanlarına getirip öldürme plânı kurdukları ve yahyanın durumu sezerek kendisini kurtarmış olduğu anlaşılmıştır. soruşturmayı gerektiği şekilde derinleştiriyorum. sonucu arz ederim.
1inci tümen komutanı rüştü
tümen komutanı rüştü beyin birkaç gün sonra verdiği tamamlayıcı bilgi şuydu :
izmit, 5.12.1919
sivasta 3üncü kolordu komutanlığına
heyet-i temsiliyeye:
binbaşı necati beyin, maltepe atış okulunda görevli memur olmasına rağmen, müdafaa-i hukuk cemiyeti başkanı sıfatını takınarak, kuva-yı milliye adına başına topladığı arnavut küçük aslan çetesiyle ortalığı soydurmakta olduğu ve gebze jandarma yüzbaşısı nail efendinin de bununla işbirliği yaptığı hususunda, bende şüphe kalmamıştır.
son zamanlarda, hükûmetin başına dert açan darıca rum bekçilerinin öldürülmesi ve stelianos adında bir zenginin dağa kaldırılarak para istenmesi gibi eylemlerin adı geçen çete vasıtasıyla yaptırılması ve bütün bu yapılanların, böyle bayağılıklara yanaşmayan yahya kaptana yükletilerek, kendisi hakkında gerek oraya gerek hükûmete asılsız ihbarlarda bulunulması, her halde bunların millî teşkilât perdesi altında halkın ve hükûmetin başına dert açarak kendi keselerini doldurmaktan başka bir maksat beslemedikleri ve belki de daha başka siyasi bir maksatlarının bulunduğu yargısını doğuruyor.
şimdiye kadar pek namuslu hareket etmiş ve etmekte olan yahya kaptanın bu gibi eylemlere katılmaması ve yukarıda adı geçen çetenin kendi koruma bölgesinde hiçbir rezaletine meydan vermemesi dolayısıyla, onun vücudunu resmî veya gayri resmî olarak ortadan kaldırmaya çalışıyorlar.
dün yahya kaptan yanıma gelerek hayatının tehlikede olduğunu, bu yüzden adamlarının silâh ve cephanelerini getirip teslim ederek kendisinin de buradan uzaklaşacağını bana resmen söyledi.
kendisine gereken öğütleri vererek ve daha hizmet edecek önemli zamanlar bulunduğunu anlatarak, tekrar yerine gönderdim. her şeyi iyi bilmesi gereken gebze ilçesi kaymakamından durumu resmen sorunca, aldığım cevap da tamamen yukarıda arz ettiğim şekilde, yani necati ve nail efendilerin aleyhinde, yahya kaptanın lehindedir. necati efendinin istanbulda nere ile haberleştiğini bilemiyor isem de, bir yerden arasıra para aldığı söyleniyor.
bunların varlığı ve cana kastetmiş olmaları dolayısıyla, yahya kaptan bu bölgede durmak istemiyor. bu bakımdan zaten muvazzaf bir subay olan necati efendinin başka bir yere, nail efendinin de daha başka bir yere gönderilmesinin zarurî olduğuna hükmediyorum. oraları istanbul ile haberleşmekte olduklarından, tabiî bendenizce bir şey yapılamamaktadır. gereğinin oraca yerine getirilmesi arz olunur.
1inci tümen komutanı rüştü
rüştü beyin verdiği bilgilerden uzun uzadıya bahsederek, durumu 8 aralık 1919 tarihinde, harbiye nâzırı cemal paşaya yazdım (belge: 202).
aynı tarihte, durum ve cemal paşaya yapılan müracaat açıklanarak, işin takibi, istanbuldaki teşkilâtımızın başkanlarına da bildirildi (belge: 203).
on dokuz gün sonra, yani 27 aralık 1919 tarihli ve şifreli, şifrenin altında vasıf, dışında albay şevket beyin imzalarını taşıyan uzun bir telgrafla, şu bilgi veriliyordu:
«... güvensizlik ve huzur yokluğunun başlıca sorumluları yahya kaptan ile arkadaşı kara aslan ve alemdağında dolaşan sadık çeteleridir.»
yahya kaptanın birtakım şımarıklıklarından bahsettikten sonra, «... bizi, artık bu haydutu zarar veremeyecek bir duruma getirmeye teşebbüs ettirmişti.»
«öteden beri araları iyi olmayan küçük aslan çetesinin itibarda olması (?!) kendisini çeşitli yollarla suçlarını örtbas etmeye yöneltmiştir.»
«yüzbaşı nail, yahyanın aleyhindedir. necati beye gelince, düşmüş olan eski hükûmet zamanında (!) kartal ilçesince başkan seçilerek, kuva-yı milliye adına merkezle ilgisini kesmiş (?..), millî teşkilâtı kuvvetlendirmiş... yeniköy rumlarının etraftaki sarkıntılıkları üzerine, küçük aslan çetesini dolaştırmaya başlamış... tarafınızdan para da verilmiştir (?!).»
«yahya kaptan her şeyi sonuçsuz bırakmak manevrasına başvurmaktadır (?!)».
«binbaşı necati, biraz idaresiz ise de cezayı hak etmiş değildir.»
«gebze kaymakamının... bir an önce başka bir yere alınarak rum ve ermeni entrikalarına son verdirilmesi...» (belge: 204).
efendiler, bu bilgiler arasında, benim bilmediğim noktalar da vardı.
söz gelişi, ben küçük aslan çetesinden ve onun itibarlı olduğundan habersizdim. bu çeteye necati bey vasıtasıyla para verdiğimi kesinlikle hatırlayamıyordum.
yahya kaptanın, verdiğimiz direktif gereğince, düşman çetelerini yok etmeye ve hiç olmazsa, onların, hristiyan halka saldırarak düşmanın maksadını gerçekleştirmeye yönelmiş olan bütün teşebbüslerini başarısız kılmaya çalıştığını pekâlâ biliyorduk.
gebze kaymakamının içyüzü, şimdi ekleyeceğim belgelerle anlaşılabilecektir, sanırım.
4 ocak 1920 tarihinde, tümen komutanı rüştü beye, vasıf beyin verdiği bilgiyi olduğu gibi özetleyerek, bu bilgilerin kendisince verilen bilgilerle çeliştiğini bildirdim.
bu bakımdan durumun güvenilir ve inanılır kimseler vasıtasıyla bir kere daha soruşturulup incelettirilmesini ve kendi düşüncesiyle birlikte açık olarak bildirilmesini rica ettim (belge: 205),
efendiler, bu konuda, gerçeğin ortaya çıkmasına yarayan belgeler üzerinde bilgi sahibi olmanızı istediğim için, rüştü beyin cevabını olduğu gibi bilginize sunmama müsaade buyurunuz:
düzce, 7/8.1.1920
20nci kolordu komutanlığına
ilgi: 4.1.1920 tarihli şifre:
heyet-i temsiliye başkanlığına,
yahya kaptanla ilgili türlü suçlamalar üzerine, birkaç defa, yüzbaşı ali aguş efendi vasıtasıyla yaptırdığım soruşturma, onun lehinde çıktı. bununla birlikte kendisi cahil olduğundan, hizmet ediyorum zannı ile bazı şeyler yapmış olabilir. büyük ve küçük aslanlar zaten eşkıyadır.
ancak, millî teşkilâtın aleyhinde bir görüşe sahip olduğu şüphesiz olan ve yahya hakkında herkesten çok şikâyetçi olması gereken gebze kaymakamına bu konuda yazdığım yazılara almış olduğum 1.12.1919 tarih ve 17 sayılı cevabın sureti aşağıda olduğu gibi verilmiştir.
bendeniz, bu telgraftaki bilgilere kısmen olsun inanmak zorunda kaldım ve aynı inançla bu yazıları istanbula, bizzat şevket beye de gösterdim. bendenizin bilemediği bazı sebeplerle, istanbulca hakkında bir muamele yapılmasına gerek duyulduğu takdirde, elbette bir şey denemeyeceği arz olunur.
suret
ilgi: 30.11.1919 tarih ve 53 sayılı yüksek emirleri.
kartal müdafaa-i hukuk cemiyeti başkanı binbaşı necati beyin, adam öldürme ve bucak müdürünü dövme ile ilgili ihbarları, şahıs ve zaman belirtilmediği için gerçek olarak kabul edilemez.
çünkü, dövüldüğü bildirilen bucak müdürü burhaneddin bey, yahya kaptan tarafından dövülmediğini ve tecavüze uğramadığını yazılı olarak bildirdiği gibi, bu konuda bendenizin makamına herhangi bir şikâyette de bulunmamıştır.
adam öldürme konusuna gelince, yahya kaptan hakkında hükûmete ve adliyeye hiçbir yerden böyle bir cinayetle ilgili müracaat ve şikâyet olmadığı gibi, aleyhinde, yakalanması için bir tebligat bile yoktur.
eğer bununla, darıca rumlarından iki rumun öldürülmesi ve kartalın paşa köyünden stelianos çorbacının dağa kaldırılarak fidye istenmesi kastediliyorsa, bu cinayetlerin küçük aslan çetesi tarafından işlendiği kanaati yaygın ve doğrudur.
bu çete yahya kaptana öteden beri düşman olduğundan ve esasen yüzbaşı nail efendi tarafından kanat gerilip korunurken, sayısı on sekiz kişiye ulaşan bu çetenin, şimdi binbaşı necati beyin emrine verildiği ve hattâ kendilerine ellişer lira maaş bağlanmakta olduğu haber alınmıştır. bu çetenin köyleri soymaktan geri durmadığı bilinmektedir.
binbaşı necati beyin, yüzbaşı nail beyin eski okul arkadaşı olduğu, kendisiyle bir buçuk ay önce aydınlı köyünde, küçük aslan çetesi üyelerinden ali kaptanın dağa kaldırdığı çorbacıdan alınan parayla yaptığı meşhur düğününde görüştüğü bilinmektedir.
daha sonra binbaşı necati bey, birçok defa yüzbaşı nail beyin evine gelerek misafir olmuştur. her ikisi de aynı düşüncede oldukları için, yüzbaşı nail bey öteden beri yahya kaptanın aleyhindedir.
yahya kaptan teşkilâtı kurduğu sırada, yüzbaşı nail bey, ona bulunduğum kazanın sınırları dışına çıkarmaya ve uzaklaştırmaya çalıştığı gibi, küçük aslan çetesi tarafından işlendiği söylenen ve doğruluğuna şüphe olmayan yukarıdaki iki cinayet olayının, kuva-yı milliyeyi kirletmek ve yahya beyi lekelemek düşünce ve maksadını taşıdığı hissedilmiştir.
oysa, bu cinayetler, aslan çetesinin faaliyet ve hareket alanı içinde işlenmiştir. hattâ, yüzbaşı nail beyin, kovuşturma yapmak üzere gönderilecek olan istanbul muhafız alayına mensup suvari müfrezesi komutanı hakkı beyi, artık gelmesine lüzum kalmadığı gerekçesi ile, haberleşme sırasında istanbula naklettirip işi takipsiz bıraktırmış olduğu da bir gerçektir. eğer sözü edilen adam öldürme olayı bundan başka bir olay ise, durumun açıklığa kavuşması için, şahıs ve zaman belirtilerek bildirilmesi gerekir.
darıca rum bekçilerinin öldürüldüğü gün, cinayetin, çarşıda serbest gezen küçük aslan çetesi tarafından, işlendiği haberinin yayılması üzerine, yüzbaşı nail bey, korkusundan başka bir yere naklini istemiş ve kesinlikle burada oturmayacağını söylemiştir.
ancak, alay ve tabur komutanları ile binbaşı necati bey buraya gelerek ve yahya kaptan hakkında bir işlem yapılması için temsilci sırrı beye yazı yazdıracaklarına söz ve güvence vererek, nail beyin burada kalmasını istemişlerdir.
bunun üzerine yüzbaşı, 25 kasım 1919 salı günü, gidip gelen necati beyi aldatarak ona gerçeğe aykırı suçlamalar yaptırdığı gibi, bir yandan telefonla yahya kaptanı merkeze davet ettirirken bir yandan da küçük aslan çetesini kendi evinde hazır bulundurarak yakalamayı tasarlamıştır.
ancak, her nedense, bu işi gerçekleştirmeye cesaret edemeyerek teşebbüsünden vazgeçtiği için, necati bey de kartala dönmek zorunda kalmıştır. işte bundan dolayıdır ki, yüzbaşı nail bey, gerek necati bey ve gerek kendine âlet ettiği küçük aslan çetesi vasıtasıyla, yahya kaptan aleyhinde suçlama ve tertiplere başvurmaktan bir an geri kalmamaktadır.
yahya kaptan, kendisine karşı çıkan ve düşman olan küçük aslan çetesi gibi köyleri yağmalamaya ve hristiyanları öldürüp yok etmeye izin vermemiştir.
kendi emrinde bulunan büyük aslan bey çetesi tarafından bazı uygunsuzluklar yapıldığında, derhal bunları önleme ve cezalandırma yoluna giderek, millî bir gaye olan vatanın istiklâli ve kurtuluşu için disiplin ve güvenliğin korunmasına hizmet etmektedir.
daha önce de büyük aslan bey çetesinin aman dilemesine ve sığınmasına yardımda bulunarak, hükûmetçe affedilmesini sağlamak suretiyle yaptığı hizmetler takdire değer.
aleyhindeki suçlamaların, yüzbaşının şahsî emellerine boyun eğmemiş olmasından, küçük aslan çetesi tarafından işlenip yahya kaptanın üstüne yıkılmak istenen cinayet olaylarının eksik olmamasından ve bunlara cüret edenlerin korunması dolayısıyla teessüf ederek yüzbaşıya şiddetli uyanlarda bulunmasından ileri geldiği arz olunur.
(gebze kaymakamı nurettin)
1inci tümen ve bolu bölgesi
komutanı
rüştü
efendiler, bu bilgilerin alınmasından önce şöyle bir haber verdiler: «tavşancılda yahya kaptanın etrafı sarıldı. bunu yapan istanbuldan gelen bir askerî birliktir.»
bu haber üzerine, izmitteki tümen komutanlığından, 7 aralık 1920 tarihli şifre ile, makine başında durumu sorduk. eğer bu haber doğru ise, «istanbuldan geldiği bildirilen birlik komutanına, yahya kaptanın bizim adamımız olduğunu, eğer bir kusur ve kabahati varsa, tarafımızdan gereğinin yapılmasının tabiî bulunduğunu, yahya kaptanın sarılmasına ve tutuklanmasına hiçbir şekilde razı olmadığımızı bildiriniz» dedik (belge: 206).
efendiler, 7 ocak 1920de yazılıp, 8 ocakta aldığımız iki telgraf vardır. bunlardan biri izmitten, «1inci tümen komutanı vekili» imzasıyla fevzi beydendir. şunlar yazılıdır: «bu gece iki bin kişilik bir kuvvet tavşancıla çıkarak kuva-yı milliye
komutanı yahya beyi çevirmişlerdir. yapılacak işlemin bildirilmesi arz olunur.»
diğer telgraf, düzcede bulunan asıl tümen komutanından geliyordu. rüştü bey, merkezde bulunan vekilinden aldığı aynı bilgileri veriyordu (belge: 207).
tümen komutan vekili fevzi beyin, 7 ocak 1920 tarihli açıklama bekleyen telgrafımıza verdiği 7/8 ocak 1920 tarihli cevabında, yahya kaptanın daha ele geçmediği, kuva-yı milliye ile gelen müfreze arasında bir çatışma ihtimalinin bulunduğu ve gelen müfreze komutanına emrimizi bildireceği haber veriliyordu (belge: 208).
efendiler, o tarihte milletvekili olarak istanbulda bulunan yaverim cevat beyden, 10 ocak 1920 tarihinde şöyle bir telgraf geldi:
harbiye, 10.1.1920
20nci kolordu komutanlığı’na
mustafa kemal paşa hazretlerine:
6.1.1920 gecesi sabaha karşı genel jandarma komutan yardımcısı hilmi bey ve üsküdar jandarma komutanı nazmi bey komutasında dört subay, elli jandarma ve yüzbaşı nahit efendi komutasında, istanbul muhafız alayından doksan er, bandırma vapurunun ışıkları söndürülerek herekeye götürülmüş ve sabahleyin erkenden herekeye çıkan müfreze derhal tavşancılı kuşatmış ve birçok ev basılmıştır.
gelen heyet, köy ihtiyar heyetini toplayarak, vatan haini olan yahyayı teslim etmez veya nerede olduğunu söylemezlerse, tavşancılı insanlarıyla birlikte yakacaklarını bildirirler. ihtiyar heyeti, yahya kaptanın iki günden beri köylerinde olmadığını ve nerede bulunduğunu bilmediklerini ısrarla söyledi.
yahya, sağ olarak ele geçemeyecektir. fakat yahyanın yok edilmesinden sonra marmara bölgesine sahip ve hâkim olan ve her gün ingilizler ve fransızlar tarafından silâhlandırılan rumların ve istanbuldaki rezillerin pek büyük bir başarıya ulaşacakları bellidir.
kuva-yı milliye adını taşımakta olan yahyanın ortadan kaldırılması, izmit, adapazarı ve istanbul dolaylarında, düşmanlarımız hesabına birçok fesat çetelerinin de doğmasına yol açacaktır. bundan dolayı, cemal paşa hazretlerinin işe el koymasıyla, yahyanın da ad değiştirerek daha önce arz ettiğim şekilde serbest bırakılmasının sağlanması için gerekenlere emir buyurulması istirham olunur (cevat).
harbiye nâzırı cemal
bu telgrafın, harbiye şifresiyle ve cemal paşa imzasıyla kapatılmış olmasına rağmen, içinde «cemal paşanın işe el koymasıyla yahyanın kurtarılması» çaresinin bulunması cümlesi dikkat çekicidir.
demek ki, cemal paşa, cevat beyin telgrafını, okumaya gerek duymadan, kendi şifresi ve imzası ile çekilmesine müsaade etmiştir. çünkü, bir defa yahyayı takip ettiren cemal paşadır. bundan başka serbest bırakılması için kendi yardımlarının kendisi tarafından emrolunmasını, kendi bilgisi dahilinde elbette yazdırmazlardı.
izmitten tümen komutanı vekilinden gelen 9 ve 10 aralık 1920 tarihli iki telgrafla, «duyulduğuna göre iki çarpışmadan sonra, yahya kaptanın ölü olarak ele geçirildiği» bildirildi (belge: 209).
11 ocak 1920de, tümen komutan vekilinden, istanbuldan gelen müfreze komutanına, benim adıma tebligatta bulunup bulunmadığını sordum (belge: 210). üç gün sonra 14 ocak 1920 tarihli raporunda tümen komutanı vekili şu bilgiyi verdi: «bizzat yaptığım soruşturmadan... çarpışma olmadığı ve yalnız, yahya kaptanın teslim olduktan sonra, köy dışında kesici bir âletle öldürüldüğü anlaşılmıştır. kafatasının olmaması bunu doğrulamaktadır» (belge: 211).
efendiler, bu uğursuz haber üzerine, istanbuldaki teşkilâtımıza, 20 ocak 1920 tarihinde, albay şevket bey vasıtasıyla şu telgrafı yazdık:
yahya kaptanın öldürülmesinin sebepleri ile, teslim olduktan sonra kasten şehit edildiği anlaşıldığından, öldürülmesinde kimlerin elinin ve etkisinin bulunduğunun, istanbuldan müracaat eden pek çok fedakâr arkadaşa açıklama yapılmak üzere acele bildirilmesi rica olunur, efendim.
heyet-i temsiliye adına
mustafa kemal
eski bir yazımıza karşılık olmak üzere, istanbuldan, 20 ocak 1920de yazılıp bir gün sonra elimize geçen telgraf da şuydu:
beşiktaş, 20.1.1920
ankarada 20nci kolordu komutanlığına
mustafa kemal paşa hazretlerine özel:
ilgi: 17.1.1920.
1 — olay yerinde bulunan güvenilir bir zatın ifadesine göre, yahya kaptan yakalanıp köy dışında bulunan karakola götürülürken, çevreden on kadar eşkıyanın karakol üzerine ateş etmesi üzerine, kaçmaya çalışmış ve bu sırada öldürülmüştür. bununla birlikte, iyi bir soruşturma yapılması için hükûmete başvuruldu.
2 — yahya kaptanın kuva-yı milliye adına pek çok kötülükler yaptığı söylentisi ağızdan ağıza yayıldığı gibi, özel ve resmî yoldan yapılan soruşturma da bunu doğruladığı için, hükûmet kovuşturmaya karar vermişti.
ancak, heyetimizce kendisinin geçici bir süre için gizlenerek kuva-yı milliye işlerine karışmaması ve kötülüğe cüret etmemesi, yanında bulunan kaçak er ve jandarmaları geri göndermesi şartıyla kovuşturma yapılmaması istenmiş ve ilgililer katında teşebbüslerde bulunulduğu gibi, gebzeye özel olarak bir memur da gönderilmişti. bu sırada hükûmet, birdenbire gizlice asker göndermiş; yalnız yahya kaptanı ele geçirmek istediğini ilân etmiş ve arz edilen durum meydana gelmiştir, efendim (vasıf).
çanakkale müstahkem
mevki komutanı
şevket
efendiler, «köy dışındaki karakola götürülürken çevreden ateş edilmiş (?). kaçmaya çalışmış, bu sırada öldürülmüş (?!).» bu sözlerin, bu gibi suikastlerde bir formül gibi kullanıldığını anlamamak için, çok safdil olmak lâzımdır.
yahya kaptanı ortadan kaldırmak için, birlikte çalıştıkları ve karar verdikleri hükûmetin, gizlice, birdenbire bir oldubittiye getirivermiş olduğu yolundaki sözler de dikkate değer. istanbulda, jandarmadan, istanbul muhafız alayından subay ve asker görevlendiriliyor... istanbulda duruma hâkim olduklarını iddia eden teşkilât başkanlarımız bunu öğrenemiyorlar.
kara vasıf beyin bu telgrafına verdiğimiz cevapta şu hususu sorduk:
şifre ankara, 22.1.1920
istanbulda çanakkale müstahkem mevkii komutanı şevket beye,
yahya kaptanın öldürülmesi olayını ciddî olarak takip eden ve özellikle istanbulda hesabını isteyen pek çok kimse vardır. gerçeğin anlaşılabilmesi için, yaygın söylenti derecesine vardığı bildirilen kötülüklerin nelerden ibaret olduğunun bildirilmesi rica olunur.
heyeti temsiliye adına
mustafa kemal
efendiler, bu açıklama isteğimize gelen cevabı da, sabrınıza sığınarak olduğu gibi, bilginize sunacağım:
beşiktaş, 24.1.1920
ankarada 20nci kolordu komutanlığına
mustafa kemal paşa hazretlerine özel:
ilgi: 20.1.1920
1 — yahya kaptanın teslim olduktan sonra öldürüldüğünü işittik. soruşturma yapıyoruz. sonucu arz edeceğiz.
2 — öldürülmesinin sebebi hiç kimseyi dinlememesi, kuva-yı milliye adına açıktan açığa zulüm ve eşkıyalık yapması, eşkiyayı öteden beri gizlemesi veya gösterilen yere gitmesi için verilen emirleri dinlememesi üzerine hükûmetin, kendisine köylerden ve çevreden müracaat edenlerin ısrarına dayanamayarak, kendiliğinden ve hattâ heyetimizin haberi olmadan teşebbüse geçmesidir, efendim (vasıf).
çanakkale müstahkem
mevki komutanı
albay şevket
saygıdeğer efendiler, telgrafın ikinci maddesindeki, yahya kaptanın hiç kimseyi dinlememesinin, öldürülmesine sebep olarak gösterilmesi asla doğru olamaz. merhum şehit, beni dinliyordu, benden emir alıyordu.
verdiğim emre göre hareket ediyordu. başka bir makama veya şahıslara bağlı olduğunu, onlardan emir alması gerektiğini kendisine emretmemiştim. bu sebeple, istanbuldan her önüne gelenden, dahiliye nâzırından, jandarma komutanı hâin kemal paşadan verilen emirleri dinlememesi zaten bizim istediğimiz şeydi.
kuva-yı milliye adına eşkıyalık ve zulüm yapanın da kendisi olmayıp, küçük aslan çetesi gibi, haince bir maksatla kuruldukları belgelere dayanılarak anlaşılmış bulunan çeteler idi. yahyanın bunların eşkıyalıklarını önlemeye çalıştığı da, sözlerine güvenilmesi gereken kimselerin soruşturmalarıyla kesinleşmiş bir durumdur.
gebze müdafaa-i hukuk heyeti başkanı ile gebze kaymakamı fevzi beyin ortak imzalarıyla, bu üzücü olayın meydana gelişinden önce, makine başında yapılmış bir müracaatı da belirtmeden geçemeyeceğim:
gebze kuva-yı milliye komutanı yahya bey hakkında bazı kimselerin yaptıkları iftiralar üzerine, en sonunda salı gecesi istanbuldan komutanlar ve yüksek rütbeli subaylar komutasında gelen iki bin kişilik kadar bir kuvvetle, kendisinin tavşancılda kuşatıldığı ve kuşatmanın hâlâ devam etmekte olduğu şimdi halktan aldığım bilgilerden anlaşılmıştır.
böyle vatanı için çalışan bir kimseye karşı yapılan bu işlemin pek haksız olduğu yüksek komutanlığınızca bilinmektedir. yahya beyin kurtarılması için ne gibi bir muamele yapılacağının emir buyurulmasını makine başında bekliyoruz.
kaymakam müdafaa-i hukuk heyeti başkanı
fevzi hacı ali
efendiler, o tarihlerde, izmit bölgesinde kuva-yı milliye teşkilâtı ile uğraşan milletvekili sırrı beyin de bu konuda verdiği bilgileri olduğu gibi sunmama müsaadenizi rica ederim:
izmit, 11.1.1920
20 nci kolordu komutanlığına
1 — mustafa kemal paşa hazretlerine özel: haberleşmesi dört gün önce yapılmış olan yahya kaptan konusu, nihayet, haber almış olacağınız üzere, kendisinin şehit edilmesiyle sonuçlandı.
2 — yahya kaptanın, istanbul girişinde teşkilâtlanmış bir durumda bulunması, herhalde kuva-yı milliyeye karşı cephe almış bulunan kimseleri yıldırdığından, kendisinin ortadan kaldırılmasının planlandığına şüphe yoktur.
3 — yahya kaptanın bu maksatla öldürülmüş olması, olayı sınırlı kalma niteliğinden çıarmakta ve heyet-i temsiliyece üzerinde düşünülmesini gerekli kılmaktadır.
4 — izmit sancağı, eşkıya yüzünden tedirgin iken, yerinden kımıldamayan ve
komutası altındaki hiçbir birliğe emir vermeyen, yanındaki hapishaneden on beş
yirmi kişinin birden kaçmasını basit günlük olaylardan sayan alay komutanı hikmet bey, yahyanın öldürülmesini önemli bir mesele saymıştır.
yanına aldığı jandarma kuvvetleri ile bizzat yola çıkmış ve sonunda kuva-yı milliyeye ağır bir darbe vurmak suretiyle maksadına erişmiş bulunuyor. devamı var (milletvekili sırrı).
1 inci tümen komutanı vekili fevzi
20nci kolordu komutanlığına
5 — gebzede kurulmuş bulunan kuva-yı milliyenin başsız kalması, bundan sonra oraları korku içinde bırakacaktır.
6 — buralarca bütün kuva-yı milliyenin dayanağı olarak bilinen yahyanın bu şekilde ortadan kaldırılmış olması, kamuoyunu haklı olarak karıştırmıştır.
7 — yahyanın öldürülmesi, hükûmetin kuva-yı milliyeye karşı bundan sonra takınacağı saldırgan tavra delil sayılmaktadır.
8 — bu hareket üzerine, hiç şüphe yok ki, yabancılar tarafından da, kuva-yı milliyenin hükûmetin gözünde değersiz ve yok edilebilir nitelikte görüldüğü yargısına varılacaktır. bu bakımdan gerekli tedbirler alınmalıdır. devamı var (milletvekili sırrı).
1inci tümen komutanı vekili
fevzi
20nci kolordu komutanlığına
68 sayılı şifreye ektir. öncekilerin devamıdır:
1 — durum karışıklıktan kurtarılmadığı ve gebze kuvvetlerinin hemen güvenilir bir kimseye verilmesi tedbiri alınmadığı takdirde, üsküdar sancağı da dahil olmak üzere, bütün izmit sancağında, bir tek kişinin bile kuva-yı milliyeyi tutmasına imkân bulunamayacağı kesinlikle bilinmelidir.
2 — jandarma alay komutanı hikmet bey’in vakit kaybetmeden yerinden alınması şarttır.
3 — izmit sancağında kuva-yı milliyenin varlık gösterebilmesi, ordu hizmetinde bulunan kaymakam fevzi beyin, jandarma komutanı olmasına bağlıdır. başka çare yoktur. bunu önemle bilginize sunuyorum (milletvekili sırrı).
1 inci tümen komutanı vekili
fevzi
20nci kolordu komutanlığına
79 sayılı şifreye ektir:
1 — kuva-yı milliyeye anadolu taraflarında değer verilmediği ve horlandığı yolundaki söylentiler, üzücü olay üzerine muhaliflere daha çok kuvvet kazandırmış olduğundan, kuvvet ve kudretin kayba uğramadığını gösterecek fiilî bir tedbir alınması şarttır.
2 — ali fuat paşa hazretlerinin buraya kadar teşriflerini gerekli görmekteyim.
3 — izmit sancağına önem verilmesini ve önem verildiğini gösterecek fiilî tedbirlerin alınması gereğini tekrara mecbur oluyorum (milletvekili sırrı).
1 inci tümen komutanı vekili
fevzi
o tarihte istanbulda bulunan rauf bey de şu mektubu gönderdi :
istanbul, 19.2.1920
mustafa kemal paşa hazretlerine
yahya kaptanın teslim olduktan sonra öldürüldüğü buraca da anlaşılmıştır. muhafızlığa müracaat edilmiş, otopsi de yapılmıştır. hükûmet kanunî kovuşturmaya başlamıştır, efendim. saygılarımızı arz ederiz.
hüseyin rauf
devamı için:
(bkz: vicdani görevlerimden biri)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?