uğur mumcu

sepulturk
15 sene olmuş aramızdan ayrıldığı. daha 10 yaşında bir çocuktum o zamanlar. herkesin gözleri yaşlıydı çevremdeki, her şeyde bir hüzün vardı. bir şeylerin ters gittiğini anlamıştım ama neyin ters gittiğini çok sonra anlamıştım. bana o ters giden şeyleri uğur mumcu öğretti yine. yıllar sonra onun yazılarını okudum, onun eserlerini aradım. sonra o’nu aradım bir yerlerde. "niye yok ki, olsa ne güzel olurdu" dedim. öldüğü için kızdım yiğidimize biraz. sanki biraz dikkatli olsa, çevresinin kendisine yaptığı uyarılara kulak assa, korusa kendisini ölmeyecekti.

şimdi yaşım 25. sebeplerini yeni yeni anlıyorum uğur mumcu’nun cesaretinin. ama hala seni anlayamayanlar var be yiğidim. senin yıllar önce görüp de ölmek uğruna insanları uyardığın şeyleri görmeyen, görmek istemeyen, görüp de sesini çıkarmayanlar var be. belki de iyi ki de bu şekilde öldün. eğer şimdi yaşıyor olsaydın kederden ölecektin. ama ölmeseydin be. yanımızda olsaydın. kol kola senle savaşsaydık. yanımıza ahmet taner kışlalıyı da alsaydık. aydınlık günlere ampul’un o sarı itici ışığıyla değil de senin bembeyaz ışığınla yol alsaydık.
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol