hüzünlü bir çocuktur turgut uyar, kendisinin de dediği gibi “nedense hep ağlamaya hazır”. bir şeylerden sıkılmaktadır ve şiirine bu ağlamaya hazır hâli damgasını vuracaktır. hüznü büyük şeylerden değildir ama hüzündür neticede:
hüznümüzü büyük şeylerden sanırsanız yanılırsınız
örneğin üç bardak şarap içsek kurtulurduk
yahut bir adam bıçaklasak
yahut sokaklara tükürsek
ama en iyisi çeker gider dik
gider geyikli gecede uyurduk
annesinin isteği üzerine genç bir yaşta ilk evliliğini yaptı turgut uyar. genç bir subay olarak anadolu’nun çeşitli yerlerinde görev yaptı. 18 yaşında ilk çocuğu doğdu. şiirler yazdı. ilk şiirleri daha çok yüzü anadolu’ya, halk edebiyatına dönük şiirlerdi. orhan veli etkisi de hissedilir.
1947’de yad isimli şiiri ilk defa yedigün dergisinde yayınlanır. ancak dikkatleri üzerine çekişi arz-ı hal şiiri ile olacaktır. 1948’de bu şiirle kaynak dergisinin yarışmasında ikinciliği elde etmiştir. bir yıl sonra çıkan ilk şiir kitabı da bu şiirin ismini taşır. 1952’de ise türkiyem isimli kitabı çıkar.
nihayet ruhunu sıkan askerlik mesleğinden vazgeçtiğinde, yıl 1958’dir. istifa eder ve seka’nın ankara bürosunda göreve başlar. artık bilinen bir şairdir ve yeni işinde bol bol şiir konuşabileceği geniş bir çevre edinmeye başlamıştır. cemal süreya, vü’sat o. bener, nurullah ataç, muzaffer erdost. bülent ecevit, ilerleyen yıllarda o zamanın genç şairlerinden ismet özel, ataol behramoğlu, süreyya berfe...
omuzlarını sırmasız, apoletsiz de sevebilen şair
ben severim omuzlarımı bir gün
sırmaları, apoletleri olmasa da.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?