modernitesini, etki-tepkisini bir tarafa bırakarak rasyonel düşünmeli. türbanlı öğretmenin olabilme ihtimalini düşünürken bulduysak kendimizi, olması muhtemeldir. olacaktır da.
sakin olun.
rasyonel düşünmeye devam. fanteziye dalmadan, omurgalı bir şekilde düşünmeli. türbanlı kadın kız çocuklarına nüfuz edecek, etti diyelim. aynı türbanlı kadın lisede hem erkek hem de kızlara nüfuz edecek, etti diyelim. benim kızım ya da oğlum da türbanlı öğretmene doğuştan önyargılı. o önyargıyı sen nasıl kıracaksın? önyargıyı geçtim, o "kaygıyı" nasıl gidereceksin? benim kızım ya da oğlum illa ki sorgulayacak "peder bu ne iş?" diye. ben kendimden geçtim, benim çocuklarımı düşünme zamanım. ben karşı olduğum türbanın okullarda nasıl serbest olacağını, madem demokrasi o halde "karşı" olanların haklarını kim koruyacak. neyse, konu bu değil, ben karşı olduğum şeyi takarak okullarda eğitim veren üstelik benim çocuğuma eğitim veren öğretmeni nasıl kabulleneceğim?
çok basit bir soru, benim zihniyetimi nasıl değiştireceksiniz? dün neysem yarın da o olacağım, dün kara dediğime bugün ak mı diyeceğim? cidden merak ediyorum, beni nasıl ikna edeceksiniz türbanlı öğretmenden zarar gelmeyeceğine dair? açıkçası, korkuyorum var mı bir diyeceğiniz o tarz insanlardan. hadi buyrun bakalım bunlar da "bir babanın düşünceleri olsun". siz cidden sessiz sakin her taş yerine oturur, her şey unutulur kimse gıkını çıkaramız mı sanıyorsunuz?
kıyafetinden dolayı kafamızda beliren düşüncelerden dolayı öğretmenin bu mesleği daha ne kadar sürdürebileceğini düşünmeli. bu baskıya hangi insan dayanabilir? okullarda türlü türlü çevrelerden öğrenciler olacak, ateistinden alevisine, şafisinden caferisine. herkes kendi imgeleriyle okulda bulunmak istediğinde ne olacak? nereye kadar "tek taraflı özgürlüğü" savunacağız. e, türbana izin verdin, caferisine de izin verecek misin, alevisine de izin verecek misin?
herkes kendi payına düşen bir kısım özgürlükten vazgeçmelidir. sınırsız özgürlük, sanırım cennette de yok. bir elma yüzünden buralara sürülmüş varlıklar olarak, o "yasak" elmayı yemememiz gerektiğini "cennetten" kovulunca mı anlayacağız?
hekim seçmek gibi güzel bir sağlık hizmeti var. türbanlı öğretmenler eğitim vermeye başladıklarında ilk iş olarak "öğretmen seçmek" meselesine gündeme getireceğim. çocuğumu kimlerin eline teslim ettiğimi bilme hakkım, sorgulama hakkım, seçme hakkım "elbette" var. kimse alınmasın, kimse gücenmesin.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?