sessiz çoğunluğun ‘tedirgin edilen objesi’.
suskun kaldıkça ‘ezilen’, ezildikçe ‘dikleşen’ nesnesi.
birileri adıma ‘velev ki siyasi simge’ diyerek, ötekileri ‘dayatma’ benzetmesi yaparak güç aldı benden.
‘çoğunluk-azınlık’ kavgasının ana teması haline getirilmeye çalışılan ‘dini emir’.
yüzde yetmişin serbestlik istediği, yüzde otuzların ‘direnç noktası’.
gün oldu üniversitede kapı önünde bekleyen bir genç kız olarak çıktım karşınıza.
zaman oldu beyazıt meydanında eylem yapan anne kucağındaki küçük bir bebek oldum.
herkesin bitti dediği noktada bir üniversitenin avlusunda hayalleri sönen bir genç kızın gözyaşları olarak düştüm yerlere.
asya’dan avrupa’ya el ele tutuşup boğaz köprüsünün geçildiği kıtaların birleştiği nokta oldum bazen.
an geldi ellerine kelepçeler vurularak, zorla polis arabalarına bindirilen genç bir kızın edasına büründüm.
siyasi parti oldum iktidara yürürken muhalefete de malzeme oldum. siyasetin tutunacak, sığınacak ve direnecek dalı oldum.
kısacası ak parti, chp, mhp, dyp… oldum olmasına da, bir türban olamadım.
benim adım türban; sessiz çoğunluğun tedirginliğinin ‘inat objesi’.
bilmeyenlerin korkusu, bilenlerin ise sadece başörtüsü.
benim adım türban; sakarya’dan, van’dan, istanbul’dan, ardahan’dan, izmir’den ayak bastığınız her noktadan hatırlanan meydanlar verdi bana adımı.
kemal alemdaroğlu’nun diline üniversitelerde serbest bırakılırsam ‘türkiye’nin cehennemi’ olarak takıldım.
chpnin ‘muhalif duruş’ ilhamı, iktidara karşı kozu oldum.
benim adım türban; anayasal değişikliklerin, anayasa çatışmasının baş sebebi benim.
üniversitelerde serbest bırakılmam için anketlerin hepsi ben oldum son zamanlarda.
o oldum, bu oldum ama muhaliflerin gözünde hiçbir zaman ‘türban’ olup kendim olamadım.(alıntı)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?