bir taksim gecesi...
yer; arka sokaklardan biri. bir ses yükseliyor hafif nahoş bir ses. ağıt yakmaya başlıyor. lanet ediyor içinde bulunduğu duruma ve yerde yatan arkadaşının cansız bedenine. bir hiç uğruna onu kaybetmeye isyan ediyor. belki de son isyanı bu onun hayattaki. en büyük isyanını ona verilen cinsiyeti tersine kullanarak yapmış.
kimse yardım etmiyor. gücü yetmiyor ama kararlı taşıyacak arkadaşını yolun kenarına. orada olan herkes izliyor olan biteni. ben koşuyorum ayaklarından tutuyorum oda kollarından taşıyoruz kenara. teşekkür ediyor en kibar hali ile. sen olmasan yapamazdım diyor. ben olmasam bir başkası koşardı yardıma diyorum. bir isyanda orda ediyor en sinirli haliyle. onlar sadece izlerler diyor. buraya gelirler muamele isterler yapmayınca da ona yaptıklarını yapar çeker giderler diyor. bunların hiç birinde bize yardım edebilecek cesaret yok diyor. bakma hepsi bizden korkuyor diyor.
biz onlara göre yabaniyiz, canavarız, dönmeyiz...
sen kimsin diyor. neden izlemedin de bana yardım ettin diyor.
yerde yatanın cinsiyeti yada tercihleri değil diyorum yardım etmemdeki neden öncelikle bir can taşıyor olması ve insan olması diyorum. seçimleriniz kimilerine göre yanlış olsa da biliyorum ki hepinizin bir hikayesi var. hepinizin aslında söylemek istediği o kadar çok şey var ki.
haklısın diyor en masum hali ile bir tebessüme ve yürekten verilmiş sıcacık bir selama hasret kaldık diyor.
haklıda aslında biz değil miyiz bunca zaman onları toplumun dışına itenler. onları oldukları gibi kabullenelim. onarlı hor görürken dışlarken birde şunu düşünün ya onlardan biri sizin evladınız olsaydı?
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?