the cranberries’in hikayesi,fergal’in hogan kardeslerle tanisip arkadas olmasiyla birlikte, bir breakdans denemesi olarak basladi.fergal, aldigi ilk davulla birlikte bir grup kurma istegi icindeydi.noel,gitari ve kucuk kardesi mike da bass gitari ile ona katilmisti birkac ay icinde.bu uc istekli muzisyen,hem muzikal hem de sosyal alanda cok iyi bir uyum sagladilar.1989 yilinda, niall quinn vokal olarak katildi aralarina.artik kendilerini tam bir grup olarak ilan ediyorlardi.adlari da the cranberry saw us. bu isim niall quinn’nin fikriydi,digerleri pek isim uzerinde dusunmemislerdi.hatta sarki sozlerini de pek benimsememislerdi,"my grandma drowned in a fountain in laudres" sarkisinin sozleri gibi.sonra, niall quinn baska bir gruba gecerek onlari birakmak zorunda kaldi.
bu irlandali dortlu, bir kayit yapacak kadar sarki yazmislardi.soundlarinin nasil olduguna dair bir takim endiseleri vardi.alti ay icinde,"nothing left at all" adli bir demo cikardilar.birkac gun icinde,tam 300 kopyasi satildi, sadece bir demoyla bu kadar ilgi goren genc bir grup olarak, muzik sirketlerinin dikkatlerini topladilar.sonunda bu essiz grup,"island records" ile alti albumluk bir anlasma imzaladi.1993 yilinda cikan ilk albumleri,"everybody else is doing it,so why can’t we?" adini tasiyor.bu album,amerika’da buyuk ilgi gordu.ama o zamanlar avrupa’da pek bilinmiyorlardi.yine de album,bir yil sonra ingiltere listelerinde 1 numara oldu.
(bkz: no need to argue)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?