superman

bir gece de bitirdiler bu adamı...

...dün gece taksimde bir ara sokakta ceseti bulundu. oyik (olay yeri inceleme ekibi) yaptığı incelemede maktülün sol göğüs kafesinden bıçaklandığını, bıcağın sustalı cinsi bir kesici olduğuna kanaat verdi. ceset otopsisi yapılmak üzere adli tıpa gönderildi. adli tıp bilmem kaç ay sonra otopsi raporunu açıklayacağını söyledi. ailesi olmadığı için naaşı, kimsesizler mezarlığına defnedildi. türkiye’de yalnız kahramanların sonuyla aynıydı onunda sonu. bütün sistem elbirliği ile hazırladı ölümünü...

olaydan bir saat önce:

gezi parkında klark kent modunda takılıyordu öylece. bir bira açmış, bir sigara yakmış, kriptondaki manitasını düşünüyordu. gidebilirdi ama dünya da o kadar çok iş vardı ki, nasıl bırakıp gitsindi. o kadar çok işin arasına bir kaç saatlik keyifi sıkıştırmak bile vicdan azabı veriyordu süperman’e. ama sonuçta, o da insanımsıydı. duyguları vardı, düşünebiliyordu. silahlarını kullanmadığı zaman herhangi bir ahmet’ten mehmet’ten nejat’tan farkı yoktu. işte öyle parkın zayıf ağaçlarının altında takılırken bir adam yanaştı, önce saati sordu, sonra yanına oturdu. (o örümcek adam değildi, tehlikeyi sezemezdi, sonuçlar üzerine çözüm üretirdi) memleket nere, ne iş yaparsın faslından sonra, adam cebinden iki gram (bir çiftli) esrar çıkardı, ikram etti. süperman türk geleneklerini biraz abartılı bulurdu, ama toplumdan dışlanmamak için bunlara uyardı. bu ikramı da bir gelenek zannedip iki fırt aldı. işte ondan sonra ölüm anına kadar yaptığı tek şey tribe girmekti. en son, balo sokakta bir tribe girdi ki, süperman olduğunu bile unutmuştu. bir mekana girmek istedi, almadılar. hır çıkardı, maraz doğdu ve olan oldu. adamı pıçakladılar...

şimdi kriptonda sevdiğinin gözü yaşlı süperman’in ölümünden habersiz onu beklediğini biliyoruz. napıcaz lan.