dünya var olduğundan beri açlık, kıtlık, savaş, zulüm, işkence var diye; bunları meşrulaştıran dini, mezhepsel, ideolojik laga lugalar, piyasa düzeni var diye; tüm bunları unutturan magazin ve magazinsel kişilik(?)ler var diye; nerede bir iyi niyet görse onu terörize eden, cebini dolduran, istismarın dibine vuranlar var diye birşeyler yapmaktan geri durmamak lazım kanaatimce.
geldiğim noktada hâlâ çözmedim evet dünyayı, insanları, realizmi, reel politiği...
bırak, kendimi çözemedim.
ama biliyorum bir yer var; biliyorum siyah-beyaz var, gri var. ama bir karınca olduğuma inanmak isterim her zaman, belki bazen hamam böceği iğrençliğinde hissetsem de kendimi.
bugün kendini tatmin etmek için ne yaptın etkinliği değil bu, her iyiliğin içinde "simsiyah bir kaya parçasının üzerindeki kara noktalar gibi" enaniyet varmış. ne yapalım? bir dönem dönen shell reklamındaki gibi;
pişmanım
pişman mısın, neden? dersen,
çünkü insanım...
...
dükkânı kapatıp gidelim o halde?.. yok öyle!..
kış kışlığını, kuş kuşluğunu, puşt da puştluğunu yapacak; dünyanın düzeni bu.
ha olmuyor mu, bana ne ulan, dediğim? olmaz mı, her gün! ama diyeceğim o dur ki, imama kızıp abdest bozulmaz. imam için almadık ki abdesti, onun için kılmadık ki namazı.
zaten uykuların firariyse, göğsün daralıyorsa mütemadiyen; küfretmek çözüm değil, biliyorsun. ben varım, kimse yoksa da ben varım. haykırmayı kesmişimdir en fazla... yerim bellidir.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?