ozan örmeci imzalı ilginç bir teorik çalışma.
küresel ekonomik kriz nedeniyle liberal ekonomistlerin ve dev şirketlerin yöneticilerinin suratlarındaki endişeli ifadeyi gördükçe insan sormadan edemiyor; “acaba marks haklı mı çıktı?”...
21. yüzyılın bu ilk yıllarında, tarihin sonu’nun geldiğini iddia edenlere tokat gibi yanıtlar veren ve etnik çatışmalar, açlık, fakirlik, savaşlar, emperyalizm, haksız bölüşüm, çevre kirliliği, ekonomik krizler gibi çok ciddi sorunlarla boğuşan dünyamızda, sol yeniden keşfedilmeye ve tartışılmaya başlandı. türkiye’de ise sol henüz 12 eylül travmasından kurtularak küreselleşmenin olumsuz etkileri ve türkiye’nin sosyal sorunlarına çözüm bulacak projeler geliştirmeyi başaramadı.
bu kitapta; liberal sol eğilimlerle giderek gerçek sol değerlerden uzaklaşan, dünyadaki emperyal merkezler tarafından üniter ulus-devleti yıkma kavgalarında araç haline getirilerek, sınıfsal politikalardan vazgeçen ve yalnızca kimlik politikalarına yönlendirilen solun, gençlere; yeniden tarihsel değerleriyle tanıtılması amaçlanmış ve süregelen birçok teorik-tarihsel tartışma gündeme getirilmiştir.
marksizm nedir-ne değildir, edward said ve şarkiyatçılık, martha nussbaum ve aristocu sosyal demokrasi, aleksandr dugin ve neo-avrasyacılık, demokrasi ve işçi sınıfı, demokratik toplumda tarikat ve cemaatler gibi bölgesel konularla birlikte, solun tarihsel tartışmaları da kitabın ana konusunu oluşturmaktadır.
kaynak:http://www.kitapyurdu.com/kitap/default.asp?id=461026&sa=49030370
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?