*** bir miktar spoiler icerir ***
bi kere senaryo;
jamalin salt bir imzali foto icin bok cukuruna atlamasindan tutun da, hapishane surecinde gelen sorulara verdigi karizmatik cevaplardan (her verdigi cevapta tek kasimi anlamli anlamli kaldiriyordum ben, baskasini bilemem tabii) (yarismadaki cevaplarindan bahsetmiyorum bile) o kor arkadasinin, parayi koklayarak; jamali, dokunarak tanimasindan, sevdiceginden her seye ragmen vacgecmemesinden (analar ne sevdicekler doguruyor), en onemlisi hayattan vazgecmemesinden (misal ben olsam, latikanin tren istasyonuna geldigi anda salimin arabaya koyup toz olmasindan sonra, oraya diz coker, yikilip kalirdim, biterdim, bitirirdim), o serefsiz sunucuya pabuc birakmamasina (aynadaki "b" $ikki) kadar, muthis... muthis kelimesi demek istediklerimi tam anlamiyla karsiliyor mu bilmiyorum ama, hakikaten harika. bak, bu da karsilamiyordur muhtemelen.
*** bir miktar spoiler icerir ***
oscar alacak kadar iyi bir film olmadigini dusunenlerin, filmin bazi bolumlerinde baska dunyalara yelken acip, vermek istedigi mesajdan -anlamdan, butunlukten- uzaklastigini dusunmekteyim.
velhasili, tavsiye edilir elbet... (hala izlemeyen varsa tabii.)
ha! salimin; cep telefonunu, kacarken latikaya vermesi, jamalin abisininkinden baska hicbir numara bilmemesinden mutevellit, telefon hakkini abisini arayarak degerlendirmek istemesi ve o esnada sevdicekiyle konusmasi...
o degil de; sanki yaniti biliyormus gibi topuklari gote vurarak latikanin arabada unuttugu telefona kosmasi... buralardan da tutun, rica ediyorum.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?