benzin: 6 saat benzin istasyonunda beklenir, sadece 20 litre benzin alınırdı. süpermiş, kurşunsuzmuş... manyak mısın lan?
sıvı yağ: bakkallar tezgah altından satarlardı. anlayacağın; sadece tanıdıklara. herkese yok!
margarin: kesinlikle yoktu!
et: sadece et balık kurumunda, o da uzun kuyruklarda beklenip yarım kilo kıyma almak içindi.
balık: ucuzdu ve hep vardı.
insan: gündüzleri herkes birbirinin gözünün içine bakardı korkudan, onlara öyle anlatıldığından. geceleri kimsecikler olmazdı sokaklarda. doğru insan çoktu. yamuk daha çok!
kavga: mahallede kimse kimseye arkadan vurmazdı. böyle bir şey olursa, ilk önce kendi arkadaşları dışlarlardı onu. teke tekti kavga esası. bir kişiyi on kişi dövmek? hadi lan...
terör: hergün gazetelerde ve trtde birbirini öldüren gençler haber olurdu. sağcısı solcusunu, solcusu sağcısını, kıstırdığı yerde... acımaksızın... çok genç suçsuz yere öldürüldü.
din: dindarı dindardı. inanmayanı inanmayan. kimse kimsenin işine burnunu sokmazdı. ha yok muydu aşağılayan? vardı olmasına da, tek tüktü...
siyaset: ecevit vardı, demirel vardı, erbakan vardı, bir de türkeş vardı. türkiyede siyaset sadece bunlara mahsustu. gençler de yaparlardı. hem de çok yaparlardı. her yerde yaparlardı. sonuna kadar yaparlardı. ama siyaset gene de bunlardan sorulurdu!
spor: amatörler amatördü, profesyoneller de amatördü. forma giyildi miydi, sonuna kadar hakkı verilirdi. (maradona 1 milyar liraya avrupaya transfer olmuştu da yer yerinden oynamıştı be)
basın: gene göttü. her ne olursa olsun, iki taraf gazetesi vardı: tercüman ve cumhuriyet. hiç durmadan, senelerce birbirleriyle çekiştiler. ama ne yaparlardı biliyor musun gene de: kimi yokluk zamanında, birbirlerinin gazetelerini kendi matbaalarında basarlardı. hürriyet evlerin, milliyet sokakların gazetesiydi.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?