ot şehir, ot caddeler, ot kafeler; yahu yeter! ne zaman değişecek bu şehir. asosyallik tavan yapmış, emekliler cirit atıyor, buna bir dur diyecek yok mu? bu ne durağanlıktır kardeşim! illa araba ya da motor mu olacak bu şehirde yaşayabilmek için. ayrıca sevmiyorum kardeşim meyhane kültürü, koca koca adamların şehir dışındaki mekanlarda karı oynatmaları, konsomatrisler falan. ya da "pazar günü kurşunlu’ya pikniğe gidelim" geyiği... nedir bu ya, bu şehrin eğlence kültürü hiç değişmeyecek mi? kısırdöngüler arasında yaşayıp duruyoruz. yapın şuraya adam gibi mekanlar da gençler genç olduğunu anlasın biraz. belediye başkanının "kültür şehri olarak kalmasını istiyorum" dediği şehir bu olmamalı. turgutlu aldı başını gitti, 10 yıl içinde nüfusunu ikiye katladı. ama sağolsun, emekliler, tefeciler ve trilyonları olduğu halde şuraya bir fabrika kurmayan zenginlerin sayesinde bizim salihli yerinde saymakta ısrar ediyor.
bu şehrin sorunu iş sahasının olmaması. insanlar sürekli aynı şeyleri yapıyor. gençlerin çoğu genç olmayı yalnız motorla gezmekten ibaret sandığı için abuk subuk şahsiyetlere bürünüyor. buraya yüksekokul okumaya gelecek öğrencilere uyarım olsun. bir daha düşünün. gideceğiniz bir iki mekan dışında ot, ot yine ot. ayrıca salihli’nin neresine giderseniz gidin, maruz kalacağınız gürültü terörü de cabası.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?