beyoğlunda bir tane vardı, geçtiği yerde düğün var sanarsın, böyle cosku böyle sanat görmedim ben arkadaş, o bilindik nameler hak getire, abe kaynana ne aptın bize filan çalıyor, 30 gün boyunca ne namelerle coşturuyodu sokağı. arkadaş yataktan kalkıp oynamışlığımız vardır bir gece, ay artık dayanamıyorum diye, böyle bir de hemen geçmezdi beklerdi sanki, uzun uzun çalardı. o davulcudan sonra da ne zaman duysam, davul sesi, çılgınca oynayasım gelir.
eve gelip, zorla bana kabak tatlısı yedirmesi fobim yüzünden sürekli ürpermeme neden olan meslek erbabıydı kendisi yukarıdaki davulcuya kadar ayrıca, sonra bir gün karşılaştık gece çok geç saatte eve dönerken, nasıl rahatlatmıştı varlığı, o saatte, boş sokakta, sonra dedim ya adamın işi gücü yok zorla sana kabak tatlısı yedircek, attım içimden ne zaman duysam bana kabak tatlısı yedirmeye geliyorlar hissini, gördüm adamı birebir, umrunda değil, benim kabak tatlısı yiyip yiyememem, adam işini yapıyor.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?