babamdır..
adamın canı kırk yılda bir çay bahçesine gidip tavla oynamak ister bana da moda ya gitmeyi teklif eder..
öss ye daha rahat çalışabilmek için dün akşam benden ayrılmış seda yüzünden çekilen can sıkıntısı hala yürek sızlatırken, bir de babayla moda ya gidilip tavla oynanmak istemez..
ammavelakin 2 gün öncesi akla geliverir: seda yı gezdirmek için kaçırılan arabayla kaza yapılması bir de babanın arabayı gerçekten çalındı sanmasıyla sokağa fırlarken ayağını burkması.. mecburen babanın teklifi kabul edilir, ayagı ne kadar ağrısada taksiye binmeyi kabul etmez baba, otobüs e bineriz bizde.. otobus tıklım tıklımdır, birden babanın yanında bir kız göze çarpar lakin aramıza çoktan iki kişi girmiştir.. kızda bindikten sonra ki ilk durakta iner o sırada babaının dügmesi açılmıs ceketi farkedilir, babaya cüzdanına sahip çıkması tembihlenir kaş gözle.. babada biz kaçın kurasıyız der gibi bir göz kırpar eli ceketinin iç cebindeyken.. lakin o göz kırpmayla sırıtma hali birden telaşa dönüverir ardından şöföre durması söylenir ancak kız coktan ucmustur,,, evet babam otubste karsılaştığı kız tarafında carpılmıştır.. nasıl anlamazsın dediğimde ise burkulan ayagına dayanan herifi söyler bana.. adam babamın ayagına dayanınca sıcaklık yapmış ağrı magrıda kalmayınca mayışmış bizimkisi.. tam otobusten inerken omuzun çarptığı kızdan özür dilemek için dönülür sedayla ve yanında ki hıyarla karşılaşılır..
tesadüfler yumağı olmuş hayat taşhak geçmiştir o gün bizimle,, içten bir ses bağırır ibo nun istanbula ayak bastığı ilk gün gibi; hayat ya sen beni ya ben seni...
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?