bu hafta ortadoguda neler olduguna bir bakalim...
6-7 gun once tayyip erdogan iran devlet baskani mahmud ahmedinecad ile gorusumustur.
bu gorusmede turkiyenin nerede duracagi net bir sekilde ortaya konmustur.
yine iranin nukleer bas muzakerecisi ali larjani abdullah gul ve tayyiple gorusmustur. ahmedinecada verilen mesajlar detayli bir sekilde iletilmistir.
bu arada celal talabani amerikadan turkiyenin pkk nedeniyle kuzey iraka girmeyecegi hususunda guvence aldiklarini soylemistir. bu gecen hafta abdullah gulun konusmasina ters dusmktedir.
buna turkiye ustu kapali bir mesaj vermistir. disiisleri bakaligi sozcusu namik tan soyle bir cevap vermistir: "türkiye cumhuriyeti, kararlarını kendisi alır. söz konusu ifadelerin sahipleri bunu gayet iyi bilirler. ülkemizin güvenliği söz konusu olduğunda her türlü tedbir tereddütsüz alınır. bu ifadelerin sahiplerinin pkk terörü ile mücadelemizden memnuniyet duymalılar zira şu anda kuzey irakta ciddi bir güvenlik boşluğu mevcuttur ve pkk bu boşluğu istismar etmektedir." ayrica turkiyenin bir komsusu ile, iran, bir gizli gundemi olmadigini soylemistir.
iran ozellikle ali larjaninin turkiyedyken yaptigi aciklamalarda pkk ile neden savastigini net bir sekilde ortaya cikarmistir.
ali larjani abd kuzey irakta pkk ile gorusuyor, biz size bu konuda yardim ediyoruz, asil dostunuz kimmis goruyorsunuz mealinde bir aciklama yapmistir.
mahmud ahmedinecadda george busha mektup gondermistir. 
mektubun icerigi su sekildedir:
iran cumhurbaşkanı mahmud ahmedinejad,
abd başkanı george busha yazdığı mektupta, irakın işgalinden, 11 
eylül saldırılarına, israil ve filistin sorunundan tevhid inancına 
kadar bir çok konudaki görüşlerini dile getirdi. 
ahmedinejad mektubunda, israil hakkında eski haritalarda israil 
diye bir ülke göremiyoruz derken, 11 eylül saldırıları konusunda da 
istihbarat ve güvenlik sistemlerinin koordinesi olmaksızın 11 eylül 
gibi bir saldırı nasıl planlanabilir? sorunu yöneltti. 
mahmud ahmedinejad, busha yazdığı, dün akşam tam metni yayımlanan
ve iran devlet televizyonunda okunan mektubuna, sayın george w. 
bush, uzun zamandan beri, uluslararası arenada ve siyasi çevrelerde 
konuşulan inkar edilemeyecek çelişkilere nasıl bir gerekçe 
gösterebiliriz diye düşünüyorum. bu konuda bir çok soru cevapsız 
kalmıştır. bu yüzden bazı çelişki ve soruların gündeme getirilmesine 
karar verdim. belki onların çözülmesi için bir fırsat sağlanabilir 
ifadeleriyle başladı. 
abd başkanı bushu, büyük ilahi mesih peygamberine (hz. isa) 
tabi olan, insan haklarına kendini bağlı hisseden, liberalizmi 
medeniyetin bir örneği olarak tanıtan, nükleer ve kitle imha 
silahlarına karşı çıkan, terörizmle mücadeleyi kendi sloganı olarak 
benimseyen, sonunda da evrensel tek bir toplumun kurulmasına çaba 
gösteren şeklinde nitelendiren ahmedinejad, şunları kaydetti: 
ama bunlara rağmen bazı ülkeler saldırıya maruz kalıyor. 
insanların can ve haysiyetine kastediliyor. bir köyde veya bir şehirde
bazı suçluların bulunması olasılığıyla o köy yerle bir ediliyor. bir 
ülkede kitle imha silahlarının bulunması olasılığına karşı o ülke 
işgal ediliyor. yüzbinlerce insan ölüyor. o ülkenin bütün kaynakları 
yok ediliyor ve o ülkede 180 bin asker bulunduruluyor. bütün bunlar 
bir ülkeyi 50 yıl geriye götürebilir. bir ülkenin 100 milyar dolar 
harcamasıyla ve onbinlerce askerin o ülkeye gönderilmesiyle çok sayıda
günahsız insan ölüyor. 
irakin işgali
kitle imha silahları bulunması bahanesiyle hem irak halkı hem de
işgalci ülke halkları büyük bir trajedi yaşıyor diyen ahmedinejad, 
sonunda irakta kitle imha silahlarının olmadığının anlaşıldığını belirtti. 
ahmedinejad, mektubunda, elbette saddam hüseyin cinayet işleyen 
bir diktatördü ama savaşın hedefi, saddamın devrilmesi değil kitle 
imha silahlarının yok edilmesiydi. saddam bu süreçte devrildi ve bölge
halkı bundan çok memnuniyet duydu. saddam, irana karşı savaşın bütün 
döneminde batının himayesindeydi dedi. 
abdnin irak konusunda yalan söylendiğini kaydeden 
ahmedinejad, bu yalanın sonucu ne oldu? yalan söylemenin bütün 
toplumlarda kötü sayıldığından şüphem yok. siz de kendinize yalan 
söylenmesinden hoşlanmazsınız ifadesini kullandı. 
irakın işgali için yüzmilyarlarca dolar harcandığına işaret eden 
ahmedinejad, mektubuna, bu, amerikan halkı için nasıl bir kazanç 
sağladı? abdnin bazı eyaletlerinde çok fakir insanlar var. binlerce 
insan evsiz, işsizlik de büyük bir sorun. bu koşullarda iraka 
saldırmak ve halkın cebinden bu miktarda paralar harcamanın bir 
gerekçesi var mı? diye devam etti. 
israil ve filistin sorunu
israil ve filistin konusundaki düşüncelerini açıkladığı bölüme 
sayın başkan, bildiğiniz gibi ben bir öğretmenim; öğrencilerim bana 
bazı sorular soruyor diye başlayan ahmedinejad, mektubunda şunları 
kaydetti: 
bana bu girişimlerin, barış ve rahmet peygamberi olan hz. 
isanın öğretisine ne derece uygun olduğunu soruyorlar. şu anda 
guantanamo hapishanesinde çok sayıda tutuklu var. onların avukatları 
yok, aileleriyle görüşemiyorlar, uluslararası kurumlar da onları 
gözlemleyemiyor. bunların savaş esiri olup olmadığı da belli değil. ab
müfettişleri de avrupada gizli cezaevleri bulunduğunu teyit etti. bu 
girişimler hz. isanın söylediklerine, insan haklarına ve liberalist 
değerlere uyuyor mu? 
gençler, öğrenciler ve halkın da israil konusunda çok soruları 
var; onların bazılarını siz de duymuşsunuzdur. tarih boyunca çok 
sayıda ülke işgal edildi. ama bu çağda yeni bir ülke (israil), yeni 
bir halkla kuruldu. öğrenciler, 60 yıl önce böyle bir ülkenin 
yeryüzünde olmadığını söylüyor. eski haritalar ve eski belgelere 
baktığımızda da israil diye bir ülke göremiyoruz. 
ii. dünya savaşından sonra 6 milyon yahudinin öldürüldüğünün 
iddia edildiğini belirten ahmedinejad, varsayalım ki bu iddialar doğru. acaba bunun mantıklı sonucu, ortadoğuda israil ülkesinin 
kurulmasına ve bu ülkenin desteklenmesine neden olabilir mi? dedi. 
abd başkanı busha sayın başkan, israilin hangi harcama ve 
sonuçlarla kurulduğunu siz de biliyorsunuz diye hitap eden 
ahmedinejad, israil konusundaki görüşlerini şu ifadelerle dile 
getirdi: 
israil, binlerce insanın katledilmesiyle, bölgedeki birkaç 
milyon yerli insanın göç ettirilmesiyle, şehir ve köylerin tahrip edilmesiyle kuruldu. bu trajedi, israilin kuruluş dönemine ait değil.
bu trajedi, maalesef 60 yıldan beri devam ediyor. bu rejim, çocuklara 
bile acımıyor. onların evlerini tahrip ediyor, binlerce filistinliyi 
cezaevinde tutuyor. bu, son yüzyıllarda benzeri hiç görülmemiş bir 
olaydır. 
halk, böyle bir rejimin niçin desteklendiğini soruyor. 
böyle bir rejimi desteklemek, hz. isanın ve hz. musanın 
şeriatının desteklenmesi midir? bunları desteklemek liberal değerlere 
uygun mudur? filistin topraklarının kaderini belirleme hakkını bu 
toprakların asıl sahiplerine vermek, insan hakları ve demokrasi 
ilkelerine aykırı mıdır? eğer aykırı değilse niçin orada bir 
referandum yapılmasına karşı çıkıyorsunuz? niçin bm güvenlik 
konseyinde siyonist rejimle ilgili bütün bildiriler veto ediliyor. 
niçin ortadoğuda teknoloji ve bilim alanında her ilerleme 
siyonist rejime karşı bir tehdit olarak algılanıyor? diye soran 
ahmedinejad, acaba bilimsel çabalar ve araştırmalar, milletlerin 
temel hakkı değil mi? siz, tarihten de biliyorsunuz; ortaçağ dışında 
tarihin hangi döneminde, dünyanın hangi yerinde bilim ve teknik 
alanında ilerleme suç sayılmıştır? sorusuna da mektubunda yer verdi.
darbecileri destekliyorsunuz 
latin amerika ve afrikaya da değinen ahmedinejad, niçin onlar 
tarafından seçilen hükümetlere karşı çıkıyorsunuz? siz bu kıtalarda 
darbecileri destekliyorsunuz. niçin onları devamlı tehdit ediyorsunuz?
niçin onların servet ve madenleri yağmalanıyor? acaba bu girişimler 
hz. isanın öğretisine, insan haklarına uyuyor mu? dedi. 
ahmedinejad, iran halkının da 1954 darbesinin desteklenmesi, 
islam devrimine karşı çıkılması, irandaki abd elçiliğinin ülke 
karşıtlarını destekleyen bir merkez haline dönüştürülmesi, iran-irak 
savaşında saddam hüseyinin desteklenmesi, iran yolcu uçağının 
düşürülmesi, iran halkının mallarının bloke edilmesi, halkın nükleer 
teknoloji alanında ilerlemesinden kaygı duyularak her gün iranın 
tehdit edilmesi konularında soruları olduğunu belirtti. 
11 eylül olayi, dehşet verici bir hadisedir
ahmedinejad, 11 eylül saldırısına ilişkin de şu görüşleri ifade 
etti: 
11 eylül olayı, dehşet verici bir hadisedir. bütün dünyada 
günahsız insanları öldürmek, üzüntü verici bir olaydır. 
iran hükümeti saldırının ardından olayı kınadı. 11 eylül 
saldırısı, basit bir saldırı değildi. istihbarat ve güvenlik 
sistemlerinin koordinesi olmaksızın böyle bir operasyon nasıl 
planlanabilir? çok ilerlemiş istihbarat ve güvenlik sistemine sahip 
olduğunuz söyleniyor. siz hatta kendi düşmanlarınızı sınırlar 
ötesinden de vurabilirsiniz. buna rağmen niçin bu olayın boyutları 
gizli kaldı ve hala açıklanmadı? niçin bu olayda kusuru olanlar ortaya
çıkarılmadı? 
11 eylül saldırılarının ardından batı medyasının takındığı tutumu 
da eleştiren ahmedinejad, medyanın sürekli terör saldırılarını gündeme
getirerek halkı korkuttuğunu ileri sürdü. 
ahmedinejad, abdnin afganistana saldırmasına zemin hazırlamak 
için bu şekilde davrandığını savunduğu batı medyasını eleştirdi. 
dünyanin bu durumundan memnun musunuz?
mektubunda dünyadaki mevcut sorunlardan da bahseden ahmedinejad, 
şunları kaydetti. 
dünya ne zamana kadar böyle bir duruma tahammül edebilir? bu 
gidişle dünya hangi tarafa yönelecek? dünya halkı ne zamana kadar, 
bazı devlet adamlarının yanlış kararlarının bedelini ödeyecek? ne 
zamana kadar kitle imha silahlarının üretiminden kaynaklanan 
güvensizlik dünya halklarının huzurunu gölgeleyecek? ne zamana kadar 
çocukların, erkeklerin, kadınların kanları sokaklarda dökülecek? 
acaba siz dünyanın bugünkü durumundan memnun musunuz? bu siyasetin
devam etmesini mi istiyorsunuz? 
askeri ve güvenlik konularında yüzmilyarlarca doların harcanması 
yerine yoksul ülkelerde sağlık, çeşitli hastalıklarla mücadele, eğitim
ve öğretim alınları ile doğal afetlerden zarar görenlere yatırım 
yapsaydınız daha iyi olmaz mıydı? eğer bunları yapsaydınız bugün dünya
hangi konumda olurdu? sizin hükümetiniz ve halkınız bundan gurur 
duymaz mıydı? 
sizin hükümetinizin siyasi ve ekonomik konumu daha sağlam olmaz 
mıydı? ben çok üzüntü duyarak şunu söylüyorum: acaba o durumda, dünya 
halkının abd hükümetine karşı nefreti olur muydu? 
tevhid inanci
ahmedinejad, sayın başkan, milletler ve dünyayla işbirliği 
yapmak için daha iyi bir yol yok mu?  diye devam ettiği mektubunda, 
dünyada yüzmilyonlarca hristiyan, yüzmilyonlarca müslüman, 
yüzmilyonlarca da hz. musa ümmetinin yaşadığını, bütün ilahi dinlerin 
tevhid (birlik) gibi ortak bir kelimesi olduğunu kaydetti. 
mektubunda, kuran-ı kerimdeki ali imran suresinin 63. ayetine 
de yer veren ahmedinejad, allah hepimizi, tek allaha tapmaya ve 
onun gönderdiği peygamberlere tabi olmaya çağırıyor ifadesini 
kullandı. 
insanlığın tek kurtuluş yolunun ilahi peygamberlerin öğretisine 
dönmek olduğuna inandıklarını ifade eden ahmedinejad, şunları dile 
getirdi: 
sizin de hz. isaya eğiliminiz olduğunu duydum. dünyada, sonunda
iyi ve doğru olanların yeryüzüne hakim olacağına inanıyorsunuz. biz de
hz. isayı allahın büyük ilahi peygamberlerinden biri olarak 
biliyoruz. 
bütün ilahi peygamberler, bütün insanların bir gün allahın önünde
hazır olacaklarını söylemiştir. insanların dünyada yaptıkları 
incelenecek, iyi işler yapanlar cennete gidecek, kötü amel işleyenler 
de allahın azabına çarptırılacaklar. ben ikimizin de böyle bir güne 
(kıyamet gününe) inandığımızı düşünüyorum. ama devlet adamlarının 
hesap vermesi kolay olmayacak. çünkü bizim, halkımıza ve dünyadaki 
bütün insanlara cevap vermemiz gerekiyor. 
bütün peygamberlerin insanlık için huzur ve barış istediğini 
belirten ahmedinejad, tevhid, adalet ilkeleri ve kıyamet gününe 
inanmakla dünyadaki mevcut sorunların üstesinden gelinebileceğini 
ifade etti. 
ahmedinejad, dünyadaki bütün sorunların, allahtan ve 
peygamberlerin ilkelerinden uzaklaşmaktan kaynaklandığı görüşünü 
savunduğu mektubunu, biz istesek de istemesek de dünya allaha 
ibadet etme ve adalete doğru gidiyor. allahın iradesi her şeye galip 
gelecek satırlarıyla bitirdi. 
http://www.haberturk.com/newengine.php?haberturk=haber&@=227091&c_id=180
bu yazilandan sonra amerika iran sinirina siginak yapmaya baslamistir. nedenini ise sadece sinir guvenligi olarak aciklamislardir.
eh hadi bakalim...daha neler olacak.
                    
                    
                    neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?