(iki)
hayatı hayra yorulan bir rüya
gibi hatırlarken... o tenha arastada...
tütsülenmiş kuşlar satardım... küçük ölüm çığlıkları...
kendi kanını alnına süren parmaklar satardım
uzun bir kış uykusunda doğurduğum ve boğduğum parsı
ki avuçlarımda hâlâ boynunun sıcaklığı
ikindi odalarına aynı rengiyle yağarken kar
içimize kırılan evcil yumurtalar satardım
loş arastanın tenhalarında... yağmur geçti
dolu geçti kar geçti hülyamızı satardım
ne gibiydik ölümün buruşuk kadehinde
sanırlar bir çocuğun ruhundaki su gibiydik
o mahur kadehi... o masum suyu satardım
yaralardan koparılmış kabukların kurutulduğu
"sırf unutmak için. unutmak ey kış!"
büyük yalnızlığın sarı sayfalarını satardım
mavi misketlerin cam odalarında bir kelebeği
sularken ölüm... çocuk kovalarındaki ıslak kuma
gömdüğüm gözlerimi satardım
o tenha arastada
camsız kapısız dükkânda
cahit ökmen
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?