neşe alten

carleone89
öğretmenler gününde belki de tekirdağ'ın en çok gündeme gelen konusu şehit öğretmenimiz neşe alten oldu. onun hikayesi ve şehit edilişi öne çıktı. öğretmenler de bu günü neşe alten'i anarak geçirdiler. buruk bir mutluluk vardı hayat kavgalarının içinde. gazeteci ferhat akgün'de neşe alten'in o hayat hikayesini ziyaretçileri ile paylaştı.

tam bir ışıkta aslında neşe alten. ancak hikayenin birde yaşayan yüzü vardı. neşe alten ve babasının cenazesini atatürk havalimanı'nda karşılayan halen marmaraereğlisi ilçe milli eğitim müdürü olan adil özer anlatıyor. cenazelerini karşılarken tabuta koyduğu elinin ıslandığını ve o ıslaklığı sildikten sonraki yaşadıklarını.

o kokunun tarifi yok

adil özel, "bana tekirdağ'dan şehidimizi ve babasını karşılamam için görevlendirme verdiler. bende zamanında havaalanındaydım. şehidimizi taşıyan askeri uçakta o gün 7 şehit öğretmenimiz daha vardı. onlarda aktarmayla izmir'e götürüldü. ben neşe alten ve babasının naaşlarını uçaktan aldım. şehidimizin tabutunu tuttuğum zaman sağ elim ıslandı. elimi sildim doğal olarak. ancak tarifi mümkün olmayan bir koku vardı. ben bu kokuya anlam veremedim. daha sonra elimi yıkadım defalarca ancak bu konu elimden 15 gün boyunca gitmedi. kötü bir koku değildi ancak bildiğimiz bir koku da değildi. o günden sonra aklımdan bu koku çıkmadı. halen bunu anlatırken duygulanıyorum." dedi.

gazeteci ferhat akgün ise kendine ait sitede neye alten'in kısacık hayatında yaşadıklarını anlatmış ve kamuoyuna sunmuştu. işte o yazı...:

"yaşatma ideali ile doğu'da görev yaparken kahpe kurşunlara kurban giden tekirdağlı neşe öğretmenin okuyanları hüzne boğan o hikayesi

neşe öğretmen'in öyküsünü bilir misiniz?


biraz uzundur. ama, lütfen zahmet edip okuyun. bugün, "halkıma sesleneceğim" diyen, bebek kâtilinin katliamlarından biridir bu. bizzat kendi emridir. 1993 yılında, eğitim fakültesinden mezun oldu ve aynı yıl ataması yapıldı. diyarbakır'ın, bismil ilçesine. neşe öğretmen; 22 yaşındaydı ve çıtı pıtı bir kızdı. ataması, bismil ilçesine çıkınca ailesi gitmemesi için baskı yaptı ise de o: " bayrağımın dalgalandığı her yere giderim." diye kararlılığını ailesine bildirmişti.

babası çaresiz, seni yalnız başına göndermem dedi ve kendisiyle birlikte gitti. bismil'e gidince ilçe milli eğitim müdürlüğü ona tayininin çavuşlu köyü ilköğretim okulu olduğunu söyledi. köye ulaştı. okul denen şey ahırdan ibaretti. camlar, sıralar kırılmış duvarlar boyasızdı.köy muhtarına gitti. yardım edemeyiz lafı geldi. ücretini ben karşılayayım, usta bul, dedi. muhtar tamam, dedi. tam 3 aylığına mal olmuştu. ama olsun, okul, okul olmuştu. neşe tam bir ışık kaynağıydı. dersler başlamış, neşe öğretmeninde keyfine diyecek yoktu.

1993 yılı 26 ekim gecesi. neşe öğretmen yorgun argın evine gelmiş babasıyla yemek yiyecekti. evdeki o geceki rızık bir kaç tane sivri biberdi. yanında yoğurt ve ekmek. derken kapı sert bir şekilde yıkılırcasına çalındı. babası, kim o der ve dışarıdan "açın, köydeniz. neşe öğretmene bir şey soracağız der." kapı açılır ve karşılarında silahlı iki bozguncu görürler. içlerinden türkçeyi iyi konuşan bir tanesi babasına sertçe bir tokat atar ve "biz (apo iti) kamuoyuna açıklama yapmadık mı? baskıcı t.c.'nin hiç bir öğretmenini, kürdistana, önderliğin emriyle sokmayacağız, demedik mi ulan?" arkadaki üçüncü bozguncu silahını çeker ve ayağa kalkan babanın şakağına dayar ve tetiği neşe öğretmenin yanında çeker.

neşe öğretmeni saçlarından çekerek köy dışına doğru sürüklerler. ağıza alınmayacak sözler söyleyerek önce sol göğsüne 5 mermi, sonrada sağ göğsüne 5 mermi sıkarlar. neşe öğretmen oracıkta şehit olmuştur. bunları unuttuk mu? unutmadık, unutturmayacağız!

http://www.sanalbasin.com/ya-sonrasi-7344373/
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol