kendime haince hazırladığım, ince ince dokuduğum yıkım başlıyor.
gerçeklik bu gece, bu odayı kapatıyor.
(minicik, körpe bir kız. benden bile minik... gözleri yanıyor daha mavi mavi... heyecanında işin...
bizim gibi, kaderin sokaklarında tanışıyorum onunla. kemancı kız o...)
bir mevsim geldi, geçti.
(süzülerek yürüyen bir kız. bu simayı tanıyorum. yanımıza geliyor. gözleri beni tanımıyor ilk bakışta. “iyi misin?” diyorum...)
yaklaşık sebepler bizi buraya getiren... insan kendine acı çektirirken çok bencil midir, yoksa fazla fedakâr mı? dibe vurmak için verdiğimiz bu çaba sonuçlanınca, pamuk kalbimiz vicdan azabı çekmez mi?
derin... çok derin...
hayatta belki de bir defa edinebilecek bir deneyim.
kan sızdırıyor, işlemeyi düşündüğüm günahlarım...
parmaklıklarımın ardında suretim; köşeye sıkışmış, korkmuş, başını korumaya çalışıyor darbelerden... gerektiği gibi cezasını çekmiyor daha.
maskelerim eskidikçe eskiyor.
hepsi farklı bir intiharın sürücüsü.
biriktikçe birikiyor.
tanımakta zorluk çekiyorum kendimi.
tastamam oturuyorlar suratıma.
yüzüm canlı canlı yanmakta...
(“kendine ne yaptın sen! annelerimizin bizi korumak için anlattığı korkunç hikâyeler gerçek oldu bak! “
bir hal gelmiş üstüne. sert rüzgârlarda onu en son gördüğümde çocuktu. yüzü yine asıktı, sarılmıştım ayrılırken... aşk ona iyi davranmıyordu. şimdi küçük dev kadın olmuş. dokunduğum anda, damarlarındaki duygu akımının kıvılcımıyla irkildim. gözü seyirdi, yere çevirdi bakışlarını hemen...
(sol gözünün mavisinden kahverengi boya sızıyor.)
benim diyarlarımda uykuya daldın mı geçer her şeyin acısı. uyandın mı zor gelir öksürmemek. aşina olduğum topraklar beni bekler, yat da gün ışısın. huzur gelsin kılcal damarlarına…
(paramparça, kayıp, küçük dev bir kadın. bir deri, bir kemik… ruhu ağırlaşmış. içim titriyor bakamıyorum. duruşundaki yenilmişlik… kimse yarışamaz artık onunla. kaybettiği için öyle bir yerdeki o artık, kimse yanaşamaz.
kalktım, tüm cesaretimi toplayıp sarıldım. “kendine dikkat et.” dedim ve kaçtım oralardan.
hayatını geri vermişler ona, “hadi sonunu biliyorsun artık baştan başla.” demişler!)
kayboldum ben. uykum kaçtı sonsuza, koşamadım bu defa peşinden…
parmak uçlarıma kadar gerçeğin karanlığı çöksün geceme.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?