düşünün bi..
günlerden cuma. saat 12 30’da sınavınız var. bütünleme. öyle ki, finalden kesin yüz alacağım diyerek çıktığınız bir ders. doksan alsanız şaşacaksınız. ama siz otuzla kalmışsınız. ve bu sınava günlerce çalışmışsınız. sınav 12 30’da. yani size verdikleri kağıtta öyle yazıyor, orada asılan listede de öyle yazıyor. gidiyorsunuz okula. ve sınava girecek olan diğer kişilerle birlikte kapı önünde bekle, bekle... saat 13’e yaklaşmaya başlayınca hocayı aramaya koyuluyorsunuz. 1 saatlik bir arayıştan sonra sınavın 17 30’a alındığını öğreniyorsunuz.. peki nerede yazıyor bu, sizi haberdar etmişler mi? hayır.. o saate kadar bekleyip alt üst olmuş sinirlerinizle giriyorsunuz sınava. neyse. çıkıyorsunuz. pazartesi günü bütünlemesi olan bir ders var ve hala final sonuçları açıklanmamış, öğrenmeniz gerek çünkü hafta sonu notları öğrenebileceğiniz tek yer olan kütüphane kapalı. çünkü notları internete vermekten bile acizler. neyse efendim. o dersin hocasını aramaya başlıyorsunuz. uzun uğraşlar sonucu hocayı buluyorsunuz. size diyor ki sınavları okudum ve öğrenci işlerine verdim, onların da bilgisayarlara girmiş olması gerek. ama yok. yok işte! öğrenci işlerine gidiyorsunuz. size diyorlar ki sınav kağıtları su an fakülte sekreterinde madem cok önemli ona sorun bi. fakülte sekreterine gidiyorsunuz, size diyor ki bana notlar geldi, ama daha yeni geldi ben daha hiç bişey yapamadım. ama yarın gelirseniz belki burda olurum belki notlara bakmış olurum belki öğrenebilirsiniz. ulan allahın salağı anlamıyo musun pazartesi bütünleme var diyorum dediğin şeye bak.. sonra başka bir dersin sonuçlarını öğreniyorsunuz. çan eğrisi sistemi var bu dersin finalinde. siz 20 sorudan 8 net yapmışsınız 40 puan almışsınız, ve vizeniz yüksek olmasına rağmen kalmışsınız, bir başkası 20 sorudan 5 net yapmış 60 puan almış ve notu yetmemesine rağmen geçmiş??? sonra iki dersinize birden giren bir öğretim görevlisi var ki, adamın psikolojik sorunlarının olduğu açık bi şekilde ortada. benim dersimden 9 sene kalanlar var diyen biri.. bu arada onun dersi de zaten onlarca dersimizin arasındaki en, en kıytırık ders. sonra finalinden 49 bilmem kaç küsür puanla kaldığınız bir dersin vizesinde hoca öyle sorular soruyor ki, resmen apışıp alıyorsunuz.. öğretim görevlilerinden tutun da profesörlere kadar kimsenin zerre sikinde değilsiniz, millet bütünlemeye bırakıp para kazanma derdinde. sizin uğraşınız emeğiniz hiçe sayılıyor. sizin haftalarca çalışıp girdiğiniz, eksiksiz bir puan beklerken 30 alıp kaldığınız sınavdan, hiç çalışmadan giren, 20 puan anca alırım diyen insanlar 95 alıp geçiyor. anlamıyorsunuz, anlayamıyorsunuz... saya saya bitiremiyorsunuz… elinizden gelen tek şey pişman olmak geldiğiniz için böyle bir yere. binlerce kez…
işte yıllardır hayalini kurduğum marmara üniversitesi.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?