kuraklık

koca sehirlerde susuzluk yasandiginda gündeme gelen, susuzlugun yol açtigi toprak verimsizligi.

normalde bir iki tane ciliz ses çikar o kadar. hatta simdi bile ses çikaran yok bu konuyla ilgili. benim konya’m kurumus, köyüm kurumus kimin umurunda. sonra kizilirmak’tan su tasimaya kalkarlar. zaten kizilirmagin ah’i gitmis vah’i kalmis birakin dokunmayin kizilirmaga. e, ne mi içeceksiniz? valla zikkimin kökü olabilir mesela...
zaten kizilirmagin suyu geldiginde içeceginizde o’dur...

ee, yagmur yagmiyor ne yapalim diyerek isin içinden çikmak kolay. ama var olan suyu idareli kullanmak, idareli kullanmaya tesvik etme yapilabilir mesela. ne biliyim, çitfçiye damla sulamayi ögretirsin, topragin böylelikle daha verimli olacagini anlatirsin. masrafli olacagindan dolayi hemde tesvik olsun diye masraflari devlet olarak sen karsilarsin.

devlet olarak, insanini susuz birakmaya hakkin yok. tabi iklim kosullari bunu imkansiz yapmadigi sürece hakkin yok. çiftçinin de bekçisi, dogru yolu göstereni sen olmalisin. o halde ne duruyorsun ...

sen önce tüm tebdirleri al sonra hala kuraklik olacaksa zaten olur. susuz da kalacak isek yine kaliriz. ama hiç bir önlem almadan ne yapalim takdir i ilahi demek kolay. birakinda bizler karar verelim neyin takdir i ilahi oldugunu.