bu gokkusagi bile betondan kent
- ki cogu zaman tenha -
ve yuregimdeki cicekleri umursamazsizin beni
cigneyen arabalar, yollar ve bu kalabalik;
oylesine yasamak mesaisinde hep
ve her gorusumde yollarda mutlu yuregimi
urkuten, icimdeki mavi gozlu cocugun en guzel
oyuncagini: duslerimi inciten, agizlar dolusu ve
en buyuk harflerle kural diye bagiran o malum
uyari: kopruden once son cikis
gorulesi degil midir otesi koprunun...
ya bir kalp atimi kadar yaklasacaksam
aradigim her ne ise ye...
ya duslerimin en cesur kusu konmak uzereyse
dus bahcemin ekinine...
yarini bilmemkteki o gizemli cazibe degilse
tum acilari ve acimasizligina ragmen
yasamak guzel dedirten, soylesene nedir?
ya koprunun sonundaki geceyse caresi
firtinalar vadisinde yalniz bir kir cicegi
kuskunlugumun...
kopruden once son cikis
yasamakla orselenmis tum yureklerin
sakli ve sinsi kaygilari...
kabuslari, yani sevmek korkakligi!
duslerime senaryo yazmaktan urken, hayata ve
onu yasamaya erkenden kiriknot vermis,
askin mutlulugun-delinin kuyuya attigi taslarin-
tek ve dogru bir aciklamasi olduguna
inanmis yureklerin kurallari...yasaklari...
d o g r u l a r i . . .
dogru nedir anlatsana!
nasil yasar, neyle beslenir?
bencil mi yoksa sevecen midir?
gozleri varmidir mesela
ve varsa bile seninkiler kadar guzelmidir?
artik cok gec; k o p r u d e y i m
ariyorsam, ariyorsam yanitlari
soruyorsam ve sorguluyorsam
ve bir anlam olmali diyorsam her carpisinda yuregimin...
yasamak zor bi oyun!
sen, sarkilar soylemeye devam ettigim,
benimlesin biliyorum.
dus tarlamin,
kuralsiz, yasaksiz, dogrusuz bahcemin ekini
n e r d e s i n ?
bin900doksansekizinci 17 mart gecesi 03.57 istanbul
feridun duzagac
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?