izzet baysal ilk ve orta öğrenimini boluda yapmıştır. 1926 yılında istanbulda mekteb-i sultan-i nefiseye (bugünkü ismi ile mimar sinan üniversitesi) kaydolur ve 1931 yılında mimar olarak mezun olur. dar gelirli bir ailenin çocuğu olan izzet baysal, 1927 yılında babasını da kaybetmiştir.ama yılmamış, tatil aylarında ve okurken çeşitli işlerde çalışarak öğrenimini devam ettirmiş ve 411 nolu diplomayı başarı ile almıştır. memuriyet hayatına bolu nafia (bayındırlık ) müdürlüğünde mimar olarak başladı. 1932 yılında birkaç arkadaşı ile birlikte gerede ilçesinin imar planını yaptı. daha sonra ankarada milli müdafaa vekaleti hava müsteşarlığında mimar olarak çalışmaya başladı. görevi icabı eskişehir hava meydanı inşaatının koordinatörlüğünü yaptı. 1934 yılında bu görevinden istifa eder ve eskişehir belediyesinde fen işleri şefi olarak göreve başlar. aynı yıl eskişehir lisesinde coğrafya öğretmeni olarak görev yapan çanakkaleli refika pınar ile evlenir. 1936 yılında ankarada serbest olarak çalışmaya başladığını görürüz.1939 yılında tek evlatları olan esin dünyaya gelir. ankarada azerbeycan temsilcisi sadri maksudi aralın ve medine muhafızı fahrettin paşanın köşk projelerini izzet baysal yapmıştır.
1939 yılında askerliğini yapmak üzere afyona gitmiştir ve 1942 yılında tekrar ankaraya dönmüştür. başlayıp bitirdiği inşaatlara gelince; ankara etlik veteriner labatuvarı, bolu devlet hastanesi, bolu lisesi, bolu ziraat bankası evleri, bolu kız enstitüsü (zübeyde hanım kız meslek lisesi), bolu kapalı cezaevi, bolu adapazarı yolu üzerindeki melen köprüsü inşaatı ve yol inşaatları bunlardan bazılarıdır.
1942 yılında eşi refika hanım vefat edince, elindeki mevcut işlerini tamamlayıp, 1943 yılında istanbula gider. ve karaköyde perşembe pazarında sıhhi tesisat ve hırdavat üzerine çalışan bir mağazayı satın alır ve ticarete başlar.
aynı zamanda kapı kilitleri imali için küçük bir atölye kurmuştur. ama bu ona yetmemiş dükkanında sattığı “boru ekleme parçalarını”nın neden yerli üretilmediğine kafa yormaya başlamıştır.
iki kere almanyaya giderek temper dökümünün ne olduğunu araştırır, bu dökümden imal edilen boru ekleme parçalarının türkiyede imali için çalışmalar yapar ve neticede 1950 yılında özel teşebbüsün ilk mekanize döküm fabrikasını kurar.
baysalın çok zor şartlarda kurduğu bu fabrika üretime geçer geçmez avrupalı şirketler (6 büyük üretici zürihte bir kartel oluşturmuşlardır.)türkiyenin bu çiçeği burnunda kuruluşunu batırmaya çalışırlar ve türkiyeye yaptıkları ihracata %40 indirim uygulamaya başlarlar. izzet baysal her zaman olduğu gibi azmi, cesaret,, çalışkanlığı ve sabrı ile bazı geceler fabrikada yatarak da olsa bu işin de üstesinden gelmiştir.
hatta 1970li yıllarda avusturya, almanya, yunanistan ve arap ülkelerine ihracata başlamıştır.
1951 yılında izzet baysal döküm sanayi müessesesi adı altında kurulan bu fabrika 1957 yılında bir aile şirketi haline dönüştürülmüş, izsal döküm sanayi a.ş. adı altında bugünlere kadar faaliyetini sürdürmüştür.
en büyük yardımcısı 1953 yılında yanına aldığı yeğeni ahmet baysaldır. hayatta en fazla değer verdiği kişi ise, kızı esindir. 1939 yılında dünyaya gelen esin, istanbul boğaziçi koleji mezunudur. 1964 yılında aynı kolej mezunu ankaranın köklü ailelerinden avundukların oğlu cahit avundukla evlenmiştir.
esin avunduk, babasını hiçbir zaman yalnız bırakmamış, varlığı ile zor zamanlarda babasına hep destek olmuştur. vakfın kurucuları arasında olup, aynı zamanda yönetim kurulu üyesi ve başkan yardımcısı olarak görev yapmaktadır.
1975 yılı ortalarına kadar bizzat işlerin başında gördüğümüz izzet baysal daha sonra da haftanın 3-4 günü iş yerine giderek işlerini takip etmeye başlamıştır. gelir vergisinde altın madalya ile ödüllendirilmiş, istanbulda kurumlar vergisi verenlerin ön sıralarında yer almıştır. 1986 yılının sonunda izzet baysal vakfını kurmuş ve tüm varlığını vakfına vasiyet etmiştir. 1994 eylül ayının sonunda iş hayatından çekilmiş ve çalışmalarını izzet baysal vakfında yoğunlaştırmıştır. 05.03.2000 tarihinde sabah saat 07.00‘de hakkın rahmetine kavuştuğunda 93 yaşında bulunmaktaydı. 08.03.2000 tarihinde hiç kimseye nasip olmayan muazzam bir kalabalıkla kendi arzusu ve bakanlar kurulu kararı ile abant izzet baysal üniversitesi gölköy kampusündeki anıt mezarına defnedilmiştir.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?