intihar

madeline
delmas’a göre “intihar, aklı başında bir insanın yaşamakla ölmek arasında bir seçim yapabileceği halde, her türlü ahlak baskısı dışında ölümü seçip kendini öldürmesidir”.
freud, “intiharı önceleri özdeştirilmiş bir sevgi nesnesine yöneltilmiş saldırganlık neticesi meydana gelen bir depresyonun sonucu olarak yorumlamış; daha sonraları ise ölüm içgüdüsünün etkinlik kazanarak kişinin kendi üzerine çevrilmesi olarak tanımlamıştır.”
schilder, freud’un tanımını eksik bularak şöyle bir tanım yapar: “intihar, bir diğer insana yöneltilmek istenen kızgınlığın kişinin kendi üzerine çevrilmesinin yanısıra, sevgisini esirgeyen bir insanı cezalandırma veya onunla bir tür barış yapma isteğinin ve de aynı zamanda, başedilemeyen güçlüklerden kaçışın anlatımıdır.”

bernfeld’e göre, intihar eden kişi gerçekte başka birini öldürmek ister. bu eylemi kendisine yöneltmesi için karşısındaki o kişiyi güçlü bir biçimde özdeştirmiş olması gerekir. ancak o zaman kişi, önceleri sevdiği ve sonradan nefret ettiği bu ikinci kişiyi de kendi ölümü ile ortadan kaldıracağına inanır. ayrıca, öldürme isteğinden ötürü duyduğu suçluluğun karşılığını da ödemiş olur.
intihar, aklı başında bir bireyin, toplumsal değerlerin desteklediği veya karşısında olduğu bir eylemle doğrudan veya dolaylı olarak kendi yaşamına isteyerek son vermesidir.
intihar girişimlerinin % 69’u kadınlar, % 31’i erkekler tarafından yapılmıştır
gerçek intiharlarda insan, kendi içindeki yıkıcılık içgüdülerinin etkisiyle ölümü aramaktadır. girişimlerde ise, insanlararası faktörler önemlidir; yani, kişilerarası çatışma ve geçimsizlikler. gençlerdeki girişim oranının fazla olması bu sonuca bağlanabilir.
intihar hakkında edinilen bilimsel veriler ışığında belirtmeliyimki intihar kişiye göre değişir.intihar nedeni de yine aynı şekilde.

kimine göre kaçış kimisine göre zayıflık belirtisi olan intihar eylemi aslında bireyin cesaretini,gücünü farkındalığını belirtir.kişi bulunduğu yaşam şartlarından ,ortamdan mutlu değildir.isyan eder,uğraşır didinir bir kurtuluş yolu arar.bulduğu kurtuluşla birlikte harcanan enerjiyle birlikte ve aldığı öğrendiği yeni tatlarla bir süre mutlu olduğunu zanneder,hayatına devam eder.ancak ölüm düşüncesi en olmadık anlarda beynini kemirmeye devam eder.daha sonra kendince bulduğu kurtuluşla birliktede yeterli mutluluğa ve yeterli tatmine ulaşamadığını farkeder.bu noktada yediği yemek,okuduğu kitap konuştuğu tartıştığı arkadaşları,herşey boş gelmeye ,yaşadığı dünya kocaman bir boşluk gibi gözünde büyümeye başlar.kendi kabuğuna çekilir kendini yaşamak zorunda bulunduğu ortamdan soyutlar,ilgisizleşir.bu ilgisizleşme süresi kimilerinde uzun sürer.bu yüzden çoğu normal insan bu durulma sürecinden dolayı intihar eylemlerinde çokça şaşkınlık yaşar.kimse ihtimal vermez herkese göre kişinin hayatı normal seyrinde ilerlemektedir, herhangi bir aşırılık bulunmamaktadır.ancak daha sonra hiç umulmayan bir zamanda intihara teşebbüs gerçekleşir.kişi şanslıysa amacında başarılı olur ve merak ettiği ,farklı dünyaya kavuşur.
sonrası mı?

sonrası giden kişiyi bağlamaz.her koyun kendi bacağından asılır.




bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol