ingilizce konuşmak

salome
dunya konusmaktadir artik ingilizce, nereye giderseniz gidin -bazi spesifik ulkeler disinda- her turlu isinizi ingilizce halledebilirsiniz. ama bazilari da vardir ki israrla ogrenmezler; misal cin, "pekin"; markete giriyorsunuz, ilerlebilirseniz, kalabaliktan elbette, bir reyon sorumlusu bulabiliyorsunuz, aradiginiz sey "sushi" kime soylesen bilir degil mi, anlar yani "sushi"yi yok ama anacim bu insanlar israrla ingilizce cumle icinde gecen japonca bir kelimeyi bile anlamiyorlar. bir de uzerine sokak saticilari kaziklamaya kalkiyor sizi, yahu once anlasmayi ogrensen, elinle 3-5 yaparak olmuyor o isler,elbette ingilizce konusanlar var olmaz mi hic ama egitimli kesim, "turkiye’den farksiz yani" derseniz "eeuuooo sanirim"..."hindistan da bile herkes konusuyor" demek gibi bir gaflette bulunmayacagim elbette! neyse iste ingilizce artik herkesce konusulmasi gereken bir lisandir. cidden adamdan saymiyorlar bilmeyeni (kim mi saymiyor, off soyletmeyin simdi). kisisel olacak ama ben cok iyi ingilizcesi olmayan bir adami koca olarak almam "neden ingilizce mi sevismektesin sen?" yoo ama klise bir ornekle "bir lisan bir insan, iki lisan iki insan" ’hahahah’, sanirim postmodernizme ornek teskil ettim.
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol