hepsi olsun

greyfurt
bence "sorun kimin ögrettiğinden" cok; "kimin engel olmadigi"dir.

ben küçükken her firsatta, saatler süren bir sabirla yuvadan çikan bütün karincalari öldürürdüm. bu benim için çok çok önemli bir vazifeydi. yuvalarina su döker, sote bir yerdeyse işer, hatta kibrit bulup (o zamanin ve o bölgenin koşullarinda kibrit bulmak çok çok büyük zahmet isteyen bir işti) yuvayi yanan kagit parcalariyla boğardim. ugraşdan biktigim zaman yuvayı yıkar, kumla doldurur ve gücümüzün yettiği en büyük taşı yuvanın üstüne taşıttırırdım. sonra bir gün bir abim gelip bana ve arkadaşlarıma (emrimdeki yaşıtlarıma-bööö) bunun yanlış oldugunu ve neden yanlıs oldugunu anlatti. o günden sonra yapmadım.

aradan 25 sene gecti. ben şimdi yürürken bir karinca dizisi görünce üstlerine basmamaya calişirim ve yanimdakileride her kim olursa olsun utanmadan uyaririm.

babamda yükseklere çıkıp kartal (bence şahin falan gibi yırtıcı bir kuş demek istiyor ama ben size onun aynen anlattığı gibi aktarıyorum) yumurtalarını kırarmış. bunu bana "anamız demidiki hiç bişey" diye anlatırken gözleri doldu.(düşün aradan 40-50 yıl geçmiş adam hala çok üzülüyor)

işte kilit nokta budur. çocuklar bizim değer yargılarımıza sahip değillerdir. çocuklar bu yüzden cocuktur. onlara dogru şekilde yaklaşıp, doğru şekilde anlatıldığında öğrenirler ve yapmazlar.

hatta dogru ve etkin sekilde kazandirilan bu tip davranislari hayat felsefesi olarak benimserler. denenmelidir. bikmadan denenmelidir. basarilamadiginda bir uzmandan yardim alinmalidir.
edit: bu ayar olmayan bir entry’dir. sigarakahvecikolata’yi tenzih ederim.
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol