bazen olur böyle, bir sihir fısıldanır kulağınıza, eski bir sandık açılır, içinden eski kırıklarınız, kırılganlıklarınız dökülür etrafa. bir bakarsınız ki hayat sizi nasıl da cam kırıkları gibi parça pinçik etmiş. sihirli bir değneğiniz olsun istersiniz, şöyle bir dokunayım, herşey pıt diye açılan luna kapakları gibi kolayca yerli yerine otursun. ama olmaz işte. elinize geçen şey sihirli değnek değil, hayatta yediğiniz kazıklardır. o zaman ağzınızdan şu kutsal sözler dökülür:
(bkz: hayat senin amına koyim)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?