yolculuktur hayat. bir uzun yol seruveni. ikinci el bir hatcbackle başlarsın , düz vites , klimasız. zordur ilk trafiğe çıkışlar, yokuşta kaydırmamak, iki araba arasına park etmek için sarfedilen enerji ... acemiliğin bir iyi tarafı asla büyük kazaların olmaz , tampon çizikleridir tek derdin. sonra öğrenirsin ve otomatik bir sedana terfi edersin. artık hayat rahat ve konforludur.kendini en güvende hissettiğin anda ,hani sakin sakin gün batımına doğru , sarı yeşil tarlaların arasında ilerlerken , radyoda çalan şarkının da etkisiyle biraz daha gaza basarsın , biraz heyecandan ne çıkar ki ... tam olarak ne olduğunu anlayamadan önce direksiyon hakimiyetini kaybedersin, düşünmeye çalışırsın çok hızlı bir şekilde ne yapman gerektiğini , unutmuşsundur ama ... arabanın korkunç homurdanmaları , takla ... bir takla daha ... kayıyorsun ... yüreğin boşlukta ... başın mı kanıyor , farkında değilsin .. yüreğin uçuyor hep ... ve araba durur sonunda . can havliyle atarsın kendini dışarı ,hiç durmayacak sandığın bir titreme , senin değil sanki o bacaklar . sonra kontrol edersin yaralarını , sayarsın tüm parmakların , herşey yerli yerinde ... hayattayım. şimdi kafayı çevirip arabaya bakma ve wayyy anasını amma çarpmışım bee deme, kendi hatanla dalga geçme zamanı, sakın üzülme o arabaya ... yenisini daha iyisini alırsın çünkü hayat devam ediyor, henüz yol bitmedi.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?