denizli 7 nci asliye ceza mahkemesi hakimidir kendisi ve turk adaletinin yuzakidir bugun aldigi kararla.
taksim gezi parkı direnişi esnasinda gozaltina alinip daha sonra da adliyeye sevk edilen ve haklarinda dava acilan 7 ki$i bugun denizli 7 nci asliye ceza mahkemesinde beraat etti. beraat karari ise $u $ekilde aciklandi;
"demokrasinin kelime anlamı; tüm üye veya vatandaşların organizasyon veya devlet politikasını şekillendirmede eşit hakka sahip olduğu bir yönetim biçimidir. ileri demokrasi ise, 21inci yüzyılın teknolojisini kullanarak demokrasiyi geliştirmeyi amaçlamak, bunun için basın, fikir ve düşünce ile ifade özgürlüğü konularında ileri düzeyde çaba sarf ederek, insanların özgürlük ve sınırlarının arttırılması çabasının görüldüğü bir yönetim biçimi olacaktır, daha doğrusu olmalıdır.
toplantı ve gösteri yürüyüşü yaptıkları ileri sürülen ve sanık olarak yargılanan bu kişilerin eğitim durumları incelendiğinde, ağırlıklı olarak üniversite mezunu ve aydın olarak nitelendirilebilecek bir topluluk olduğu görülecektir. sanıkların dosya kapsamı ve delil durumu incelendiğinde bir araya gelme, toplanma ve basın açıklaması yapma düşüncelerindeki amaç; daha önceden yapılan farklı zaman ve yerlerdeki gösteri yürüyüşlerine, güvenlik güçlerince orantısız güç kullanılması neticesi birden çok göstericinin ölmesine duyulan üzüntünün dile getirilmesine çalıştığı ve bu toplanma amacının demokratik tüm ülkelerde olağan bir davranış olduğu aşikardır. ülke tarihimize baktığımızda, daima farklı düşünen değerlerin ağırlıklı olarak ölümleri sonrasında zenginlik olarak kabul edildikleri, yaşarken tehlike olarak görülen bu kişilerin ölümü ile birlikte iadeyi, itibarlarının verilmesine çalışıldığı, hatta ülkemiz dışında olan bazı mezarların getirilmesine çabalandığı görülmektedir.
yaşanan darbe sonrasında farklı düşünüyor diye 17 yaşında asılan erdal erenin ardından yazılan son bakıştaki o gözler kaldı aklımızda şarkısını dinler, rahmetli muhsin yazıcıoğlunun mamak cezaevinde yapılan işkenceleri anlatan üşüyorum şiirini okudukça yapılan zulümlere yanar, farklı düşünüyor diye yazar sabahattin aliyi istıranca dağlarında öldürdüğümüze yanar, farklı düşündüğü için ülkemizden kaçmak zorunda kalan nazım hikmetleri, ahmet kayaları başka ülkelerindeki mezarlarında ziyaret eder, çiçek bırakır, fatiha okur, son olarak da gezi parkı protestoları sırasında polis memurları tarafından atılan gaz bombasının başına isabet etmesi sonucu 268 gün komada kalan 15 yaşındaki berkin elvanın ölümüne yanar dururuz. anadolunun kilimi gibi, motiflerdeki renkler gibi farklılıklardan güzellik doğar. ülkemizde son 30 yıldır yaşanan terör sonrası terörü destekleyen bir etnik gruba dahi olgunluk ile el uzatan kucak açan devletimizin, aynı olgunluğu farklı düşüncelere de göstermesi gerekir. bu cennet vatan hepimizindir. doğusuyla, batısıyla, kuzeyiyle, güneyiyle, hangi etnik kimliği olursa olsun, hangi inanca hizmet ederse etsin, farklılığı, zenginlik olarak görüp kabul etmek gerekir. ayakta duranı, oturanı, yürüyeni, tencere tava çalanı, ışık yakıp söndüreni, tehdit, tehlike olarak görmek, sesini kesmek için mücadele etmek, bırakın ilerisini demokrasi ile bağdaşmaz. şiddet unsuru taşıyamayan, sadece etkiye tepki ölçüsü doğrultusunda tepki gösteren, bu sanıkların suç işleme kastı ile hareket etmediklerinin düşünülmesi gerekir. el ele, kol kola, göstericimizle, polisimizle, askerimizle, sağcısıyla, solcusuyla, inananıyla, inanmayanıyla, bir halay çeker gibi aydınlık geleceğe yol olmamız gerekir.
valilik makamı tarafından çoğunluğun görüşünde olmayan hiçbir gösteri için ağırlıklı olarak izin verilmediğinden, farklı olan farklı düşünen hiç kimsenin ülkemizde gösteri veya toplanma hakkı ne yazık ki görülmemektedir. bırakın toplantı ve gösteri yürüyüşüne valilik makamlarının izin vermesi, bu günlerde cumhuriyet savcıları tarafından yapılması düşünülen operasyonların dahi izni validen alınması gerekiyor. bu durum ne hukuk devleti ne de demokrasi ile bağdaşmıyor. ne yazık ki ülkemizde şu an, farklı düşünen kitlenin sindirilmesi sürecinde, ülke genelinde itfaiyelerin kullandığı sudan çok toma araçlarının su kullandığı ve göstericilere su sıktığı ortadadır. sıkılan suyun da insan için zararlı olacak kimyasal madde ile karıştırılmış su olması, gösteri yapmaya çalışan vatandaşların direkt meydanlarda sıkılan kimyasal sularla cezalandırılmasının amaçlandığı gerçektir"
i$te adalet boyle adamlara teslim edilmeli ki kimse senelerce sucsuz yere yargilanmasin, iceride yatmasin.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?