antalya'da ışıklar caddesinde var bu mevzudan. caddenin başından itibaren dönerciler ard arda sıralanır. dönerciler çarşısı da denir bu yüzden. neyse, caddeye girdiğinden itibaren bir avsınızdır. sizi mekana çekmeye çalışan garsonlar sizin için geçmeniz gereken etap engelleri gibidir.
"buyur kardeşim."
"gel kardeşim."
"yukarıda da yerimiz var."
"bir bakar mısın kardeşim?"
adamlar ellerinde küçük menü listeleri ile dururlar mekan önünde. serengeti ya bildiğin. "ben tokum abicim.", "az önce yedim kardeşim." gibi sözlerle karşılık veriyorum bazen.
kolundan tutup durduran bile var. onlar için fosforlu cevriyeden gelsin:
"...bir daha kolumu böyle tutarsan başlarım sülalenin kayısı hoşafından."
-necla/cevriye,'fosforlu cevriye', istanbul, 1969.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?