ergenekon operasyonu

benduruyorumsebagitti
emekli bir kuvvet komutanına ait günlüklerin (em.ora. özden örnek), nokta dergisinde yayımlanmasıyla başladı herşey... aslında bugünkü cumhurbaşkanı ve başbakan dahil ankara’da birçok kişi, gazeteciler 2004’te neler olduğunun/oldurulmaya çalışıldığının farkındaydı.

gazetecilik refleksleri bu olanları yazmaya yetmedi, yeterli değildi belki de. yetkili makamlarda olanlar da "aman atlattık işte, elleşmeyin" diye düşündüler belki.
birileri öyle düşünmedi.

danıştay’a, islamcı soslu saldırgan saldırdığında oyak güvenlik’in güvenliğini sağladığı(?) binadaki güvenlik kameraları çalışmıyordu! ve ortalıkta güvenlikçi de bulunmuyordu.

saldırgan alparslan aslan tesadüfen yakalandı. oyun kurucular, bir faili meçhul olarak yazmışlardı senaryoyu. saldırgan kaçacak; başbakan ve akp kışkırtmış, vakit gazetesi hedef göstermiş ve daire üyeleri başıörtülü bir okul müdiresinin okul dışında da başını örtemeyeceği kararını verdiği için saldırıya uğramış olacaktı.

olmadı...
"heyhat, attın ama vuramadın" diyen tevfik fikret gibi, birileri de: "vurdun ama kaçamadın" diyerek boşlukları yamamaya çalıştılar.
gene olmadı...

(o zaman unvanı buydu sanırım) danıştay başkan vekili tansel çölaşan (emin çölaşan’ın eşi olur kendileri):"allah’ın askeriyiz, allahu ekber dedi ateş etti" diye açıklama yaptı kameralara. hemen duyarlı vatandaşlarımız protesto eylemlerine başladı. saldırıda ölen daire başkanının cenazesinde hükümet üyelerine saldırıldı. genelkurmay başkanı büyükanıt:"bu tepki, bir günle sınırlı kalmamalı" dedi. başbakan:"yetkili makamlarda olan herkes, sözlerinin nereye gideceğini hesap ederek sorumlu konuşmalı" diye cevap verdi. ortaya...

saldırıdan yaralı olarak kurtulanlar, tansel çölaşan’ın söylediği gibi sözleri saldırganlardan duymadıklarını söylediler. tansel çölaşan: "o anın heyecanıyla öyle anlamış olabilirim" gibi bir açıklama yaptı.

saldırgan aslan yakalandı. dairenin başörtüsü kararına tepki olarak saldırıyı gerçekleştirdiğini, üyeleri vakit gazetesindeki resimlerinden tanıdığını söyledi.

aslan’ın emekli ilköğretim müfettişi babası idris arslan, oğlunun böyle birşey yapayacağını, kandırıldığını açıkladı.

saldırgan aslan’ın üzerinden (başkanı şu anda ergenekon operasyonundan gözaltında ya da tutuklu bulunan em. alb. fikri karadağ) vatansever kuvvetler güçbirliği hareketi’nden (vkgb) aldığı kimlik kartı çıktı. bu arada hiç alakasız bir yerden bir intihar haberi geldi. em. yüzb. muzaffer tekin intihar etti! bir bıçağı kendisine saplayarak...

cumhuriyet gazetesi’ne peşpeşe el bombaları atıldı. atılan bombaların (bir kısmının) mke yapımı, (tamamının) kara kuvvetleri komutanlığı (kkk)envanterine ait olduğu belirlendi. kkk, envanterindeki bu bombaların kullanılmış gözüktüğünü açıkladı.

ümraniye’de bir gecekonduda, aynı seriden ve yine kkk envanterine kayıtlı el bombaları bulundu.

nokta dergisi, em. ora. özden örnek’in günlüklerini: "2004’te iki darbe atlatmışız" başlığıyla yayımladı. özden örnek iddiaları reddetti ve alper görmüş ile nokta dergisi aleyhine dava açtı. dergi sahibi yayını durdurdu. alper görmüş yargılandığı davadan beraat etti. yayınlanan günlüklerin, özden örnek’e ait bilgisayardan çıktığı emniyet raporuyla belgelendi.

danıştay davası başörtüsü saldırısı gibi görüldü ve karar bu şekilde verildi. em. tuğg. veli küçük ile danıştay saldırısı faili alparslan aslan’ın bakü’de çekilmiş fotoğrafları ve vkgb bağlantısı derinleştirilmedi, derinleştirilmesine gerek görülmedi.

saldırganın babası ilk günkü şaşkınlığını atarak ilginç çıkışlar yaptı, oğlu gibi... ibda c’nin yayın organı olarak bilinen ve son günlerdeki gözaltılarla ilgili: "vatansever insanlar gözaltına alınıyor" değerlendirmeleri yapan bir dergiye mülakat verdi.

...

cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde "çankaya yoluna barikat kuracağız, tayyip’i oraya çıkartmayacağız" diyenler 30 milyon dolara kanallarını sattı.

"atatürk’ü sevmekle suçlanıyorum" diyen, "ulusal para, ulusal onurdur" diye kampanyalar yürütenlerin evinden 2,5 milyon euro çıktı. euronun üzerinde atatürk yok bildiğimiz kadarıyla ve euro, halihazırda ulusal paramız da değil!

ab fonlarından yararlanan kişi ve kurumları vatanı satmakla suçlayanların, ab fonlarıyla proje yürüttükleri ortaya çıktı. (ki ab fonlarını kullanmak değil, kullanmamak yanlış. türkiye her yıl milyonlarca euro yatırdığı fonlardan, ödediği para kadar bile kaynak kullanmıyor!)

...

herşey bir anda başlamadı. sadece bir kısım medya aylarca bu olayları görmezden geldi. cumhuriyet gazetesi bile, sadece gazetecilik yaptığı, sadece gazete verdiği söylenen cumhuriyet gazetesi bile, avukatı aracılığıyla mahkemeden, gazeteye atılan bombaların kkk’den nasıl çıkartıldığının araştırılmasını istedi de... okuyucusuna, bombaların menşei hakkında açıklama yapmaktan kaçındı.

madalyonun bir yüzüne bakarak hayat sürenler; gazetelerini, televizyonlarını da ayırdıkları için bazı gelişmelerden haberdar olamadı.

2004’teki söz konusu girişimler sırasında kendisiyle görüşülen bir büyük medya patronunundan da (kim acaba) destek istendiği yansıdı medyaya. bu sitede de bir iki gün önce fatih altaylı aracılığıyla dillendirildi ismi.

vestel’in veezy model bilgisayarının reklamıydı sanırım, yaşlı bir teyze: "daha ne istiyonuzzzz????" diye bağırıyordu.

sahi daha ne istiyorsunuz?
bir sabah uyandığınızda...
neyse...
siz hele bir uyanın da!



bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol