filmi bir pazar sabahi erken saatlerde izledim, cok begendim. cok sicak bir film olmu$, yüksel aksunun zihnine saglik.
cok yerde şahin ırmakin abartiliklari goze carpsada gayet tolare edilebilir $eylerdi onlar da. ayşe bossenin o duru guzelligi de filme cok $ey katmi$.
filmin konusu ise $oyle;
$ehrin gurultusunden, kirliliginden ve kotulugunden illallah eden bir grup entel muglanin bir koyunden topraklar alir, evler alir ve bu koye yerle$irler. amaclari organik tarim yaparak bolgenin ekolojik dengesini korumak, cok daha saglikli ya$amak ve ticaret yapmak. ayni koyun yerlileri ile bir donem son derece iyi gecinen entellerimiz, koye termik santral yapilacagi haberini alinca termik santralin yapimini engellemek icin ellerinden gelen her turlu $eyi yaparlar. koyun yerlileri ise ceplerine para girecek diye termik santralin yapilmasina taraftardirlar. entellerle yerliler arasindaki rekabet burada devreye girer ve olaylar geli$ir.
filmi izlerken insan oyle bir koyde ya$amayi cok ama cok istiyor. misal o koyde internet olsun, gel burada ya$a desinler bana, ko$klerimi arabalarimi villalarimi birakir hemen giderdim yeminlen. ne kadar dayanabilirdim bilmem ama cok guzel bir koydu ya.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?